2.2

12.3K 590 376
                                    

Gözlerimin içine baktığında kalbimde tekrar bir ateş hissettim. O ateş Mete'nin gözlerindeydi. Bunun Mete'yi son görüşüm olmasını istemiyordum. Başörtüsü takmak istemiyordum. Hayatımın bir döneminde ister miydim bilmiyordum ama isteyeceksem bile o dönem bu değildi. Başka bir yolu yoktu ama o yolu ben yaratabilirdim, belki. Belki de kendime kendimi saklamak zorunda olmayacağım bir dünya yaratabilirdim. Belki bu sefer gerçekten asi gelebilirdim, babamın dediği gibi.

"Mete?" Tek kaşını kaldırdı. Yüzükler ve dövmelerle dolu parmaklarının arasındaki sigarayı söndürüp tekrar bana döndü. "Bana bir dövme daha yapar mısın?"
***

Sorduğum soruya karşılık sadece alaylı bir şekilde güldü.

"Bunu istemiyorsun." Başımı iki yana salladım.

"İstiyorum. İlkinden de fazla." Bu sefer gerçek anlamda gülümseyip arkasına yaslandı ve kollarını iki yana açıp deri koltuğun üstüne koydu. Yaptığı her şey fazla erkeksiydi ya da benim bu aralar libidom fazla yükselmişti.

"Ne istiyorsun peki?" Bu sefer ben gülümsedim.

"Sen seç." Kaşlarını çattı.

"Hayatın boyunca vücudunda taşıyacağın şeyi ben mi seçeyim?" Kaşları havadaydı ve cümlesi bittikten sonra dudaklarını yalayı daha genişçe güldü. "Artık bir yetişkin olduğunu sanıyordum."

"Sen-" Cümleye çok yüksek başlayınca duraksayıp yutkundum. "Sen benim için önemli birisin." Gözlerimin dolmasına hazırlıksız yakalandığımda elim otomatik olarak yanağıma gitti. Bunun bir tür ağlama krizine dönüşmemesi için diğer elimin tırnağını bacağıma geçirdim ve Mete bunu hemen fark edip çatık kaşlarıyla bacağıma baktı.

"Bacaklarının halini düşünemiyorum." Gözyaşlarım geldiği yere geri döndüğünde elimi yüzümden çektim ve gülümsedim. İçimde bir yerlerde Emre'nin sesini duyuyordum: "İstersen açıp bakabilirsin."

"Yapacak mısın?" Cevap vermeden ayağa kalktı ve dövme yaptığı aletlerin olduğu tarafa yürüdü. Kalbim hızlanmaya başlamıştı. Mete'ye güvenmek ne kadar doğruydu bilmiyordum, her zamanki gibi, ama güveniyordum. Her zamanki gibi.

"Nisan?" Kapıdan gelen sesle Emre'ye döndüm. "Bir dakika gelir misin?" Başımı hızlıca sallayıp kapıdan çıktım. "Sen burada kalıcı mısın? Ben gidiyorum çünkü." Gülümseyip başımı salladım.

"Dövme yaptırıyorum." Emre'nin yüzündeki yapmacık olan gülümseme de solarkan ağzı açıldı.

"Nisan sen gerizekalı mısın?" Tekrar başımı olumlu anlamda sallayıp parmak ucumda yükseldim ve Emre'ye sarıldım. İçimdeki mutluluğu belli edercesine sımsıkı sardığımda Emre omuzlarımdan tutup beni ittirdi. "Ne dövmesi?"

"Bilmem, Mete karar verecek." Emre'nin gözleri açıldı.

"Sana bir penis dövmesi yapsın da gör Mete'yi." Yüzümü buruşturduğumda gözlerini devirdi. "İşiniz bittiğinde ara beni seni almaya geleyim." Başımı olumlu anlamda salladım.

"Seni seviyorum." Tekrar sarıldığımda bu kez hafifçe karşılık verdi.

Vedalaşmamız bittiğinde Emre giderken ben de stüdyoya geri döndüm ve bu kez kapıyı kapattım.

Mete, elindeki iğne ve yüzündeki oyuncu gülümsemeyle masanın üstündeki telefona dokunup küçük hopörlerden müziğin yükselmesini sağladı.

"Kapıları çalmıştım cevapsız savrulmaya
Hiç atmayan kalpleriyle insanlara
Ama sen farklısın dedin dedim ki sense-"

Petty | Daddy IssuesWhere stories live. Discover now