Hırçınlığımı umursamadan beni göğsüne çekip, yukardan doğrulttuğu gözleriyle, "İstediğim sensin. Hep sendin. Ben senden başkasını hiç görmedim asla." Dedi.
"Öyle mi? Ben senin bir başkasına mühürlü olduğunu bile bile kalbimi her dağladığında sana ge...
Metallica & William Joseph feels the rain- Nothing else matters
🥀🐺 Keyifli okumalar...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ne yaptıklarını hiç umursamadım...
Ne bildiklerini hiç umursamadım...
Ama biliyorum... Ne kadar uzak olsakta çok yakınız...
Daha yürekten olamazdım...
Bu eşsiz müziğin sözleri
7- Ölü Ruhlar...
Bir piyanonun notlarından yükselen acılı bir melodiydim. Dokundukları her tuştan hüzünlü senfoni uçsuz bucaksız yalnızlığımda binbir çığlık koparıyordu.
Ben Simirna, günahlara gebe, ölüme hep bir adım kalaydım.
Lanetli olduğum kadar kuralsız, kuralsız olduğum kadar kusursuzdum.
Ölüme yeminli kızıl kahvemsi gözlerimi acı çeken kalabalıkta aheste aheste gezdirdim. Stabil atan çamurlu kalbimdeki acılı melodiyi kimselere duyurmadım. Izdırabını kendime kanatırcasına siper ettim.
İrislerimin görmek için çırpındığı o görüntüyü tekrardan kendime acı çektirircesine ağlarıma düşürdüm. Ah hayır, neden ben acı çekiyordum ki?
Pars'ı kanatmıştım. Ölsün istemiştim. Ölsün istedim. Bana yaşattığı aşkın günahlarını dilsiz kalbime yüklediği andan itibaren ilk kez acıdan kıvransın, cehennemin azgın ateşinde yansın istiyordum. Lakin ben ölüyordum. Biraz daha ileri gidecek oldaydım...
Ölecekti, ölecektik.
Ben içime kanarken, Pars'ın heybetli bedeni kanıyordu. Benim yaralı ruhum kanarken, o hırsından deliriyordu.
Ne yaparsam yapayım taşan öfkeme barikat kuramıyordum. Bu sinir harbi değildi. Bu aldanıştı, kanayan kalbimin, ölen ruhumun aldanışıydı. Bu yüzden ona ızdırapların acıların en büyüğü yaşatmak istiyordum. Bana sırtını dönüp giden birine, kan kusmak istiyordum. Yaptımda, gözlerimin önünde acıdan kıvranırken göz pınarlarım sızlıyordu. Lakin onu kanatmayı sürdürdüm.
