2.5

13.3K 714 681
                                    

SELAM süper bir bölüm geldi hem de kitap videosuyla beraber. İZLEDİĞİM EN İYİ VİDEO ve bu bir abartma değil. Medyada bulabilirsiniz. Övgüler @sstark13 'e çünkü bu sanat eserine o yaptı. Çokkkk teşekkür ederim buradan da. İyi okumalar!
***

"O iyi bir kız. Sessiz ve itaatkâr. En ufak bir şeyde bile utanıyor. Genç yaşına ve uygun terbiyesine rağmen bakmaya korkacağı bir adama aşık oldu." Ayağımı ayakkabıma geçirirken şokla Mete'ye döndüm. Beni duyamayacağı kadar kısık bir sesle konuştuğuma neredeyse emindim. "Othello. Shakespeare senin hakkında yanılmıyor."
***

Emre'nin odasında oturmuş ezberlediğim paragrafı internetten tekrar tekrar okuyorduk.

"Mete'nin edebiyatı bu kadar sevdiğine inanamıyorum."

"Belki de sadece Shakespeare seviyordur." Emre telefonuna aşırı odaklı bir şekilde sayfa kaydırırken cevap verdi.

"Aynı sahnenin yedinci sayfasındaki paragrafına bak. Seninki beşinci sayfa." Kaşlarımı çatıp Emre'nin telefonuna baktım.

"O beni üstesinden geldiğim tehlikeler yüzünden sevdi. Ben de onu bana karşı çok güçlü duygular hissettiği için sevdim." Sesli bir şekilde okuduğumda Emre tiz bir kız çığlığı atarak ağzını kapattı ve yatakta sıçradı.

"SENİ SEVİYOR MU?" Pekala, Emre, Mete ile olmamı istemiyordu ama yine de arkadaşım olduğu için elbette böyle tepkiler vermesini normal karşılıyordum. Bense ne düşünmem gerektiğinden tam emin değildim.

"Bunun bana vermek istediği mesaj olduğundan emin değilim. Yani... iki sayfa sonraki bir cümleye mi işaret ediyordu yani?"

"Mete sandığımız kadar düz biri değil. Koskoca bir oyundan bir paragrafı sana noktası virgülüne kadar okumuş. Farkında mısın?" İç geçirdim. Her ufak harekete umutlanıyordum ama Mete beni sevmediğini açık bir şekilde belirtmişti. Bu yüzden aksini düşünemiyordum.

Yani, biri sizi sevmiyorsa sevmiyordur. Bu sizin düzeltebileceğiniz bir şey değildir. Çünkü ben Mete'yi ilk gördüğümde zaman durmuştu. O sadece stüdyosunun önünde sigarasından son nefesini içine çekiyor ve motorunu çalıştırıyordu. Benimse kalbim durmuştu. O zaman da onun bir sanat eseri olduğunu düşünmüştüm ve izlemeye devam etmiştim. Ama o beni ilk gördüğünde bir şey hissetmemişti. Bunu söylemişti. Bu değişmezdi. Onun bir ilişkiden ve belki aşktan beklentileri farklıydo ve ben bunu karşılayamazdım. Ben sadece hep onun yanında olmak istiyordum. Hep evde olmak istiyordum. Ama o bunu bana sağlayamazdı. Ben de onun isteklerini karşılamıyordum. Ben ailemin isteklerini bile karşılamıyordum.

Benden on beş yaş büyük kendi işinde gücünde bir adamdan beni sevmesini bekliyordum ve kendi annem ile babam bile saçımı okşamamıştı henüz.

"Hayır ağlamayacaksın." Emre şaşkın bir ses tonuyla konuşup bana sarıldığında kollarımı ona doladım. "Şşşh, sakin ol. Adam seni seviyor olabilir dedim ne diye ağlıyorsun şimdi?" Yumruklarımı sıkıp yanağımı içerden ısırdım. Yukarı baktım ve göz yaşlarımı geldikleri yere geri gönderdim.

"Ağlamıyorum. Umarım seviyordur." Emre kıkırdayıp sırtıma vurdu.

"Senin biraz delirdiğini düşünüyorum açıkçası."
***

Kapının önünde derin nefesler aldım. Emre evde üstümü değiştirip normal kıyafetler giymemi teklif etmişti ama uzatmanın anlamı yoktu. Artık eve mini (dizimin üstünde) bir etekle girmemin zamanıydı. Görünen yerlerim moraracak olsa bile.

Kapıya tıklayıp içerden gelen adım seslerini dinledim. Derin nefesler aldım ve ellerimi bacaklarımdan uzak tutmaya çalıştım. Kapıyı açan annem yüzüme bile bakmadan arkasını döndü ve bir saniye sonra tekrar bana dönüp baştan aşağı vücudumu süzdü.

Petty | Daddy IssuesWhere stories live. Discover now