17.bölüm -kaçış -

2.9K 123 4
                                    

Hani bazen ne yapacağınızı bilemezsiniz ve adeta bir put gibi donup kalırsınız ya,  işte tam da öyle bir an yaşıyordum. İstemsizce gözlerimi kapattım. Yavaşça hareket eden dudakların yumuşaklığı ile kendimden geçebilirdim. Buğra elini uzatıp saçlarımı kavradı beni kendine iyice çekti. Bu şey.. çok güzeldi.

İki dakika boyunca beni öpüp geri çekildi. Ve herşey o andan sonra başladı. Utancımdan, kapattığım gözlerimi nasıl açacağımı bilmiyordum. Üstelik bundan hoşlanmıştım. İlk öpücüğümü almıştı.... Yüzüme vuran nefes çok düzenliydi ama ben şuan ritim bozukluğundan hastaneye kaldıralıcak konuma gelmiştim.

Daha fazla dayanamayıp gözlerimi yavaşça açtım. İki saniye boyunca gözlerimi kırpıştırıp,  görüntü netleşince bana çatık kaşlarla bakan Buğra ile burun buruna olduğumu gördüm.

Hızla kendimi geri çekip,  yüzüm yanarken önüme döndüm. Hızlıca kitaplarımı toplamaya başlayınca arkamda duran varlığının çekildiğini hissederek rahat bir nefes verdim. Yoksa şurada bayılabilirdim. Beni öpmemeliydi .! Buna cidden gerek yoktu. Sonuçta kimseye rol yapmamıza ihtiyaç yokken beni öpmüştü. Başımı salladım şuan bunları düşünmeyeceğim diyerek kendimi azarlayıp çantama doldurduğum kitaplarımın üstüne fermuarı çekip ayağa kalktım. Buradan çıkmalıydım. HEMEN!

Montumu giyip çantamı sırtıma atıp en sonunda Buğra'ya döndüm. Yatağına uzanmış, üzerine kot  pantalon ve siyah bir tişört giymişti. Ellerini başının altında birleştirmiş tavana bakıyordu. En derinden sesimi bulup  "Gitsem iyi olacak.  " dedim fısıltıyla.

Başını çevirip bana baktı. Ve omuz silkti. Vücuduma yayılan sinirle burada tepinip, çığlıklar atmak İstesemde sadece dudaklarımı birbirine bastırdım. En sonunda bir iki kelime etme zahmetinde bulunmuştu.

"Eve bırakırım. Bekle "

Hemen atladım.  "Hayır.  ben taksiyle dönerim. "

Doğrulup yataktan çıkınca hemen gerildim. "Uzatma da düş önüme "

Ona karşı çıkacaktım. Hala dudaklarım da baskısını hisseder gibiydim.  Dudaklarımı ıslatıp konuşacakken bana doğru yürümeye başlayınca hızlı bir şekilde geriledim. Bu tepkime "Yürüyecek misin yoksa ben mi yürütüyüm " diye söylenince ona arkamı dönüp adeta koşarak kapıyı açıp dışarı fırladım. Merdivenlerden sekerek inerken takılınca son anda dirseğimden tutulup kaldırıldım.

Başımı geriye çevirince bana eğlenen gözlerle baktığını görüp gözlerimi kaçırdım. Tamamen bir aptal gibi davranıyordum. ama sonuçta onun gibi her gün biriyle öpüşüp koklaşmıyordum.

Dirseğimi bırakırken "Önüne bak " dedi sesinden bile gülümsediğini anlamıştım. Bişey demeden son basamakları da indim. Buğra "Ceketimi getir Zehra " diye seslenince bir odadan sanki bu anı bekliyormuş gibi bir hizmetçi çıktı. Elindeki deri ceketi Buğra'ya uzatıp tekrar gözden kayboldu. O sırada mutfaktan çıkan Selda hanımla yüz yüze geldik.

"Mina'cım gidiyor musun yine? "

Gözlerindeki merakla yutkundum. "Evet. Şey..." uyduracak bir yalan bulmak için çırpınarak etrafa göz atarken " Hasta oldum sanırım. Ateşim var gibi. " dedim sonunda ona dönerek.

Endişeyle başını salladı. "Yanakların kızarmış zaten. "

Bu sözünün üstüne yeri ellerimle açıp içine girip tekrar üstümü  kapatıp dünyadan kaybolmayı diledim.

"Evet anne. Bu sıra çok kızarıyor. Bende derse ara verdim. "

Buğra'nın eğlenen alaycı sesiyle başımı sola çevirip ona ölümcül bir bakış attım. Hemen sonra yapmacık bir şekilde gülümsedim. "Beni çok düşünüyor kendisi sağolsun. "

AŞK MI BU?Where stories live. Discover now