44- Ölüme Yürüyenler; Feda Edilmişlerin, İblislerle Oyunu

998 74 232
                                    

🥀Zeynep Casalini- Duvar
🥀Eminem- Never Love Again
🥀Usher- Yeah
🥀Beyonce- Naughty Girl
🥀Billie Eilish- No Time To Die
🥀Şebnem Ferah- Sigara

🥀🐺
Keyifli Okumalar...

🥀🐺Keyifli Okumalar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

44- Ölüme Yürüyenler; Feda Edilmişlerin, İblislerle Oyunu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

44- Ölüme Yürüyenler; Feda Edilmişlerin, İblislerle Oyunu

Kanatlarımı kopardın, kalbimi yerinden söktün. Yetmedi mi de, kalbini bir başkasına verdin...

Tekerleri yakarcasına arabayı durduran ben miydim? Donuk gözlerle önümüzden süratle giden araçlara bakan ben miydim? Çığlıkları Kuvart'ın derinliklerinden duyulan ben miydim?

Kalbim çürüyordu. Kalbim... çürüyordu.

Nefes alıyor muydum? Kalbim fersizce atarken, hâlâ yaşıyor muydum? Kalbimde yeşerttiğim her umut tanesi bir bir ölüyordu. Astarsız ruhumun derinliklerinde acının her bir tonuyla savruluyordum. Maskelerim bir bir düşüyordu. Küstah ifadem yerle bir olmuştu. Kibirli dilim lâl, fersizdi her bir zerrem. Dermansızdı elim ayağım. Ben Simirna Bozkurt, yanıp köz olan kalbimi kanlı gözlerimin ardından izliyordum.

Kanlı gözlerimin önünde kalbimden uçuşan küller savruluyordu. Ayık zihnimin perde arkasındaki her bir görüntü açığa çıkmış, günlerdir peşinde koştuğum suallere bir bir cevap bulmuştum. Bulmaz olsaydım...

Anne, anne... sana ihtiyacım var. Anne çok acı çekiyorum, anne... duysana beni.

Başımı koltuğa yaslamış, dermansız ellerim kucağıma düşmüştü. Kanlı gözlerimde, öylesine gaddar acı vardı ki elim ayağım tutmaz olmuştu. Dakikalar önce; yaralı kalbimde öylesine güçlü yara açılmıştım ki lanetimle sıkışan bedenim bu acının üstesinden gelemiyordu. Gelebilir miydim? Bilmiyordum... Bilmek istemiyordum. Kan kırmızısı dudaklarım titriyordu bedenim gibi, "Bu mümkün değil." dedim acının hüküm sürdüğü sesimle, bu mümkün değil... "Nasıl olur? Nasıl olurda göremem?" başımı sağa sola salladım. Hayır, imkansızdı bu, Pars kalbini bir başkasına vermiş olamazdı... Genzim sızım sızım sızlarken dişlerimi sıktım. Kabullenmek istemiyordum. Kabul etmek istemiyordum. Kabul etmek, bu acıyla yaşamak demekti ve ben bu acının üstesinden gelemezdim. Hayır, gelmek istemiyorum.

BENİM MASKEM ÇAMURDAN Where stories live. Discover now