2.8

12.7K 765 689
                                    

Videolar&Editler bölümüne bakmadan gelenler bir miktar kalbimi kırdınız,, söylüyorum sadece <\3
***
Kalp atışlarım hızlanmaya başlamıştı ve ellerim titriyordu.

"Kim o?" Sonunda babamın sesini duyduğumda yutkundum. Muhtemelen delikten görünmüyordum.

"Mete Sarpoğlu. Bu evi başına yıkacağım."
***

Kapı bir hınçla açıldığında neredeyse yerimden zıplamıştım ama gözlerimi bile kırpmadan olan her şeyi görmeye çalışıyordum. Kapı açılır açılmaz Mete büyük bir adımla ileri gidip kapının ardında ne olduğunu anlamaya çalışan babamın yakasından tutarak havaya kalkmasını sağladı. Annem çığlık atarken beni görmemişti bile.

"Nisan sen istersen eşyalarını topla." Mete, şoka giren babam bir şey yapamazken onun kafasını duvara viddir bir ses çıkaracak kadar sert bir şekilde yapıştırdıktan sonra bana hiç bakmadan konuştuğunda yutkundum. İşte şimdi fark edilmiştim. Babam da şoku atlatıp Mete'nin boğazına ellerini geçirmeye çalıştığında Mete beni bile korkutan bir kahkaha atıp, babamın duvara yapıştırdığı bedenini yakasından tutmaya devam ederek çekip yer zeminine yapıştırdı ve üstüne çıktı.

"Adi şerefsiz." Annemin çığlıkları arasında sadece Mete'nin bu dediğini duydum ve babamın yüzüne attığı yumruğu gördüm. Hiç içim sızlamıyordu, gözümü bile kırpmadan izliyordum.

"Nisa!" Annem koluma yapıştı. "Babanı mı öldüreceksin?" Ağlamaklı konuşurken tırnaklarını koluma geçirerek canımı yakmaya çalışıyordu. Ama bunun için bana bağışıklık kazandırmıştı zaten. Sadece gülümseyip yuvalarından fırlayacakmış gibi açılan gözlerine ve birbirine yapıştırdığı gergin dudaklarına baktım. Sonra da sert bir şekilde kolumu çekip ondan kurtuldum ve Mete ile babam hâlâ yerdeyken odama gidip büyük bir bez çantaya dolabımdan elime ne gelirse doldurmaya başladım. Bir gözle de Mete'ye bakıyordum. Gözünü kırpmadan babamın boğazını sıkarken babam sadece çırpınıyordu.

Babam iri yarı bir adamdı. Güçsüz olduğunu söyleyemezdim ama belli ki Mete işini biliyordu ve hareket etmesine bile izin vermiyordu. Bacağıma dokunan bir şey hissettiğimde irkilerek gözlerimi Mete'den çektim ve aşağı baktım.

Eymen.

Tamamen korkmuş görünüyordu ama ağlamıyordu çünkü gözleri tam olaral uykudan uyanmamıştı. Hemen dizlerimin üstüne çöktüm ve Eymen'in ellerini tuttum.

"Ben bir süreliğine gidiyorum. Seni çok seviyorum."

"Nereye? Mete abi niye böyle yapıyor?" Parmağıyla arkamı gösterdiğinde bir anlığına tekrar oraya baktım. Annemin çığlığına ve babamla Mete'nin küfürleşmesine kulağım tamamen alışmıştı. Mete de babam da ayağa kalkmıştı ve gördüğüm kadarıyla babamın burnu kanıyordu. Tekrar Eymen'e döndüm.

"Hiçbir şey yapmıyor sen rüya görüyorsun." Gülümseyip Eymen'i kucağıma aldım ve kapıyı kapatıp babamları görmesini engelledim. Yani, beş yaşındaydı, inansa iyi olurdu. Kucağımdaki Eymen'i yatağıma yatırdım ve üstüne örtümü örttüm.

"Rüya görmüyorum." Sesi mayışmış çıktığında gülümsedim ve alnını öptüm.

"Seni seviyorum. Bu bir rüya. Sakın yataktan çıkma." Bunca gürültüye rağmen Eymen kaşları çatık bir şekilde zorla gözlerini kapalı tutmuya çalışıyordu. Yanından kalkıp yerdeki bez çantamı aldım ve kapıdan çıkmadan önce son kez ona baktım. "Lütfen beni suçlama. Sen güvendesin. Ben değilim." Kapıyı açık dışarı çıktım. Mete ve babam ayrılmıştı. Mete sadece terlemiş gibi görünüyordu.

"Seni polise şikayet edeceğim." Babam  burnunu tutarak konuştuğunda Mete sırıttı. Annem babamın yanında peçeteyle yardımcı olmaya çalışıyordu. Ama bu durumda ne kadar olabilirdi bilmiyordum.

Petty | Daddy IssuesWhere stories live. Discover now