Eylül, içeri girmeye çalışan Can'a engel olamaz. Can geçip oturmuştu koltuğa.
Can : neden ayaktasın Eylül? Kendi evinde misafir gibisin, otursana...
Eylül : evimden gittiğinde otururum...
Can : neden böylesin? Fotoğraflarını çekerken ne kadar da güler yüzlüydün, senin de hoşuna gidiyordu ilgim... ama o polis sevgilin işi bozdu, seni de huzursuz etti...
Eylül : ne diyorsun sen be? Çık git evimden...
Can : hemen kovuyor musun? Daha yeni geldim...
Eylül geri geri gitmeye başladıkça Can ona yaklaşır. Eylül masadan el çabukluğuyla aldığı bıçağı Can'a gösterir...
Eylül : yaklaşma bana! Sakın!
Can ellerini havaya kaldırıp korkmuş gibi yapar...
Can : tamam sakin ol, öldürme beni ne olur (sırıtarak)
Can belinden çıkarttığı silahı Eylüle doğrultur.
Can : güzellikten anlamıyorsun naapalım... geç otur şuraya, yoksa acımam vururum...
Eylül oturacakken kapı çalar...
Eylül : kızlar!
Can : sakın! Sakın açayım deme, geç otur!
Kapı ısrarlı şekilde çalmaya başlar...
Ali : Eylül... montunu unutmuşsun arabada, açsana kapıyı
Eylül : ya bıraksana beni! Ne istiyorsun benden?
Kapı kapalı olmasına rağmen Ali sesler duyuyordu...
Ali : Ne oluyo ya?
Can : sus diyorum sana, sus da gitsin...
Can, Eylülü susturunca Ali'nin sesleri de kesilir...
Can : gitti sonunda... yine baş başayız...
Kızlar da Songüllere yemeğe gitmişti...
Songül : Eylül nerde kaldı?
Meral : sevgilisiyle o, dalmışlardır gelmezler bence, sen yemeğini ye, bebiş aç kalmasın
Güney : canısı haklı, hadi bakalım ye yemeğini...
Songül : bana çocukmuşum gibi davranmayı bırakın ya! Bebek değilim ben, hamileyim sadece
Kader : of Songül, ye işte kızım, seni düşünüyoruz biz
Songül : tamam ulan tamam, yiyorum işte oldu mu?
Kader : oldu...
Meral : Cemre sen pek bi sessizsin...
Cemre : kocam ameliyattan yeni çıktı, naapıyım göbek mi atayım Meral?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Başlangıçlar
FanfictionBambaşka öykülere sahip, yepyeni hayatlara dağılmış insanların öyküsü...