2.0

13K 875 597
                                    


***

Kapana sıkışmıştım.

Başörtüsü takmak. Bu fikir kafamn içinde dönüp dolaşıyordu ve ben sadece bunun mümkünatını düşünüyordum. Zaten ilk regl olduğumda bile annem bunun olmasını gerektiğini söylemişti, sürekli baskı altındaydım ama şimdi açık açık zorlanıyordum.

Bunu yapar mıydım? Eğer tamamen farklı bir ailede doğsaydım, evet. Farklı bir ailede doğsaydım dövme yaptırmama gerek olmazdı. Farklı bir ailede doğsaydım bu fikre sıcak bakardım. Çünkü, bu fikre karşı değildim ve uzak da değildim ama yapmak istemiyordum. İçimden gelmiyordu ve eğer bir gün gelirse muhtemelen yapmak için bir saniye bile bklmezdim. Ama bu şekilde... Olmazdı. Bir şekilde kendimi "idare ettirmem" gerekiyordu çünkü gidip de babam öyle uygun görüyor diye kapanamazdım.

Bir kaçış yolu bilmiyordum. Bana yardımcı olacak bir akrabamız, aile yakınımız yoktu. Hâtta beni daha çok zorlarlardı. Yutkunup yazabileceğim tek kişiye, Emre'ye mesaj attım.

Nisan: Özür dilerim, Mete'yle gitmem gerekiyordu.

Emre: Söylemem gereken her şeyi söyledim ve seçimini yaptın

Nisan: Bir kızı varmış. Bebekken ölmüş. Ama bundan daha büyük bir sorunum var

Bir süre cevap gelmedi.

Emre: Mete'ye anlat

Emre: Bir dakika, yoksa numarası yok mu?

Yazdıklarına sadece kendi kendime gözlerimi devirdim.

Nisan: Annemle babam kapanmamı istiyor

Emre: Hep istiyorlardı.

Nisan: Bu kez ciddi.

Emre: Yarın konuşuruz, işim var.

En azından yarın 'kursa' gideceğimiz için rahatlmayla iç geçirip telefonu cebime sıkıştırdım. Bunu ailemle medenice konuşmamın bir yolu yoktu. Onlara başımı kapatmak istemediğimi söylerdim ve onlar da bana 'sokak karısı' olacağımı söylerdi. Yani, on beş yaşımdayken bu tarz bir şey yaşanmıştı.

Yine de son kez cesaretimi topladım ve en azından annemin vicdanına dokunabilmek için odamdan çıkıp tekrar mutfağa, annemin yanına gittim. Babam salonda oturuyordu ki zaten onunla konuşmak istemiyordum.

"Anne." Sesimin titremesi bütün cesaretimi kırmıştı ve yüzüm buruşurken gözümden bir damla yaş süzüldü bile. Annem sadece ben iğrenç bir şeymişim gibi bakmaya devam etti, her zaman yaptığı gibi. "Ben kapanmak iç-" cümlemi tamamlayabilmek için çoktan pantolonumdan içeri soktuğum tırnaklarımı oradan çektim ve ellerimle yüzümü kapatarak biraz sakinleşmeye çalıştım. Derin nefesler almaya çalışıyordum ama bu çok zordu.

Beni asla anlamayacak birine kendimi açıklamaya çalışıyordum ve o kişi bana iğrenerek bakıyordu. Bu anı yaşamak ve hissetmek acı veriyordu.

"Hazır değilim. Lise bittikten sonra yapacağım. Lütfen. Bu sene son senem."

"Allah'la pazarlık mı yapıyorsun?" Arkamdan babamın yüksek sesi geldiğinde irkilerek yerimden sıçradım. Ağlamam babamın öfke dolu yüzünü görmemle şiddetlenmeye başlamıştı ve durdurmak için ne yapacağımı bilmiyordum. Sadece çığlık atmamak için elimle ağzımı kapattım ama tırnaklarım yüzüme batıyordu ve daha da canım yanıyordu. Babam neredeyse üstüme yürürken anneme korkak bir bakış attım. Olacak şeyi hakettiğimi düşünüyor ve sandalyesinde yaslanmış sadece izliyordu. Ne olacağını biliyordum. Sadece adımlarımı gerileterek sırtımın mutfağın mermer duvarına çarpmasını sağladım.

Petty | Daddy IssuesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin