42- Ölü Kelebeğin Kanatlarında; Kalbimdeki Mabede Yolculuk

1K 69 133
                                    

🥀Rival & Max Hurrell- Demons
🥀Halsey- Without Me
🥀Marina- Valley Of The Dolls
🥀Lorde- Team

Günlerden pazar ve buradayız duyuruda da bahsettiğim gibi yeni sırlar öğrenecek, dengelerin bir kez daha el değiştirdiğine şahitlik edeceksiniz. Bakalım Kuvart'ta bizi neler bekliyor?

                          🥀🐺
Keyifli Okumalar...

                          🥀🐺Keyifli Okumalar

Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.

    42- Ölü Kelebeğin Kanatlarında; Kalbimdeki Mabede Yolculuk

Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.

    42- Ölü Kelebeğin Kanatlarında; Kalbimdeki Mabede Yolculuk

        Kalbim kırık olduğu kadar ruhumda incinmişti. Zira ben; beni bırakıp gidenlerin arkasından yas bile tutamamıştım.

         Beni bırakıp gidenler gibi bende onlara sırt çevirmiş, arkamı dönüp gitmek zorunda bırakılmıştım ve bunu yaparken; ruhumu öldürmüştüm.

       Peki bana sırtını dönüp gidenler de benim gibi ölmüşler miydi? Öğrendiğim bir şey vardı ki; arkanı dönüp gittiğinde ya gitme zamanın çoktan gelmiştir ya da iliklerine kadar incinmişsindir de kendini hiçbir yere ait hissetmiyorsundur.

      Kendimi olduğum yere ait hissediyordum lakin iliklerime kadar incinmiştim.

       Göğüs kafesimin içindeki o et parçası var ya işte o et parçası vücuduma kan değilde acı pompalıyordu.

       Bu gece öyle çok kaygılanmıştım ki binbir parçaya ayrılmış gibiydim. Her parçamda ayrı bir endişe ve korku vardı. Kamber için, Kanlı orman için, Maya için, Sitare ve Alonso için, Karan ve Pars... için. Bu gece yüreğim korkunun ev sahipiyken, kaygı ve endişe misafirleriydi.

      "Bozkurt görevin bitmeden hiçbir yere gidemezsin." duyduğumuz otoriter sesle Jeyan'la birlikte sertçe durduk. Hırçın ve hisli gözlerimi Sitare'nin kırık kapısına sabitlemişken, gözlerimin içinde şeytanın durdurulmaz kötülüğü vardı. Dudaklarım düz bir çizgi hâlindeyken, gözlerimi kaldırıp Jeyan'ın buz mavisi gözlerine baktığımda, Jeyan kalın kaşlarını kaldırmış, gözlerindeki alaylı parıltıyla birlikte ne yapacağımı merakla bekliyordu. Başımı omzumun üzerinden arkaya usulca çevirdiğimde, herşeyden evvel Pars'ın çatık kaşlarını ve öfkeden kızaran yüzünü gördüm. Kalbimdeki keder boğazıma çöreklendiğinde, boğazımı sıkan şiddetli düğümü hissederek sarsıldım. Lakin kanımla yıkanmış gözlerimde iflah olmaz hırs peydahlanmış ve o şeytani dürtü daha fazlasını yapmam için beni ardı ardına kamçılıyordu. Şeytan ise günah yatağıma ölü gül yaprakları serpmiş beni cezbediyordu. Fakat ben düştüğüm günah yatağından doğrulup, günahlarımla sarmaş dolaş olalı çok oluyordu. Şayet şeytanın benimle oynadığı gibi bende şeytanla oynamayı öğrenmiştim. Dilimi iki dudağımın arasından ağırca çıkardıktan sonra usulca üst dudağımı yaladım. Pars'ın karanlığı yarıp geçen gümüş rengi gözlerinde infilak eden şiddetli volkanı gördüğümde, başımı ağırca kaldırdım. Her hareketimde zehirli bir kadının intikam ateşiyle mühürlenmiş arzu dolu tutkusu vardı. Damarlarımda gezen kan değilde, sanki alev alev yanan lavdı ve geçtiği her yeri yakarak ardında külden kadın bırakıyordu. Zira ben evvela kendimi yakmayı öğrenmiştim. Şayet yanmayı bilmeyen biri nasıl yakacağını da bilmezdi ve ben yanarak yakmayı öğrenmiştim.

BENİM MASKEM ÇAMURDAN Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu