3.5

13.2K 821 669
                                    

Selammmm medyada güzel (:))bir fotoğraf ve Newluthekitty'nin yaptığı çoook güzel bir video var! Kesin izleyin bayılacaksınız.
İyi okumalar!!!
***
...Gözlerimi kapatıp Mete'ye yanağım koluna değene kadar yaklaştım. İki elimle tek koluna sarıldığımda tepki vermedi ama kafası hâlâ bana dönüktü, çünkü burnu saçlarıma değiyordu. Hayatım boyunca daha iyi uyumamıştım.

Her şeye rağmen, hayatım boyunca daha huzurlu bir yerde olmamıştım.
***

Muhtemelen gece boyunca duyduğum kalp atışlarını daha net duymaya başlayınca hızla gözlerimi açtım ve ne olduğunu anlamaya çalıştım. Mete'nin üstündeydim ve buraya kadar nasıl geldiğimi bilmiyordum. Bacağı bir bacağımın üstündeydi, kolları sırtımı sarıyordu çenesi başımın üstüne değiyordu.

Bu pozisyona nasıl geldiğimizi bilmiyordum ama bozmaya hiç niyetim yoktu.

Mete'nin yüzünğ göremesem de bulunduğum konumun mutluluğuyla sıratarak gözlerimi kapattım. Umarım akşama kadar uyanmazdı ve bu şekilde kalırdık. Sırtımdaki eli sıkılaştı, yerinde hafifçe kıpırdandı. Burnunu saçlarımda hissediyordum ama hâlâ uyuyordu.

En azından telefonu çalana kadar.

Gözlerimi sanki görecekmiş gibi sımsıkı kapattım ve Mete'nin tek elini sırtımdan çektiğini hissettim. Birkaç saniye sonra da telefonu açmıştı. Açılır açılmaz bir kadın sesi duymuştum ama tanıdık mı değil mi bilmiyordum.

"Bununla ben ilgilenmiyorum, Arslan'ı ara." Çatallı ve boğuk sesi bile o kadar tapılasıydı ki, çığlık atıp zıplamamak için kendimi zor tutuyordum.

"Hayır sizinle de ilgilenmiyorum." Beklemeden telefon kapattığında hareketsiz durmaya devam ettim ama kalp atışlarımı hissetmiyor olmasının imkanı yoktu. Sırtımda kalan elini hafifçe aşağı yukarı hareket ettirdi. "Kalkacağım." Bu benim sorunum değil demek istesem de kafamı hafifçe kaldırıp ona baktım. Uykudan yeni uyanmış halinin bu kadar kusursuz olması gerçekten haksızlıktı. Şeytanla anlaşma yapmış gibi değil de şeytanın ta kendisi gibiydi. Bu durumda, kendi görünüşüm hakkında düşünmemeyi tercih ediyordum. Ne yaptığımdan pek haberim olmadan yanağını tekrar gövdesine koydum ve gözlerimi kapattım. İç geçirdi ve ben ağlamak istedim.

Kolları tekrar gövdemi sardığında nefesimi tuttum. Aşağı kayan vücudumu yukarı çekip sanırım yine çenesini kafama değdirdi ve bir elini de saçlarıma çıkardı.

"İyi misin?" Sorduğu soruyu ciddi bir şekilde sorup sormadığından bile emin olmadığım için hiç olmamış gib davranmaya karar verdim. Mete'nin parmakları saçlarımın arasındaydı ve ne yapacağımı bilmiyordum. Bir süredir nefes bile almıyordum. "Ne zamandır alkol alıyorsun?" Yüz ifadesini görmem gerekiyordu bu yüzden kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Düz bir yüz ifadesi vardı ama duvarları erimiş gibiydi. Soğuk görünmüyordu ama şefkatli de değildi. Sanki başka bir konuya geçmeyi bekliyordu. Yine de, romantik ya da değil, beni seviyor ve umursuyor gibiydi. Bu alışkın olduğum bir şey değildi.

"Arada alıyordum." Tamamen yalandı, hayatımda ilk kez almıştım; daha önceden tadına baktığım bir yudum sayılmazsa. Kaşlarını çattı.

"Bir daha almıyorsun." Kaşlarımı kaldırdım. Vay.

"Mete Sarpoğlu alkol almamı yasaklıyor." Tek kaşını kaldırıp neredeyse gülecek gibi durdu. "Yoksa yasak değil de, izin almamı mı istiyorsun bunda da?" Dışarı çıkmam konusuna vurgu yaptığımdaysa kaşlarını çattı.

Petty | Daddy IssuesUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum