Bölüm 41

8.5K 487 369
                                    

Sırlar kimine göre hayat kurtarır kimine göre de hayat karartır.

Peki siz en sevdiğiniz hakkında büyük bir sırra sahip olsanız tercihiniz ne yönde olurdu? Öğrenmesini sağlar mıydınız?

Merhaba can okurlarım yine ben geldim 💕

Bölüm şarkısı: Tuana Türkay- Tuna Kiremitçi=Diğer Yarım

Keyifli okumalar 💕

Eve geleli 1 saati geçmişti ki Zülal artık oturduğu yerde huzursuzlanmaya başlamıştı.
Rıdvan onların yanlız geldiğini görünce kısa bir sorguya çekmiş ancak Cihan düğün için birkaç pürüz olduğunu onların konuşulduğunu söylemiş ve konuyu kapatmıştı. Rıdvan daha fazla üstelememiş Meran'la beraber uyumaya çıkmışlardı.

Salonda tek kalan ikili birbirleri hariç heryere bakıyor ancak tek kelime konuşmuyordu.
Cihan abisinin halini hatırlayınca tekrar gülmeye başladı ve Zülal'in de dikkatini çekmiş oldu.

"Neye gülüyorsun yine sen?"

"Abim gerçekten seviyor."

Zülal kaşlarını çatarak ona bakmayı sürdürdü. Kafasını devam et der gibi sallayınca Cihan devam etti.

"Bu gece ne olduğunu anlamadın değil mi? Abim hiç tanımadığı birini sırf ablam için konuştu diye havuza attı."

"Ben hala inanamıyorum zaten. Siyabend abiyi ilk defa bu kadar gözü dönmüş gördüm. Öldürecekti adamı."

"Senem ablam onun için değerli. Şuan hayattaki tek istediği şey onun hep yanında olması. Bu gece ilk defa başka bir adamın varlığı onu deli etmeye yetti. Seviyor ablamı baya seviyor."

"Sevgi sizin için birilerini yumruklamak mı yani. Zorba mısınız siz ya. Sende mi döverdin?"

Cihan konuşan kıza bakıp tam karşısındaki koltuğa oturdu.

"Emin ol ben çok seversem neler yapacağımı bilmek istemezsin."

Zülal bu sözlerle bakışlarını karşısındaki adamdan cama çevirip fısıltıyla konuştu. Zaten hala şaşkındı. Hoşlanıyorum senden demişti.

"Belki görürüm!"

Cihan ne dediğini duymuştu ama tam tersi şeklinde davranıp sordu.

"Ne dedin duymadım?"

"Ablamlar ne zaman gelir dedim ? Merak ediyorum."

"Aradım merak etme yoldalar geliyorlarmış."

Senem araba da arkasına yaslanmış camdan dışarıyı izliyordu. Vedat otele geçince Nazlı'da, Senem ve Siyabend ile dönüyordu. Siyabend her ne kadar konuşmak istese de Senem yarın düğünden sonra konuşuruz deyip konuyu kapatıyordu.

Senem aklında ki şeyleri bir sıraya koymaya çalıştı. Yarın düğün vardı ve ertesi gün tekrar Urfa' ya döneceklerdi.Düğünden önce yapması gereken çok şey vardı.

"Son kez!"

Siyabend birden sesini duyunca ona döndü. Fazla dalgındı.

"Son olan ne?"

Senem yine dışından konuştuğunu anlayınca bir an elini anlına vurmak istedi ama yapmadı. O sırada arabanın durmasıyla eve geldiklerini anlamış oldu. Nazlı inerken Siyabend hala ondan bir cevap bekliyordu.

Arafta Açan Güneş ~{TAMAMLANDI } Where stories live. Discover now