♡27.bölüm♡

2.8K 112 12
                                    

27.bölüm

Gözlerimi kapatmış, nerede olduğumu unutmuştum. Feci bir şekilde Buğra Atamaz tarafından öpülüyordum. İçimde çığlık atarak deli danalar gibi oradan oraya koşuşturan minik yaratıklar vardı. Kollarımı hareket ettirip boynuna dolayınca,  onu kendime çekmemle dudaklarımı araladım.

Dilinin diliyle buluşması büyük bir heyecan patlamasına  neden olurken boğazımdan kaçan garip bir sesle durdu.  Bütün büyüyü bozmuştum işte. Boğuluyor gibi bir ses çıkarmak tam bana göreydi.!

Utanç içinde gözlerimi daha sıkı yumarak buradan kaybolmayı diledim. Dudaklarımız ayrılınca derin  bir nefes aldım. Gözlerimi açmaya hazır değildim. Yine rezil olmayı başarmıştım.

"Mina gözlerini aç "

Sesi kulağımı yakıp geçerken vücuduma gönderilen titreşimler yüzünden titremeye başlamıştım.

Gözlerimi yavaşça açıp,  utanarak ona baktım. Gözleri buğulu ve garip bir bakışla bana bakıyordu. Bir iki saniye bakıştık. Gözlerini kaçıran her zaman ki gibi ben olmuştum.

"Gidelim artık " sözlerine karşılık başımı sallamakla yetindim ama içimi kemiren sorulara cevap bulmadan kesinlikle rahat bulamayacaktım.

Kolumu tutup beni yanında yürütmeye başlayınca ona ayak uydurmaya çalıştım.

"Özür dilerim "

Başını yana çevirip bana kaşlarını kaldırarak baktı. "Neden? "

"Ben.. Şey biraz önce-"

Beynimin talimatıyla kesilen sesime şükrederek bakışlarımı kaçırdım. Bu konuyu ne diye açtığım konusunda bir fikrim yoktu. tamamen salak gibi davranmakta inat ediyordum.

Gülümsedi. Başını çevirip önüne bakmaya başlayınca "İnlediği için özür dileyen ilk kızsın "diyerek bana bir mide spazmı geçirmeyi başarmıştı.

Sinirden ve utançtan yanaklarım kızarırken "Öyle demek istemedim " diye kıvırmaya çalıştım.

Dirseğimi tutmayı bırakıp iki elini de ceplerine koyup sırıttı.  "Kesin öyle. Öpmemden bu kadar hoşlanman iyi "

Elimle sağ koluna bir yumruk attım. "Hiçte bile. Hoşlanmıyorum."

Buğra şakasına eliyle vurduğum kolunu tutup yüzünü buruşturdu. "Evet inekler de uçuyordu değil mi? "

Beni böyle durumlara sokup sonrada eğlenmesinden nefret ediyordum. Böyle şeyler yaparak everest kadar olan egosunu tatmin ediyordu. Pis öküz.

Omuz silktim. "Daha önce biriyle öpüşmediğim için bilmiyorum. Denemek lazım. Belki başkası daha güzel öper. "

Beni kolunun altına hapsedip "Çok fazla konuşuyorsun. " diyerek beni boğmaya çalıştı. Tek koluyla beni boğabilir. Gerçekten bunu yapabilir.

"Beni öldürecek misin? Nefes alamıyorum. "

İki elimle boynuma doladığı tek eli gevşetmeye çalışırken öksürük nöbetine girmiştim.

"Çok konuşma domates surat. Tamam mı? "

Adama bak. Ben burada boğulacağım bana daha gelmiş çok konuşma diyor. Çaresizce, sinirli bir şekilde başımı salladım. Elleri gevşeyince derin derin  nefes almaya başladım.

"Gerçekten beni öldürecektin. Deli misin sen? "

Arabanın önüne gelince cevap verme gereği duymadı. Arabaya bakınca Ebru ve Fatih'in meraklı gözlerle bize baktığını görüp, utançla başımı açevirdim.  Biraz önceki yakınlığımızı oturup burada film izler gibi seyretmişler miydi? Tanrım!

AŞK MI BU?Where stories live. Discover now