Bölüm 43

9.3K 468 420
                                    

Merhaba can okurlarım yine ben geldim 💕

Bayram sonrası uzun bir bölümle karşınızdayım 🤭

Keyifli okumalar 💕

Bölüm şarkısı: Bilal Sonses =İki Kelimemden Biri Sensin

Zaman şimdi dursa! Tamda mutluluğa çeyrek kala. Ne yani olmaz mı?

Hayat bazen de en tatlı yanıyla gösteriyordu sana sabrın sonundaki aydınlık ışığı. Siyabend ve Senem de sabrettikleri gibi ulaşıyordu artık mutluluğa. Herşey sorunsuz bir şekilde hazırlanıyordu. Vedat defalarca aramış eksik birşey olup olmadığını sormuştu ve her defasında Siyabend tarafından azarlanıp telefonu kapatmıştı. Yine son aramadan sonra oflayarak merdivenleri inerken ikinci kattaki teras da Senem'i telefonla konuşurken gördü.

"Tamam Buse formalite bir isteme olacak zaten. Saçmalama sizi çağırmamamın biten ortaklıkla ne alakası olacak."

Siyabend tam karşısında durup sessizce ne olduğunu sorunca Senem de önemsiz der gibi bir işaret yapıp konuşan kıza döndü tekrar. Tam bu esnada telefonu hoparlöre vererek Siyabend'in de duymasını sağlamış oldu.

"Buse neden ağlıyorsun Allah aşkına?"

"Ercü biliyor ama dimi onu çağırdın kesin. Bak evlendim ve hemen yerimi doldurdu o pislik."

"Saçmalama Buse ya Ercü bilmiyor bile. Hem ne alakası var evlendin diye bendeki yerin neden değişsin?"

Senem telefonu biraz uzaklaştırdı ve Siyabend'e hitaben kısık sesle konuştu.

"Bu kız doğurana kadar çekeceğim var anlaşılan."

Siyabend duyduklarıyla gülerek karşısındaki kızın anlına bir öpücük kondurup ayrıldı yanından.
Şimdi ilk işi çarşıya inip çiçek ve çikolata meselesini halletmek ve özel bir hediye almak olacaktı. Tam merdivenleri bitirip konak kapısına yetişmişti ki Nazlı bağıra bağıra yanına ulaşmaya çalışıyordu.

"Abi bekle  işimiz var bizi de çarşıya bırak."

"Ne işiniz var tek işin akşamı beklemek değil mi senin. Hem kimle işin varmış?"

Tam bu esnada Zülal de yanlarına ulaşmıştı.

"Siyabend abi iki tane elbise ayırttık onları almamız lazım bizi de bıraksan."

"Cihan nerde peki o götürse ya benim işim uzayabilir."

Zülal gözlerini devirerek yanıtladı.

"Arkadaşlarıyla buluşacakmış gitti beyzade."

Siyabend bu tavrına anlam vermese de gülerek başını sallayıp kapıya yürürken konuştu.

"Tamam hadi bakalım sizi bırakır bir saat sonra alırım o zaman."

3'lü beraber konaktan ayrılırken Senem hala telefondaki arkadaşına laf anlatma derdindeydi.

"Buse gerçekten planlı bir şey değildi. Halam isteme olacak dedi ve yapılıyor. Yoksa sensiz olmaz biliyorsun."

"Tamam o halde nişanda olacağım ona göre."

Senem başını sağa sola sallayıp ofladı.

"Tamam canım söz veriyorum şu isteme bir geçsin ilk seni arayacağım. Neyse sen bırak beni evlilik nasıl gidiyor? Çağrı ile nasılsınız? "

"Göremiyorum ki kocamı sayende sürekli şirkette. Deniz ve Burcu hala dönmediler İtalya'dan. Sen de ortaklıktan ayrılınca herşey Çağrı'ya kaldı."

Arafta Açan Güneş ~{TAMAMLANDI } Where stories live. Discover now