8.bölüm

3.1K 136 10
                                    

Lütfen biraz daha ilgi bekliyorum hikayeye yoksa kaldırılacak. En azından bir iki yorum yapıp düşüncelerinizi belirtin. Benim için gerçekten çok önemli. İyi okumalar :)

"Yenge geçen bir kız gördüm. Kız değil yaratık sanki. Böyle sakallı felan.  Naber la Hüseyin diyecektim az kalsın "

Fatih'in dediği şeylere gülmekten karnıma ağrılar girmişti. Ama hala o beni güldürecek biseyler buluyordu. Ellerimi karnıma tutarken "Yeter ya karnım ağrıdı " dedim zorlukla.

Tamer ile Buğra'da kahkaha atıyorlardı. Buğra'nın aksine onlar o kadar eğlenceliydilerki. Beni aralarına almış sürekli konuşuyorlardı. İkisininde yanağını sıkmak istiyordum.

"Bak bak birde şunu dinle. Geçen Buğra ile bir bara gittik...  Kız gelip yapıştı buna. Dudaklarını sömürüyor. " Tamer anlatmaya devam ederken Buğra ile gözgöze geldik. Bana 'bak işte herkes nasıl seviyor beni ' der gibi bakıyordu. Omuz silkip bakışlarımı tekrar Tamer'e çevirdim.

"Kız demez mi hadi eve gidelim. Buğra ne dedi peki biliyor musun? " dedi bana sırıtarak. 

Elimi önümdeki kutu kolaya uzattım. Hala bardaydık ama kimse yoktu. Öğrendiğime göre burası Fatih'indi. O yüzden sorun olmuyordu.

"Ne diyecek. Hadi gidelim demiştir. Erkeklerin hepsi aynı " dedim kolamı içtikten sonra.

Tamer "Yanlış tahmin. Kızı itti. Ucuz kızları sevmem dedi. Kızı bir gör sanki ayaklı domates.  Bir kızarmalar. Lan iki dakka önce eve gidelim diyen ebemdi sanki " deyince kıkırdadım.

Buğra ucuz kız sevmezmiş. Bak bak. Sen kimsin arkadaşım. Gören artist zanneder. Tamam gerçekten zanneder. Aralarındaki en yakışıklı erkek oydu ama yinede bu bişey değiştirmezdi. Off ne saçmalıyorum ben.

Fatih Elini saçlarıma atıp beliğimi tutunca başımı ona çevirdim ama o Buğra'ya bakıyordu.  "Oğlum bu kız çok tatlı lan. Küçük çocuk gibi ne saf "

Buğra başını salladı. "Ya sen o saflığı bana sor. Karnım ağrıyor hala. "

Bu sefer Tamer kahkaha attı.  "İyi yumruktu kabul et. "

"Bende buradayım farkındaysanız." dedim kızar gibi yapıp. Üçüde bana sırıtarak bakıyordu. Kapıdan bir çift grup girince bakışlarımız o tarafa döndü. Bize selam verip Tezgaha doğru ilerlediler.  Onların içki sipariş ettiğini duyunca yerimden kalktım.

Masanın üstündeki telefonumu ve çantamı alıp onlara döndüm. "Benim gitme vaktim geldi artık çocuklar. Ortam tehlikeli oldu. " dedim onlara göz kırpıp gülümseyerek.

Buğra'da benimle beraber kalkınca ona yan gözle baktım. Yanıma doğru gelirken onun bu kadar yakışıklı olması beni kendimden geçirebilirdi.

Bir insan aynı anda hem çok yakışıklı hemde çok gıcık olabilir miydi ? Bu garip birleşim Buğra'da tam oturmuştu. Beni sinir ediyordu. Bana resmen zorla oyununu kabul ettirmişti. Ben düşüncelere dalmışken Fatih ve Tamer'in sesiyle kendime geldim.

"Tekrar gel Yenge " dedi Fatih göz kırparak.

Ona doğru eğilip yanaklarını sıktım. "Bana Yenge demekten vazgeçtiğin zaman yanındayım yakışıklı "

Tamer Fatih'i itip onu benden uzaklaştırdı. "Ama bende isterim. Kıskandım. " Dudaklarını kız gibi büküp bana bakınca gülümseyip onunda yanaklarını sıktım.

"Aynı şart senin içinde geçerli yakışıklı "

Onları abim gibi sevmiştim. O kadar bana yakındılarki.

AŞK MI BU?Where stories live. Discover now