Bölüm 45

9.3K 469 952
                                    

Güven 5 harf iki hece ama altındaki anlam öyle büyüktür ki. Bazen en güvendikleriz en olmayacak şeyler çıkar karşınıza. En mutlu olduğunuz an bir kargaşaya dönüşse ne yapardınız?

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu =Vay

Keyifli okumalar 💕

Saat. 23.55

Senem büyük kalabalığı aşıp sonunda içeri girebildiğinde Rıdvan'ın onu farketmesi uzun sürmedi.

"Abi neler oluyor? Bu nasıl bir saçmalık böyle Siyabend yapmaz ki!"

Rıdvan ayakta zor duran kızın omzuna elini atıp onu hemen kenarda duran sandalyelere yönlendirdi. Güzel başlayan günün burada sonlanacağı kimin aklına gelirdi ki?

"Senem sakin ol bir yanlış anlaşılma olmalı. Murat da Vedat da içeride."

Rıdvan bunları söylüyor ancak kendisi de çok stres içinde içeriden gelecek haberi bekliyordu. Daha şimdiden ortalık ayağa kalkmıştı.

Senem bir an sonra yanına oturan Buse ve telefonla konuşan Betül'ü gördü. Buse onu sakinleştirmeye çalışıyordu ancak başarılı olduğu söylenemezdi. Sonunda Betül de telefonu kapatıp yanına gelince beklemeden sordu Senem.

" Betül ne olacak şimdi? Ben eminim gerçekten yapmaz, o değil eminim ben."

Betül de yanındaki sandalyeye oturup elini tuttu.

"Bak sakin olmalısın. Bende biliyorum yapmaz. Bir iki yerle görüştüm araştırıyorlar şimdilik tek şüpheli Siyabend görünüyor. Murat da Vedat da içeride halletmeye çalışıyorlar. Kendini hırpalaman işimizi zorlaştırır."

Senem anlam veremiyordu bir türlü. Daha bir saat evveli mutluluktan havalara uçarken şimdi bir karakolda üzerinde nişan elbisesi ağlamaktan şişmiş gözleri ve akan makyajı ile onu görmek istiyordu. Ellerine kaydı bakışları henüz elindeki yüzüğün kırmızı kurdalesi bile duruyordu yerinde. Herşey yolunda derken bir anda ortalık karışmıştı. Halbu ki sabah nasıl büyük bir heyecanla uyanmışlardı.

🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹🔹

Saat: 8.00
Senem kapısının sesiyle açtı gözlerini yeni güne. Yataktan kalkınca Haydutu ayak ucunda uyurken buldu. Bembeyaz tüylerine rağmen kırmızı burnu ve küçücük cüssesiyle uyuklamaya devam ediyordu. Kesin ya Nazlı yada Zülal gelmiştir diye geçirdi içinden. Kapıyı açınca halasını gördü. Çok mu geç kalkmıştı. Hayır saat daha yeni 8 oluyordu. Halası hep beraber kahvaltı yapacaklarını söyleyince gülümsemiş ve hazırlanmaya odasına girmişti. Dün akşam Betül ve Murat'la yedikleri yemekten sonra biraz konuşmak iyi gelmişti Senem'e de. Betül de güçlü duruşuna rağmen ağır yaralar taşıyan bir kızdı. Babası için en doğru kararı vereceğine inanıyordu. Herkes onun gibi babasız kalmak zorunda değildi. İçindeki yara hiç kapanmasada Zülal için ona teşekkür borçluydu. Daha fazla düşünmeden mama kabını doldurup üstünü değişti.

Siyabend alarmının sesiyle uyandı. Heyecanı çoktan yerini almıştı içinde. Bu akşam herşey çok güzel olacaktı. Birazdan çıkıp yüzükleri alacak ordan da gidip bir kaç aşiret liderini bizzat kendisi davet edecekti. Hazırlanıp odasından çıkınca bu kez karşı odanında kapısı açıldı.

Senem yüzündeki gülümseme ile ona bakıyorken Cihan'ın sesini duyup o tarafa baktı her ikisi de. Bu çocuk neden bağırıyordu.

"Ne demek bu ne saçmalıyorsun sen!"

Senem duyduğu sesle ne oldu der gibi Siyabend'e bakınca oda anlam verememiş ve odadan çıkıp yan tarafa dönmüştü. O an farketti tartışan ikiliyi. Senem de onun yanında yerini alınca baka kaldı ne oluyordu bunlara.

Arafta Açan Güneş ~{TAMAMLANDI } On viuen les histories. Descobreix ara