Bölüm 39

9.9K 517 506
                                    

Merhaba can okurlarım yine ben geldim 💕

Düzenli bölüm atmaya çalışıyorum ancak üzüldüğüm bir husus var ki beni anlayacağınızı umarak sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bölümleri okuyor ve beğeniyorsunuz ancak hiç yorum yapmıyorsunuz ve bu gerçekten üzücü bir durum 😥  tabi ki yorum yapanları bu konudan ayrı tutuyorum. Biraz daha desteğinizi istiyorum 🙏🏻 🙏🏻 Sınır koymuyorum ama bu kadar emek verip yazarken en azından beğenildiğini bilmek  istiyor insan.

Çok uzatmadan bölüme geçebiliriz.

Keyifli okumalar dilerim 🌞

Bölüm şarkısı :Eylem Aktaş= Söyleyemedim

Bir şiir olmak istiyorum şu anda.
Herkese yasakken tek bir kişi tarafından okunmak.
Bir şarkı ya da...
Bestesini sadece senin bildiğin sözleri sana yazılan.
Çıkmaz bir sokakta olabilirim aslında.
Yolunu sadece senin bildiğin sadece sana açılan.

S&S

"Ne saklıyorsun Güneş!"

Yavaşça arkasını dönünce kendisine bakan adamı gördü. Şuan kendini kopya çekerken yakalanan öğrenci gibi hissetmesi normalmiydi.

Siyabend ona bir adım daha yaklaşıp tam gözlerine baktı. İçerde ne olduğunu Cihan'dan öğrenmişti ancak gözleriyle görmek istiyordu. Sorusunu yineledi.

"Ne saklıyorsun içeride?"

"Hiç. Hiç bir şey saklamıyorum!"

Gülümsemesi yüzüne yayılırken başını yana eğip tekrar konuştu.

"Güzelim çırpınma hiç. İçerde ne olduğunu biliyorum. "

Senem işte bunu beklemiyordu nasıl bilebilirdi ki. Kaşları çatılmış anahtarı tutan eli sıkılaşmıştı.

"Neyi biliyorsun sen?"

"Aç kapıyı görmek istiyorum."

"Bir şey sordum Siyabend! İçerde ne olduğunu biliyorum dedin nasıl?"

"Kuşlar söyledi diyelim. Ayrıca askerlik yaparken de beni görmeye geliyormuşsun bunu da biliyorum."

Senem gözlerini sıkıca kapattı. İçerde olanlar onun acılarıydı, her gün ve gece kendine tekrar ettiği sözlerdi. İçeride Araf vardı. Senem için başka birşey di bu. O sevdiği adamı hep yanında götürmüştü gittiği her yere. Kırgın kalbi ona kızgınken bile onun için atmayı hiç bırakmamıştı. Tekrar kulaklarını doldurdu sesi.

"Beni bu kadar sevdiğini bilmiyordum. Her yerinde fotoğraflarım olan bir oda ha? "

Senem işte bu sözlerle kapattığı gözlerini hızla açtı. Ne diyordu bu adam o resimler olmasa sevmediğini mi anlayacaktı.

"Sevgimi onlarla mı ölçeceksin? Gel o zaman göstereyim sana!"

Siyabend gülerek ona reverans yaptı onu biraz kızdırsa ne çıkardı ki? Siyabend onunla uğraşmayı bile seviyordu. Ama bilmiyordu ki bu yaptığı onu üzmekten ileri gitmiyordu.

Arafta Açan Güneş ~{TAMAMLANDI } Where stories live. Discover now