Bölüm 44

9.5K 418 469
                                    

Belki de konuşuyordur gözlerin, ama ben gözce bilmiyorum ki. Sessizce biliyorum, usulca biliyorum, masumca biliyorum.

Cemal Süreyya

Bölüm şarkısı :Aysel Yakupoğlu =Leyla Mecnun Aşk Görsün

Mutlaka dinleyerek okuyun bayılacaksınız 😘🤭

Keyifli okumalar 💕

Günün ilk ışıklarıyla açtı gözlerini yeni güne Siyabend. Dün akşamın izleri hala aklındaydı, artık bir adım daha yakındı ela gözlü karanfil kokulu sevdiğine. Dün gece ona kıyamamış ve Cihan'a içirmişti kahveyi gerçi ona verse ikiletmeden içerdi yine tek nefeste.

Senem onun için yarındı, doğan güneş, yaraya şifa, aç olana bir lokma ekmek gibiydi. Yüzünde bir gülümseme ile saate bakınca baya erken kalktığını anlamış oldu. Saat henüz yeni 6'ya geliyordu. Bu kız ona alışkanlıklarını  bile değişecek kadar etkiliyordu. O ki hep geç utanırdı şimdilerde erkenden kalkıyordu. Kalkıp bir duş almaya karar verdi bugün çok işleri vardı. Nişan 6 gün sonra konakta olacaktı. Bugün alışverişe çıkılacak eksikler alınacaktı. Yakın çevre davet edilecek eş dosta haber salınacaktı. Çok oyalanmadan odasındaki banyoya girdi.

Yarım saatin ardından giyinik bir biçimde banyodan çıkıp başındaki havlu ile saçlarını kuruturken dışarıdan gelen seslerle havluyu yatağına atıp eliyle saçlarını düzeltti, kapısını açıp teresa çıkıyordu ki karşı odasının yani Senem'in odasının kapısında Nazlı ve Zülal'i gördü.

"Hayırdır kızlar bu saatte ne oldu da dayandınız yine kapıya?"

Nazlı ve Zülal birden duydukları ses ile yerlerinde sıçrayarak arkalarını dönünce Siyabend'i gördüler. Nazlı elini damağına götürüp konuştu.

"Of abi aklımızı aldın ya ne diye sessiz sessiz geliyorsun?"

Siyabend la havle çekerken cevap verdi.

"Pardon ama saat daha 6.30 siz ne diye dayandınız kızın kapısına yine bıraksanıza uyusun! Cihan bitti siz başladınız ha. "

Tam bu esnada Senem kapıyı açıp Haydut'u kucağından yere bıraktı ve kaşlarını çatarak konuştu.

"Siyabend saatin farkında mısın ne diye bağırıyorsun kapımda ya? Dün kızlar bugün sen bir uyuyamıyorum ben."

Nazlı ve Zülal kıkırdayarak Siyabend'e bakarken Siyabend ben ne yaptım diye düşünüyordu.

"Güzelim ben kızlar seni uyandırmasın diye uyardım sadece."

"Her neyse ne oldu bu defa da Cihan'ı mı isteyecekler neden uyandırdınız beni?"

Nazlı kahkaha atarken Zülal kaşlarını çatmış ve yüzünü diğer tarafa dönmüştü.

"Nazlı!"

Siyabend'in uyarısı üzerine Nazlı kendini toplayıp ablasına baktı.

Arafta Açan Güneş ~{TAMAMLANDI } Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin