Hırçınlığımı umursamadan beni göğsüne çekip, yukardan doğrulttuğu gözleriyle, "İstediğim sensin. Hep sendin. Ben senden başkasını hiç görmedim asla." Dedi.
"Öyle mi? Ben senin bir başkasına mühürlü olduğunu bile bile kalbimi her dağladığında sana ge...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
67- Çıplak Arzular; Serbest Kaldığında Günahkâr Ölümlüler Şeytanla Yarışır
Artık yapamam
Kalbim küskündü. Kime? Neye? Kalbim acı çekiyordu. Neden? Niye? Kalbim, onsuz cehennem yeriydi. Gelip solmuş çiçeklerimisulamalıydı. Gitti...
Kalamam bu evde
Arkası dönüp giden bu adam benden tüm cevapları alarak gidiyordu.
Yanıyor ciğerim
"Pars!" Cevap vermedi. Beni duymadı, görmedi.
Korkularım pesimde
Pars giderek gözden kaybolurken titreyen bacaklarıma yüklenerek peşinden koşmaya başladım. Kalbim, acıyla çırpınıyordu. Oysa, oysa beni dinlemeli bir şekilde anlamalıydı. Anlamak zorundaydı. Bu bencil kadını görmek zorundaydı. Yine yeniden...
Bana küs, vakit az
Bana bu şekilde sırt çevirmesin. "Pars dinle beni!" diye haykırdım ama o kayalıkların arasında çoktan gözden kaybolmuştu.
Beni sev yine de
Elimin tersiyle göz yaşlarımı silerken, Yiğit beni kollarımdan yakalayarak durdurdu. Korku içinde bakan gözlerim hızla endişeli gözlerini bulduğundaYiğit dikkatle şakağıma bakıyordu. Parmakmakları arasında hırçınca kurtulmaya çalıştığımda beni durdurup, "Simirna kaza mı yaptın? İyi görünmüyorsun. Alonso'ya gitmeliyiz." diye telaşla konuşuyor, bir yandan da bedenimde başka yara olup olmadığına bakıyordu.
Beni öp ya da öldür.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
