♥28.bölüm♥

2.5K 109 16
                                    

           28. bölüm

Bir suyun fokur fokur kaynaması gibi içimde büyük bir volkan kaynıyordu ve patlaması her an olabilirdi.

Ebru'nun "Oha! " diye attığı çığlığı yarım yamalak duydum. Onun gibi bende bir şok yaşıyordum. Kız Buğra'yı sömürmeye devam ederken gözlerimi kırpıştırdım. Buğra'dan tek bir hareket gelmemişti. Ne öpüyor ne itiyordu.

Gözlerime, öfkelendiğimde her zaman olduğu gibi yaşlar doldu. Akmamaları için kendimi sıktım. Böyle saçma bisey için ağlayacak kadar düşmemiştim.

"İnanmıyorum. Kızım ne duruyorsun. Yürü şu kızı dağıtalım"

Ebru'nun kollarını sıvayıp bir iki adım attığını gördüm ama kıpırdayamıyordum. Beynim kısa süreli bir felç geçiriyor gibiydi. Bir adım attım. ve durdum.

Ne diyecektim? Bundan bananeydi? Merhaba sürtük,  ben bu ayaklı nutella gibi duran piçin sahte sevgilisiyim. Ondan uzak dur! 

Gözümün önünde canlanan sahneyle gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Arkamı dönüp yürümeye başlayınca Ebru koşarak yanıma geldi.

"Ne yapıyorsun?"

Ona bakmadan yürürken dişlerimi kıracak kadar sıkmış bütün çeneme bir eziyet uygulamaya başlamıştım.

"Yürüyorum"

"Hadi canım ciddi misin? Bende uçtuğunu felan zannettim bir an. Nereye gidiyorsun? "

"Eve "

Lunaparkin çıkışına ulaşınca Ebru kolumu tuttu. "Saçmalama. Kaçacakmısın? "

Ona dönüp "Evet kaçacağım. Çünkü tek bir hakkım  yok. Ona ne diyeceğim Ebru?! Kendimi rezil etmekten başka ne yapacağım. O beni değil, mükemmel ikizimi istiyor. " diye bağırınca gözlerimdeki yaşlar daha fazla dayanamayıp akmaya başladı. Bu kadarı yeterdi.  Onların hiç biri anlamıyordu. Anlayamazlardı.

"Mina"

Arkamdan gelen sesle gözlerimi kapattım. Ellerimle yüzümü çabucak silip Ebru'nun kolundan kurtularak yürümeye devam ettim.

Bir taksiyi çevirip binince Buğra'nın arkasını dönüp hızlı bir şekilde yürüdüğünü gördüm. Adama evin adresini verip, arkama yaslandım. Aptaldım. Çok fazla. Bugün çok iyi anlamıştım. Ben Buğra Atamaz'dan hoşlanıyordum. En olmaması gereken kişi için kalbim hızlı atmaya başlamıştı. Gözlerimi sıkıca kapatıp bütün birikmiş olaylara ağlamaya başladım. Tam bir saçmalığın içinde kalmıştım.

----
Buğra'dan

"Fatih,  şu sigarayı ver "

Elimi uzatmama rağmen bana başını salladı. Ellerimi saçımda gezdirip, tezgahın üstüne dirseklerimi dayadım.

"Abicim biraz sakin ol. Şu sigarayı içme kapalı ortam burası , biliyorsun cezası var "

Gözlerimi tıklım tıklım dolu olan bara çevirdim. Herkes halinden memnun eğlenmeye gelmişti. Ona dönüp "Kapat Barı "dedim.

Bana boş boş bakınca "Ne duruyorsun. Kapat şu Barı. Herkes dışarı çıksın. " diye bağırdım.

Buranın sahibi olduğu için felan yapmıyordum. Başka bir yerde de olsak aynısını yapardım.

Fatih ayağa kalkıp herkesi dışarı çıkarırken tezgahın üstüne bıraktığı paketin içinden bir sigara alıp yaktım.

İçime derin bir nefes çekip yavaşça dışarı bıraktım. Fatih gelip önümde durunca paketi ona uzattım. Almadı.

AŞK MI BU?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin