Serkanın eli ayağına dolaşmıştı. Mehmetin ona baba değişine mi şaşırsın yoksa ateşlenmesine mi bilemedi. Hemen Cemreyi çağırdı...
Cemre : ben banyoya götüreyim. Ilık bir duş alsa iyi gelir gibi
Serkan : bırak ben yapayım...
Cemre : becerebilir misin?
Serkan : evet.. bırak bana lütfen
Feride çalışıyorken kapısı vurulur, gelen Ali'ydi...
Feride : Ali.. hoşgeldin
Ali : hoşbuldum.. senin yardımına ihtiyacım var. Ondan geldim aslında, fazla kalmıcam
Feride : tabii ki. Hemen gidelim istersen. Bu işler bekleyebilir
Ali : yok..öyle değil. Eylülle ilgili..
Feride : sorun yok dimi?
Ali : şimdilik yok ama biliyorsun Eylül çok inatçı. Hem yoruluyor hem de çalışmak için ısrar ediyor. Ne olur bir yol bulalım, şimdiden ikna etmeye başlayalım.
Feride : doğru söylüyorsun... tamam ben birşeyler düşünücem.
Ali : sağol...
Ali tam kalkacakken, kapı yeniden çalar, Eren gelmişti..
Eren : Feride hanım... merhaba. Ali Bey.. siz de mi burdaydınız?
Feride : Eren bey.. merhaba..
Ali : merhaba
Eren : tabii işimiz çocuklar olunca, her yerde olabiliyoruz, sizin gibi.
Ali : aslında bu sefer ailevi bir mesele. Umarım benlik bir mesele olmaz.
Eren : haklısınız
Feride : hayırdır? Bir sorun yoktur umarım?
Eren : yok yok.. herşey yolunda. Eylül için gelmiştim, gitmeden önce size de selam vermek istedim
Feride : anladım... çay içer misiniz?
Eren : yok ben Eylülle içtim. Sağolun...
Eren gittiğinde Ali durumu anlamaya çalışır...
Ali : sizinle ne işi oluyor ki?
Feride : Eren Beyin mi? Bi çocukla alakalıydı, Eylül yardımcı olmuştu...
Ali : tamam neyse.. ben gidiyorum artık. görüşürüz Feride
Feride : görüşürüz Ali
Ali, işlerini halledip tekrardan yurda uğrar, Eylülü alıcaktı.
Eylül : ya Ali.. sen böyle her gün gelip alıcak mısın beni? Alışırım böyle
Ali : alışman gerekmez umarım (sessizce)
Eylül : birşey mi dedin?
Ali : yoo.. demedim..
Eylül : haa Ali bu arada yarın biraz geç kalabilirim..
Ali : neden?
Eylül : yurttaki 5-10 yaş aralığındaki çocukları bir etkinliğe götürücez. Yandaki yurttan da gelicekler.
Ali : erkek yurdu yani..
Eylül : evet..
Ali : Eren Bey falan...
Eylül : Eren'i tanıyo musun?
Ali : evet..
Eylül : evet. Zaten onlar ayarlamış. Bana da söyleyince çok sevindim. Çocuklar eğlenecek
Ali : sen yorulmasan mı acaba?
Eylül : Feride hanım da olucak. Yorulmam herhalde
Ali : elin adamı benim karımla görüşmek için türlü türlü bahaneler üretmiş.. ( sessizce)
Eylül ona bakınca hemen lafı değiştirdi...
Ali : tamam, sen bilirsin. Ben seni alırım.
Güney, Doruk'u aramaya karar verir. Kızlardan duyduklarına inanamamıştı..
Doruk : nooldu Güney?
Güney : ulan bi de soruyo musun? Naaptın lan sen?
Doruk : başlama noolur..
Güney : oğlum, Kader'in anlattıkları doğru mu?
Doruk : doğru
Güney : doğru bi da utanmadan söylüyosun! ... ulan ben onlara karşı savundum seni. Sen ne şerefsiz bir insansın!
Doruk : bunun açıklaması nasıl yapılır bilmiyorum ama açıklaması var
Güney : ne açıklaması?
Doruk : ben eşyalarımı topluyordum. İstanbula dönecektim.Ama sonra o geldi... hani ben bir ara bara gidiyodum ya, orda konuştuk üç beş kez. Barın sahibi
Güney : bu mu açıklaman?
Doruk : sen İstanbula gittikten sonra ben bi gece barda içiyordum. Ama yerimden kalkamayacak gibi oldum. O da geldi beni bıraktı evime. Fularını düşürmüş evde. Ben de düğünden dönünce farkettim. Bir an yanlış birşeyler olup olmadığını düşündüm ama hatırlayamadım. Eğer birşeyler olduysa bunu Kader'e anlatamazdım o yüzden beklemek istedi, gitmedim İstanbula. Sonra evime geldi, bu sefer de o sarhoştu, ayakta bile duramıyordu. Bi adamdan bahsedip durdu, en sonunda sızdı. Ben de yatağıma yatırdım, kendim de salonda yatıyodum. Kader geldi, hiç beklemiyordum. Sonra da işte...
Güney : ulan sen de ne bahtsız adammışsın! Neden senin başına geliyo bunlar oğlum?
Doruk : anlamadım ki abi
Güney : Bu Kader de neden seni dinlemeden çekip gidiyo ki?
Doruk : haklı değil mi abi? Yani kendini onun yerine koysana. Ben Kader'in yatağında bi adam görsem çıldırırdım
Güney : tamam.. sen neden gelmedin İstanbul'a?
Doruk : Toprak abi duymuş. Bağırdı çağırdı, oraya gelecek yüzüm yok abi. Kader'e bu açıklamayı yapsam da inanmaz ki.
Güney : bu gidişle kaçıracaksın onu
Doruk : nasıl yani?
Güney : dün Songülle kızlara gittik. Kader geldi, Baran'a evlenme teklifi etmiş. Birşeyler yap oğlum, durma böyle.
V
Doruk : Bir ilişkide güven yoksa, o ilişki yürümez. Kader beni ikinci kez dinlemeden çekti gitti. Şimdi anlatsam, belki inanacak. Ama bir sonraki sefer, yine aynı şey...
YOU ARE READING
Yeni Başlangıçlar
FanfictionBambaşka öykülere sahip, yepyeni hayatlara dağılmış insanların öyküsü...