2.3

12.7K 669 534
                                    

Medyada Nisan var, buraya da Meteciğimi bırakıyorum:

Medyada Nisan var, buraya da Meteciğimi bırakıyorum:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Eve giderken farklı planlarım olduğu için Emre'ye haber vermemiştim. Cebimdeki son parayla cadde üstündeki küçük butiklerden birine girdim. Zaten hepsi aşağı yukarı aynı şeyleri satıyordu. Çok, çok uzun zamandır içimde yaşayan Nisan'ı çıkarma vaktim gelmişti. İstediğini yapan, istediğini giyen Nisan. Asla Nisa değil.

Uzun kollu, dar, düz, lila bir bluz. Beyaz pileli mini bir etek. Annem delirecekti. Eteğe bakıp çok ileri gidip gitmediğimi düşündüm. İşin sonunda annem tarafından yırtılıp atılabilirdi. Yine de bir kere de olsa giymeye denerdi. Bu yüzden askıyı elimde tutup o çok beğendiğim kot eteklerden de aldım. Bunlar size saçma geliyor olabilirdi, ama hayatınız boyunca hep, her konuda kısıtlansaydınız beni anlardınız. Bu değersiz kumaş parçalarını giyip dışarı çıktığımı düşünmek bile beni Mete'yi görmüşüm gibi heyecanlandırıyordu. Bir de bunlarla Mete'nin yanında olmak. Fazla özgürlük duygusundan bayılabilirdim.

Kasaya gidip aldığım birkaç basit şeyin daha parasını ödedim. Heyecandan, abartmıyorum, ellerim titriyordu. Eve ne kadar çabul vardığımın bile farkında değildim. Şansıma, annemle babam evde değildi. Tabii Eymen de öyle. Eymen'in onlarla ve onların hastalıklı düşünceleriyle olması gerektiğinden fazla vakit geçirdiğinin farkındaydım ama o da büyünce savaşacaktı ve olmak istediği kişi olacaktı. Ben bunun için çok savaşmıştım. Bana dayatılan kişi olabilirdim, onlarla aynı düşünebilirdim. Böyleleri vardı. Onlardan biri olabilirdim ve ailem belki bana karşı daha nazik olabilirdi. Ama yapmamıştım. Olmak istediğim bu kişi olmak için çok fazla savaş vermiştim. Ama bu savaşın en büyüğü henüz verilmemişti. Ve bunu kaybedersem öncekileri kazanmış olmam sonucu değiştirmeyecekti.

Aldığım bazı şeyleri deneyip aynada kendime şaşkınlıkla bakıyordum. Tamamen farklı görünüyordum, en azından kendim için. Yani, ben kendimi arada bir çıplak falan da görüyordum ama beni bu zamana kadar sadece tişörtlerim ve pantolonlarımla görenler muhtemelen daha çok şaşırırdı. Mesela Mete. Mete'nin beni görmesi ve değiştiğimi fark etmesi düşüncesi yanaklarımı kızartmıştı ve ani değişimi aynda birebir görebiliyordum. Gülümseyip kaküllerimi düzelttim ve saçlarıma baktım. Omuzlarımı çok az geçiyordu ve bundan pek hoşlanmıyordum. Üzerime pijamalarımı geçirip banyoda kendi kendime kısalttım. Yıllarca kendi saçlarınızı kendiniz keserseniz bir süre sonra alışıyordunuz. Omuzlarımın çok az üstüne kadar kısaltıp durdum ve yüzüme baktım. Solgundum. Gözlerim çekik sayılırdı, burnum düzgün değildi, dudaklarım gerçekten balık dudağına (?) benziyordu. Koyu renk saç ve göz kombiniyle kara kuru olarak tanımlanabilecek biriydim. Aslında tabii, zamanında heves edip aldığım birkaç makyaj malzemem vardı...

Sadece video izleyerek yaptığım neredeyse beşinci makyajı silerken dış kapının açılma sesiyle ıslak mendille derimi kazırcasına silmeye başladım. Banyo kapısı kilitliydi ama bu evde ne zaman ne olacağı pek belli olmuyordu. Yüzümün tamamen temiz olduğundan emin olduktan sonra makyaj malzemelerini ortadan kaldırdım ve üzerimi düzeltip dışarı çıktım.

Petty | Daddy IssuesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin