Ali döndüğünde elinde bir torba dolusu tatlı atıştırmalıklar vardı. Eylül de meraklı bir şekilde torbayı karıştırıyordu...
Ali : benden çok torbadakilere sevindin galiba
Eylül : olur mu öyle şey...
Ali : şaka yapıyorum... senin için aldım hepsini... yani tabi ki hepsini değil de biraz ye diye...
Eylül: sağol canım
Ali : ne demek... ee naaptın ben gelene kadar?
Eylül : hiiç... televizyon falan... aslında bir konu hakkında düşündüm...
Ali : neymiş o?
Eylül : ya Ali, son günlerde dikkatin çok dağınık farkında mısın?
Ali : yoo
Eylül : ben farkediyorum. Yoruluyorsun, hergün beni işe bırakıp işten eve getiriyorsun ve tekrar işine dönüyorsun. Gün içinde defalarca beni arayıp nasıl olduğumu soruyorsun...
Ali : suçlar gibi söyledin. Nerde yanlış yapıyorum?
Eylül: sorun da bu ya.Çok yoruluyorsun. Bunları yaparken de dikkatin dağılıyor
Ali : ben iyiyim Eylül, beni düşünme sen. Hormonlardan dolayı sinirlerin bozuldu yine senin...
Eylül: ben bir karar verdim... zaten ben de yoruluyorum. Artık işe ara vermenin zamanı geldi. Hem de sen işine yoğunlaşabilirsin böylelikle...
Ali : gerçekten mi?
Eylül: evet
Ali : bu beklediğimden de kolay oldu...
Eylül : nasıl yani?
Ali : uzun süredir seni ikna etmenin yollarını düşünüyordum ama görüyorum ki gerek kalmadı
Eylül: Ali.. ben çok heyecanlıyım...
Ali : ben de öyle
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Eylül: iki tane minicik bebek... elden ele dolaşıcak, biri ağlamaya başlayınca diğerini de ağlatıcak, birlikte büyüyecekler, birbirlerinin en yakın arkadaşı olacaklar, beraber o-...
Ali: seni seviyorum
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
