2.7

13.4K 795 969
                                    

Medyadaki HARİKA videoyu purplefleam (❤️❤️) yaptı. Ayrıca kendisi Petty'de kullandığım bütün müzikleri spotify'da bir çalma listesinde topladı, linki profilimde bulabilirsiniz. Çokkkkkkk teşekkürler ederim gerçekten süper birisi.
Öpüyorum hepiniziiii 💛🐣
***
Gözlerim kapanmadan önce Mete'nin hafifçe gülümsediğini gördüm.

"Sen de beni sevmiyorsun." Uykuya tamamen dalmadan önce sadece bunu söyleyebilmiştim.

"İyi geceler."
***

Gözlerimi açtığımda güneş daha doğmamıştı. Gece lambası hâlâ yanıyor olduğu için yatağın içinde doğrulup duvardaki saate baktım. Yedi oluyordu. Kaç saattir uyuduğumdan emin değildim, saat kaçta bayılıp gece Mete ile kaç saat durduğumu bile bilmiyordum. Bunu hatırlayınca gülümsedim. Mete'yi öpmüştüm.

Mete'yi öpmüştüm!

O beni öpmemişti ama bunun hâlâ bir önemi yoktu. Neden burada olduğum bile umrumda değildi. Parmaklarım otomatik olarak dudaklarıma giderken gözlerimi kapattım. Onu öperken kendimi kaybetmiştim ve sanki hiçbir şeyin önemi kalmamıştı. Ama beni itmemişti. Ki istemeseydi beni itecek, hatta evden kovacak biriydi. Belki de babasından şiddet görüp kapısında bayılan kızın üstüne daha fazla gitmek istememişti. Yine de dudaklarımızı ayıran kişi o olmuştu.

İnce pikeyi üstümden itip ve hızlıca ayağa kalktım. Dizlerim kötü düştüğüm için hâlâ biraz acıyordu ama muhtemelen ölümüm dizimin acısı yüzünden olmazdı. O yüzden parmak uçlarımda yükselip kapıya doğru ilerledim. Ev geniş bir evdi ama en fazla iki yatak odası olabilecek büyüklükteydi. Emre'lerin dairesinin aynısı olduğundan biliyordum. Bu yüzden Mete'nin nerede yattığını merak ediyordum. Çünkü tek başına yaşayan biri olarak misafir yatak odası olduğunu düşünmüyordum. Beni de kendi odasına koyduğuna göre salonda olmalıydı.

Kafamın içindeki tilkiler Mete'yi, düşündüğüm gibi salonda görmemle durdu. Ama düşündüğüm gibi uyumuyordu. Salonun kapısı yoktu, direkt girişi vardı ve Mete arkası dönük, cama bakarak sigarasını içiyordu. Bu saatte. Benim gibi yeni uyanmış olmalıydı. Salonda hiç ışık olmadığı için beni göremeyeceğinin bilinciyle girişe omzumu yaslayıp ona baktım.

Ona çok büyük bir teşekkür borçluydum. Gece yarısı olanlar için çok utanıyordum, yüzüm yanıyordu ama kendimi onu izlemekten alamıyordum. İnsanı hipnotize ediyordu. İçeriye yansıyan ay ışığı saçlarını parlatıyordu. Sigarasının dumanını dışarı verirken çıkardığı ses bile bacaklarımın karıncalanmasına neden oluyordu. Ondan daha güzel sigara içen tek bir kişi bile görmemiştim. Normalde içmemesini istemem gerekiyordu ama o sadece... O Mete'ydi ve ne yaparsa yapsın her şeyiyle kusursuz oluyordu.

"Camdan yansıyorsun." Aniden konuşmasıyla ağzımdan kısık sesli bir çığlık kaçtı. Mete arkasını dönmüştü ama yüzünü tam olarak göremiyordum. Gece olanları çok net bir şekilde hatırladığım için yanağımı basan ateşi gidermek için elimi yüzüme götürdüm. Topuklarımın üstünde arkamı dönerken duymasam da pis pis güldüğüne yemin edebilirdim.

"Uyuyamıyorsan gelebilirsin."

Yemin edemezmişim. Çünkü sesi hiç de gülüyor ya da dalga geçiyor gibi değildi. O yüzden elimi yüzümden yavaşça çekip olduğum yerde durdum. Artık kendime sahip olmam gerekiyordu. Bana evini açan birinin karşısında yeterince utanç verici şey yapmıştım zaten. O yüzden tüm bu olanları toparlamak için tekrar ona doğru döndüm ve gözlerimi kısıp içeri doğru adımladım. Pek bir şey göremediğim için düşüp bir de kafamı yarmak istemiyordum. Mete anlamış gibi hemen ışıkları açtı. Ona baktığımda kaşları havada bir şekilde eteğime bakıyordu.

Petty | Daddy IssuesWhere stories live. Discover now