0.7

18.5K 872 672
                                    

*Nisan'ı da buraya bırakıyorum

*Nisan'ı da buraya bırakıyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

****

"Dünya üzerindeki seksapalitesi en yüksek insan sana Shakespeare'den bahsederek tüm evren üzerindeki seksapalitesi en yüksek insan hâline geldi. Demek Shakespeare okuyor." Asla ama asla Emre'den beklemeyeceğim kadar uzun kurduğu cümle karşısında şaşkınlıkla Emre'ye bakmaya devam ettim. "Ne? Seksi değil mi?" Gülüp çatalımı nutella kavonozuna batırdım ve ekmeğimin üzerine sürüp ağzıma tıkıştırdım. Muhtemelen dünyanın en mutlu insanı falandım ama çikolata yiyerek mutlu olma sınırlarını zorluyordum.

"Seksi olan kim?" Emre'nin annesi -Nermin abla- yanımıza geldiğinde çiğnemekte olduğum ekmeği ağzımda geveleyerek daha çok zaman kazanmaya çalıştım ki bu soruyu Emre cevaplamak zorunda kalsın.

"Adriana Lima." Emre gülümseyerek konuştuğunda kahkaha atmaya çalışırken boğazıma takılan ekmekle öksürmeye başladım.

"Helal kızım." Nermin abla sırtıma vururken arada nefes almaya çalışıyordum. Sonunda alabildiğimde gözümden yaşlar çoktan akmıştı.

Emre bana bıyık altından sırıtıp yemeğine geri döndüğünde gülmemeye çalışarak Nermin ablaya teşekkür ettim.

Aslında, Emre bunu Nermin ablaya biz daha yedinci sınıftayken söylemişti; yani gey olduğunu. Ama pek ciddiye alınmamıştı ve üstünden neredeyse dört yıl geçmişti. Şimdi hiç böyle bir konuşma geçmemiş gibi davranıyorlardı ama Nermin ablanın bunu bildiğine emindim. Yani, onunla kabataslak konuştuşunuzda gey olduğunu anlamazdınız ama biraz samimi olduğunuzda hemen anlaşılıyordu bu ve annesinin bunu anlamamış olması bence imkansızdı. Sadece... Öyle değilmiş gibi davranıyordu? Yine de Emre de ben de onu suçlayamıyorduk. Sonuçta bizden çok -çok fazla- farklı yetişmişti ve bunu anlayamıyordu. Yani, en azından kötü bir tepki vermemişti.

"Ee Nisan, nasılsın neler yapıyorsun bakalım?"
***

Mete'nin evine gittiğim ve ona sarıldığım gerçeği koskoca bir hafta boyunca olur olmadık yerlerde kahkahalarla gülmeme neden olmuştu ve etkilerinin geçtiğini söyleyemezdim.

"Çay." Babamın sesiyle gülme isteğimi bastırmak için dudaklarımı birbirine bastırdım ve masadan kalkıp demliği elime aldım. Ailemin yanında durduk yere gülmek kesinlikle sorundu. Hatta benim gibi karnın ağrıyana kadar, kahkahalarla gülmek ahlaksızlıktı. Neyse ki ben onların ahlakına sahip değildim.

Benim bir dövmem bile vardı.

Çayı babamın bardağına dökerken bastırmaya çalıştığım kahkaha dudaklarımın arasından kıkırtu halinde dökülmeye başlamıştı ve bunun sonu iyi olmayacaktı.

Annem kesinlikle mutlu görünmeyen bir yüz ifadesiyle bana bakarken sesimi kesmem gerektiğini söyleyen bakışlarını gönderiyordu. Bu yüzden dudağımı ısırdım ve demliği yerine koyduktan sonra yalandan saate baktım.

Petty | Daddy IssuesWhere stories live. Discover now