Kurtarılma

1.1K 79 14
                                    

Eylül, içeri girmeye çalışan Can'a engel olamaz. Can geçip oturmuştu koltuğa.

Can : neden ayaktasın Eylül? Kendi evinde misafir gibisin, otursana...

Eylül : evimden gittiğinde otururum...

Can : neden böylesin? Fotoğraflarını çekerken ne kadar da güler yüzlüydün, senin de hoşuna gidiyordu ilgim... ama o polis sevgilin işi bozdu, seni de huzursuz etti...

Eylül : ne diyorsun sen be? Çık git evimden...

Can : hemen kovuyor musun? Daha yeni geldim...

Eylül geri geri gitmeye başladıkça Can ona yaklaşır. Eylül masadan el çabukluğuyla aldığı bıçağı Can'a gösterir...

Eylül : yaklaşma bana! Sakın!

Can ellerini havaya kaldırıp korkmuş gibi yapar...

Can : tamam sakin ol, öldürme beni ne olur (sırıtarak)

Can belinden çıkarttığı silahı Eylüle doğrultur.

Can : güzellikten anlamıyorsun naapalım... geç otur şuraya, yoksa acımam vururum...

Eylül oturacakken kapı çalar...

Eylül : kızlar!

Can : sakın! Sakın açayım deme, geç otur!

Kapı ısrarlı şekilde çalmaya başlar...

Ali : Eylül... montunu unutmuşsun arabada, açsana kapıyı

Eylül : ya bıraksana beni! Ne istiyorsun benden?

Kapı kapalı olmasına rağmen Ali sesler duyuyordu...

Ali : Ne oluyo ya?

Can : sus diyorum sana, sus da gitsin...

Can, Eylülü susturunca Ali'nin sesleri de kesilir...

Can : gitti sonunda... yine baş başayız...

Kızlar da Songüllere yemeğe gitmişti...

Songül : Eylül nerde kaldı?

Meral : sevgilisiyle o, dalmışlardır gelmezler bence, sen yemeğini ye, bebiş aç kalmasın

Güney : canısı haklı, hadi bakalım ye yemeğini...

Songül : bana çocukmuşum gibi davranmayı bırakın ya! Bebek değilim ben, hamileyim sadece

Kader : of Songül, ye işte kızım, seni düşünüyoruz biz

Songül : tamam ulan tamam, yiyorum işte oldu mu?

Kader : oldu...

Meral : Cemre sen pek bi sessizsin...

Cemre : kocam ameliyattan yeni çıktı, naapıyım göbek mi atayım Meral?

Yeni BaşlangıçlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin