2 hafta sonra
Eylül, kızlarla kalacağı evi tutar tutmaz kızlar eve yerleşmişti. Ama Meralle Kaderin kavgası bitmemişti, her gün kavga edip duruyorlardı, Eylül ise arada kalmıştı, ikisinin de yanında olmuyordu, bu sefer kızlar ona da tavır almaya başlamıştı...
Meral : ya haklı değil miyim Eylül? Yeter ya cidden... söyle ona, beni öldürecekmiş gibi bakmasından bıktım. Ben herşeyi onun iyiliği, sizin iyiliğiniz için yaptım...
Kader : para için beni sattın be! Ne iyiliğinden bahsediyorsun?! Sen süslü elbiselerinle partiden partiye koşarken benim kardeşim tekstil atölyelerinde süründü be! Sınav parasını ödeyemediği için çalışıyo benim kardeşim. Böyle mi yardım ediyorsun?! Senin gibi kardeş olmaz olsun Meral, bi de Eylülü bana karşı dolduruyorsun.
Eylül : kızlar yeter! Yeter! Haftalardır her gün bu kavganızı dinlemekten bıktım ben, anlıyor musunuz?! Bıktım! Ben gidiyorum, siz de şu sorununuzu halledip öyle çıkın karşıma. Aranızda kalmaktan bıktım. Tek başınıza kalın, aklınızı başınıza alın ve halledin şu aranızdakini. Konuşmayacaksanız konuşmayın, ama her dakika birbirinize kaf sokup kavga da etmeyin. O zamana kadar ben yokum...
Meral : aa canısı nereye? Beni Kaderle mi bırakıyorsun? Canısı bak bu beni boğar...
Eylül : saçmalama Meral!
Kader : ya Eylül nereye? Ben de geliyim senle hı? Olmaz mı? Beni şununla yalnız bırakma
Eylül : Feride hanımlara falan giderim. Kader, sen de yapma böyle. Hadi aranızdaki sorunu halledince beni arar, çağırırsınız....
Eylül ufak bir bavul hazırlayarak, Feride hanımlara gider. Kapıyı pijamalarıyla Doruk açar...
Doruk : merhaba... günaydın
Eylül : şey kusura bakma, ben Feride hanıma baktım ama... misafiri vardı herhalde
Doruk : aslında misafir değil, bir süre burda kalıcam ben. Feride abla da çıktı, yurtta önemli birşey varmış sanırım.
Eylül : aa.. peki... zaten o zaman gerek kalmadı... sağol...
Eylül gidecekken Doruk seslenir...
Doruk : şey... Kader nasıl? En son gördüğümde baya heyecanlı falandı...
Eylül : aaa, çok ama çok güzel birşey yaptı, tüm mal varlığını bağışladı, ondan heyecanlanmıştır muhtemelen. Şimdi de kardeşiyle biraz sorunları var, ama geçecektir.
Doruk: vay be... anladım... selamlarımı ilet...
Eylül : tabii, iletirim..
Selin, oğlunun yeniden eski düzenine dönmesinden memnun olmuştu. Güney evde tıkılmıyor ama vakitlice eve dönüyordu artık, üstelik ayık şekilde. Songüle teşekkür edecekti, ama hizmetlileri Seda onu durdurur...
Selin : öf ne var? Yine bir sorun söylemeyin bana, kaldıramıcam
Seda : Selin hanım, Songül hanımla ilgili ne türlü birşey öğrenirsem öğreneyim size söylememi istemiştiniz..
Selin: evet... ne öğrendin?
Seda : Songül hanım hamile Selin hanım...
Selin : ne?!
Seda : evet... yatak odasını toplarken bir kağıt buldum. Songül hanımın kan testi sonucuymuş, hamile olduğu yazıyor...
Selin : emin misin?
Seda : evet Selin hanım
Selin : tamam git, çekil git başımdan...
Selinin yeniden morali bozulmuştu... nasıl hamile olabilirdi? Hiç vakit kaybetmeden Güneyi elinde tutabilmek için bir de çocuk yapmıştı. Selinin hiç hoşuna gitmemişti bu durum.
Defne ve Nazan büyük bir heyecanla test sonucunu alırlar. Defne kendini çoktan alıştırmıştı iliğin tutacağına dair. Zarfı açtığında iliğin uyumlu olmadığını görür...
Defne : nasıl ya?
Nazan : tamam annecim sakin ol
Defne : nasıl sakin olucam ya nasıl? Ya Serkan.... ben olmasam nasıl kurtulacak bu çocuk? Başka biri mi var? Ailemiz mi var? Noolacak? Ölecek
Nazan : Defne sus! Kardeşin ölmeyecek tamam mı? Ölmeyecek!
Nazanın telefonu çalar, Eylül arıyordu...
Nazan : ne var? Rüyanda beni mi gördün?
Eylül : hayır şey... yani ben merak ettim, Defne test sonucunu aldı mı?
Nazan : evet... uymadı
Eylül : ne? Ee ne olacak şimdi?
Nazan : bilmiyorum, kahretsin ki bilmiyorum....
Eylül : Nazan hanım, belki bana düşmez ama biyolojik ailesiyle görüşseniz... yani sonuçta hastalık bu...
Nazan : evet ama nasıl bulucam? O Allahın cezası kadın kim bilir nerde. Bıraktı çocukları...
Eylül : aslında biz bulduk, yani... yanına gittim anlatmak için ama evlenmiş, yeni bir hayat kurmuş, kovdu beni dinlemeden. Ama eğer sizi görürse, o zaman belki dinler, kabul eder...
Nazan : adresi versene, ben de gideyim
Eylül adresi verir, ama morali bozulmuştu. Defnenin iliğinin uyacağından o kaaar emindi ki...
Songül ise hala olayın şokundaydı. Arkadaşına umut olmak için gittiği hastaneden bambaşka amaçlarla dönmüştü. Nasıl hamile olabilirdi ki? Hiçbir şikayeti olmamıştı, bu zamana kadar anlamamış olmasına şaşırdı kaldı... şimdilik kimseye söylememe kararı aldı. Ne yapacağını bilmiyordu...
![](https://img.wattpad.com/cover/123503034-288-k83539.jpg)
YOU ARE READING
Yeni Başlangıçlar
FanfictionBambaşka öykülere sahip, yepyeni hayatlara dağılmış insanların öyküsü...