63- Yıllanmış İntikam; Gölgelerin Ardında Kalanlar

806 57 65
                                    


🥀Lord Huron - The Night We Met

🥀Ursine Vulpine& Annaca - Without You

🥀The Weeknd - Often

🥀AC / DC - Thunderstruck

🥀🐺

Keyifli Okumalar...

63- Yıllanmış İntikam; Gölgelerin Ardından Kalanlar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

63- Yıllanmış İntikam; Gölgelerin Ardından Kalanlar

Geceler soğuktu, karanlık ve ıssız. Sadece tehlikeyi göze alabilenler karanlığı yırtardı. Bu gece karanlığı yırtmıştım. Lakin göğüsleyeceklerim çok fazlaydı. Kamber ölen amcamın oğluydu. Kamber kuzenimdi. Abimdi. Bozkurt'tu.

Ben yandığım kadar yakardım şimdi kimi yakacaktım?

"Simirna." Kamber bana doğru bir adım attığında usulca ayağa kalktım. Bunu yapabildiğim için şaşkındım. Sanki bedenim benden bağımsız olarak hareket etmişti.

"Abi." sesim yıkıntının altında kalmıştı. Kurtarılmayı bekleyen ölümlü gibi çıkmıştı. Şayet kurtarılmayı bekliyordum. Ben bu yükle daha fazla yaşamak istemiyordum. Hayır, kalbimin atışı kulaklarımda uğuldarken harebenin içini keman ve piyanonun kederli ezgileri kuşatmaya başladı. Onlara eşlik eden hırçın çellonun ezgileri ruhumda deprem etkisi yaratıyordu. Kamber'in ela gözleri kanlı gözlerimden ayrılmıyordu. Bana endişe ve korku içinde bakıyordu. Benim de ona baktığım gibi. Kalbim dört nala koşan at misali daha da hızlanırken, her bir melodi beni şimdi ve geçmişten kıskıvrak yakalayarak yarınımla tehdit ediyordu. Beni canevimden vurmuştu.

"Seni her yerde aradım. İyi misin?" Kamber endişeyle kavisli kaşlarını kaldırmış ela gözlerini kaplayan kaygıyla neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Şu an burada olmak o duvarın kendisi için anahtar görevi görerek açılmasının şalkınlığını atlatmadan benim perişan halimle yüzleşmişti.

Değildim. Ya da iyiydim bilemiyorum. "Bana neden öyle bakıyorsun? Yaralanmadın ya?" hızla yanıma gelip beni ela gözleriyle inceledi. Bu dışardan görünmeyen bir yaraydı. Zira ben Kamber'i babama benzetmiştim. Ama o ölen amcamın oğluydu. Kamber Bozkurt geninin mükemmel şekilde taşıyordu. "Simirna beni endişelendiriyorsun." Sızlayan genzimle Kamber'e sarıldım. Sıkıca belini kavrayan kollarımla başımı göğüsüne yasladım. Göz yaşlarım durmak nedir bilmiyorum. Kalbim acının limitini aşalı çok oluyordu. Ruhumda ıssız kalmış her bir köşe bu andan nasibini almıştı. İşaret parmağımdaki yüzüğün sıcaklığını hissettim. Sanki annem yanımdayım der gibiydi. Kamber endişeli nefesini vererek kollarıyla sırtımı sardığında parmakları uzun ve hâlâ ıslak olan nemli saçlarımda gezindi. Üşüyordum bir o kadar da içten içe yanıyordum. "Lütfen yalvarırım Tanrım Kamber bana kızmasın. Beni anlasın. Abim olmaktan vazgeçmesin." Gözlerimi sıkıca kapattığımda nefesimi sakince verip yutkunduğum da ellerimi Kamber'in belinden çözüp bir adım geriledim. Ela gözlerine hiç bakmazken, gözlerimi usulca aşağıya indirdim. Elimdeki tok kağıt parçasını sıkıca tutmayı sürdürüyordum. Kamber gibi endişeli ve korkuyordum. Hemde çok korkuyordum. "Bana bir şey söyle." gözlerimi kaldırıp, yalvarır gibi çıkan kayğılı sesiyle, durgun aynı zamanda sarsılmış ifademle ela gözlerine baktım. Orada babam vardı. Amcam vardı. Kamber vardı. Orada atalarımın mirası vardı. Yanaklarımdan süzülen göz yaşlarımı umursamadım bir nehir gibi usulca akmayı sürdürüyorlardı.

BENİM MASKEM ÇAMURDAN Where stories live. Discover now