Hırçınlığımı umursamadan beni göğsüne çekip, yukardan doğrulttuğu gözleriyle, "İstediğim sensin. Hep sendin. Ben senden başkasını hiç görmedim asla." Dedi.
"Öyle mi? Ben senin bir başkasına mühürlü olduğunu bile bile kalbimi her dağladığında sana ge...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🥀🐺
Keyifli Okumalar ...
53-Kalbi İçin Yanan Adamın; Kalbiyle Savaşı
Yağmurun altında yıkandığınız da cennet ayaklarınız altına serilmezdi. Cennete ulaşmak için ruhunu günahlarından arındırman gerekirdi. Benim ruhum kirli olduğu için mi cennete ulaşamıyorum? Yoksa cennet ruhumu arındırma mı bekliyordu? Beklediği ve beklediğim son bu muydu?
Ben cehennem de yanarken, nasıl arınabilirdim? Oysa ne çok beklediğim şey vardı.
Beklemek benim hayatımdı. Aileme kavuşacağım, onları huzura kavuşturacağım günü, Kuvart'ıkurtaracağım günü, Irkları özgürlüklerine kavuşturacağım günü, Kamber'in abim olduğunu haykıracağım günü, Maya'ya söz verdiğim özgürlüğünü, lanetimden kurtulacağım günü, tüm gerçekleri haykıracağım günü en önemlisi de Pars'a kavuşacağım günü bekliyordum. Şu günler de başaracağıma inancım vardı.
Hayal kırıklıklarıma rağmen hâlâ var.
Var, var olmasına da sabır öylesine acı bir ilaç ki acı çektirdikçe seni umutlarınaulaştırıyordu. Lakin bu acı dayanılmazdı.
Peki sabrımın sonunda umutlarıma ulaşacak mıydım? Bilemiyordum. Tek bildiğim kalbimin acı için de kasıldığıydı. Herşey böyle güzel ilerlerken ne olmuştu bilemiyordum. Yeşeren umutlarım bir bir kuruyup, çürümüştü. Yine, dönüp dolaşıp başa dönmüştük. Olsun, ben o yolları yine alımlar, ayaklarım parçalansa da yetişirdim.