Yeni Başlangıçlar

Aileyi Korumak

Güney o gece eve gitmemiş şirkette, masanın üzerinde sabahlamıştı. Arkadaşı Semih kahve getirmişti...

Semih : Güney, bu ne hal kardeşim? İyi misin?

Güney: evet evet.. iyiyim. Uyuyakalmışım

Semih : uyuya mı kaldın, yoksa eve gitmekten mi kaçtın?

Güney : senden de birşey kaçmıyor

Semih : olsun o kadar...

Güney : Songülle biraz tartıştık. Ama büyük birşey değil. Ben şu işi bitirmek için uğraştım asıl. Sabahladım ama bitti gibi...

Semih : Arzu da eve gitmiş. Naaptınız bulabildiniz mi?

Güney: bulduk bulduk... bizim patronun bu işle bi alakası yok. Vergi kaçıran o değil...

Semih : kim peki?

Güney: onu bilmiyorum ama bence onun hiçbir şeyden haberi yok. Adam boşuna yatacak hapiste

Semih : aman abi, bak en başında da söyledim sana. Bulaşma bu işe. Sonra senin başın belaya girer.

Güney : olmaz olmaz... incelencek fazla hesap kalmadı. Onlara da akşam Arzu da gelince bakarız. Ben biraz eve gidip dinlenicem. Eğer önemli birşey olursa ara tamam mı?

Semih : tamam tamam... kaç gündür uykusuzluktan hayalet gibi geziyorsun zaten. Git dinlen...

Güney : tamam tamam

Semih : yengeyle de problemi halledin, onsuzluk sana yaramıyo

Güney: o pek hallolacak gibi değil ama... kıskanç.. kıskanç bu kadın.. değiştiremezsin

Semih : kıskanç mı? Oğlum tüm gün iştesin, neyden kıskanacak?

Güney : sorun da o ya, tüm gün işte olmamdan işkillendi. Sonra da beni Arzu ile çalışırken görünce...

Semih : eyvah... benimki üzerine gitmemiştir umarım (gülerek)

Güney : yok be kardeşim, hatta söyledikleriyle Songülü şok etti biraz. İyi anlamda tabii.

Semih : aman abi, gözünü seveyim barış yengeyle. Sonra burda terör estirirsin sen.

Güney : çok konuşma Semih.. sen işine bak. Ben de uyumaya gidiyorum

Güney eve geldiğinde Songülle Ada evde değildi. Bu durum Güney'i memnun etmişti. Uykusu vardı ve keyfi yoktu. Songülle bu haldeyken tartışmak istemiyordu...

Ali, sabah Eylül'ü öperek uyandırır...

Ali : Eylül, ben çıkıyorum

Eylül: güle güle...

Ali : Eylül, iyi miyiz?

Eylül: evet... hadi sen geç kalma... ben de kalktım zaten

Ali : emin misin?