18.bölüm -kıskançlık -

2.8K 124 10
                                    

-Buğra -

Benden kaçmak.  Gerçekten hiç karşılaşmadığım bir şeydi.  Hiç bir kız benden kaçmazdı .

Üstelik onu öptüğüm için! Gerçekten saçma bir şey yüzünden benden köşe bucak kaçmasına ilk günler eğlendim. Ama git gide sıkıcı olmaya başladı. Özellikle onu iki kere aramama rağmen beni duyduğum en salakça bahanelerle atlatması üzerine sinirlerim tepeme gelmişti. Kendini ne zannediyordu bu cadı? 

Sadece küçük bir öpücük. Abartıyordu ona karşı bişey hissettiğim için öpmemiştim Tabiki sadece o an öpmek istedim. Hiç bir kıza bişey hissederek öpmem. Sadece tatmin amaçlı olur öpüşme. Şimdi bu liseli,  küçük cadı yüzünden fikirlerimi değiştirecek halim yoktu. Gerçekten bana karşı koyabileceğini düşünüyordu.!  Oyun oynarken biraz zevk almanın neresi kötüydü ki. Bu kadar ciddiye almamak lazımdı.

Yine son iki gündür olduğu gibi sinirlenmiş bir şekilde elimi saçıma attım. Önümden geçen garsondan bir kadeh alıp önüme bırakıp derin bir nefes verdim. Bu saçma düğün zırvalıklarına gerçekten gerek var mıydı?  kısa bir nikah neye yetmiyordu ki. Kulağımı kapatma isteğimi bastırarak klasik müziğin hakim olduğu ortama gözlerimi kısarak göz gezdirdim.

"Bakma öyle daha gelmedi. "

Enseme inen bir elle iyi bir küfür savurdum. Annemin ve bir kaç kadının onaylamayan bakışlarıyla karşılaşıp,  Fatih pezevengine döndüm.

"Ne vuruyorsun lan " Aynı şekilde ona yapıştırınca elini ensesine yerleştirip ovaladı.

"Yengeyle küstün diye bana niye şiddet uyguluyorsun abicim.  Hı?  neden ben biraz anlatsana " diyerek dudak bükünce tekrar vurdum.

"Kız gibi dudak büküp durma,  yumruğu geçiririm "

Hemen kendini toparladı. "tamam kardeşim tamam. Sinir küpü oldun iyice "

"Ben sinirli felan değilim "

"Yav he he. Şu haline bak Yenge senden kaçıyor diye kızgın Boğa gibi dolanıyorsun kaç gündür. "

Ona gözlerimi  kısıp baktım. "Yenge deme şu kıza."

Tamer'le berber bu kızı bu kadar benimsemiş olmaları beni rahatsız etmese de şaşırtmıştı. Önümdeki kadehi alıp bir yudum içtim. Boynuma annemin zorla taktığı kravatı elimle çekiştirip rahatlamaya çalışırken Fatih yine konuşmaya başladı.

"Kız gelecek içme "

Elimdeki kadehi tekrar dudaklarıma götürüp inadına içtim. "Ne kızı? "

Kimden bahsettiğini Tabiki biliyordum. "Mine mi? " diye ekleyince yüzünü buruşturdu.

"Oğlum o kızdan cidden hoşlanıyor musun ? Tüm diğer sosyete kızları gibi aynı. O cırtlak sesiyle Kaan ona nasıl baktı şaşıp kaldım doğrusu. "

Ona gülmemek için başımı eğip "Bence güzel " diye mırıldandım.

"Bak tam karşında o zaman "

Kafamı kaldırıp kadehimi tepeme diktiğimde gözlerim biriyle buluştu ama o kesinlikle Mine değildi.!

-Mina -

Tanrım lütfen bu heyecanı al kalbim den. İçimden ettiğim duaların ardı arkası kesilmezken ona hipnotize olmuş gibi bakıyordum. Ebru kolumu tutup beni başka bir yöne ilerletince gözlerimi sonunda çekebildim. aile dostumuz olan Atasaylarla ayak üstü bir muhabbet kurulurken ellerimi masaya dayamış nefesimi ritime sokmaya çalışıyordum. Babam bizim için ayrılan yere doğru dönünce Mehmet bey'i gördü ve mecburen oraya doğru ilerledik.

AŞK MI BU?Where stories live. Discover now