26. Bölüm: Borgin

4.6K 481 147
                                    

   Herkese merhaba!  1000 vote'a çok az kaldı, okuduklarınızı vote'lamayı unutmazsanız çok sevinirim 😌

 Hikaye demografiklerine bakıyordum. Türkiye'deki okurlar haricinde Azerbaycan, ABD, Bulgaristan, Fransa, Almanya ve İngiltere gördüm. VPN'in işi de olabilir tabi ama oralardan da okuyanlar varsa selamlarr 💚

 Hikayenin kapağını değiştirsem mi diye düşünüyorum. Fazla değişiklik yapmayacağım ama biraz rötuştan zarar gelmez. Önerisi olan var mı?  

Evet bu kadar muhabbet yeter sizi hikayeyle baş başa bırakıyorum, keyifli okumalar!!  :3


 Hermione o gece Tom'dan mektup almadı. Kendisi ona baykuş gönderdiğindeyse mektubu bırakan kuş geriye yanıtsız dönmüştü. Belki de çok meşguldü. Ama Hermione kalkarken bakışlarının karardığını görmüştü. Tom kötü bir şey yapacaktı... Endişeyle ayağa kalkıp stresliyken yaptığı gibi tırnaklarını avuçlarına batırdı, acı onu kendine getirdi. Hayır bu kadar paranoyak davranmamalıydı. Sabah ilk iş Knockturn yolundaki dükkana gidip her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol edecekti. Böyle düşünerek yatağa girdi ancak rahatsız bir uyku ve kabusların pençesinden kurtulamadı. Merope'un gözleri adeta içine işliyor, havasızlık hissi göğsünü sıkıştırıyordu. Bir süredir kırılan zaman döndürücünün açtığı yara sızlamaya başlamıştı. Bu hiç de hayra alamet değildi...

Sabah olduğunda hızlıca üzerini değişti. Pelerinini sırtına geçirdikten sonra Hepzibah'a günaydın deyip bir fincan çay içti sadece. Ardından hızla kapıdan çıkıp Knockturn yolunun girişi, Diagon yolunun ise sonu denebilecek bir aktarın önüne cisimlendi. Daha sonrası için aktardan birkaç iksir malzemesi almayı unutmaması gerektiğini aklının bir köşesine yazarak Knockturn sokağına ilerledi. Kara pelerinli büyücüler ve tanınmak istemeyen birçok vampir, cadaloz, kurtadamın yanından geçtikten sonra Borgin&Burkes'ün önüne geldi. 

KAPALIYIZ

Ne? Hermione Borgin ve Burkes'ün çalışma saatleri içerisinde kapalı kaldığına hiç şahit olmamıştı. Bu kesinlikle bir ilkti. Ve Tom'la bir ilgisi olduğuna da emindi...

Hermione gerisingeri dönüp Çatlak Kazan'a doğru yol aldı. İçerisi normalden daha tenha sayılırdı ancak oranın sahibi Tom her zamanki gibi elinde süpürgesiyle etrafı süpürüyordu. "Merhaba, Tom." dedi Hermione ona yaklaşarak. "Borgin ve Burkes niçin kapalı biliyor musun?"

Barmen Tom kel kafasını kaşıdı, "Sanırım dün gece birileri Bay Borgin'i lanetlemiş. Ağır bir nazar kullanmış anlayacağın. Şimdi St. Mungo'da yatıyor. Bay Burke de güvenliğinden emin olana kadar bugün açmamaya karar verdi dükkanı." dedi düşünceli bir biçimde. Sonra süpürmeye devam etmek üzereydi ki Hermione'ye tekrar baktı, "Genç Bay Riddle üst katta" dedi gülümseyerek. Hermione merdivenleri tırmanarak birkaç kat çıktı ve koridordan sola dönüp Tom'un kapısını çaldı, 702 numarayı. 

Ancak açan olmadı.

Birkaç kez daha tıklattıktan sonra fısıldadı, "Tom, benim..." Birkaç saniye sonra kilidin çevrilme sesi duyuldu ve Tom'un beyaz yüzü göründü kapının ardında. Gelmesi için Hermione'ye başıyla işaret edip geri çekildi. "Meraklı temizlik görevlilerinden biri zannettim." dedi. Sonra pencerenin yanındaki tahta sandalyesine oturdu. Hermione onun kitaplığına doğru ilerledi, kitapları inceledi, "Olanları duyduktan sonra kapını aşındırmalarına şaşırmazdım." 

"Sen duydun mu?" diye sordu şüpheli bir sesle, Tom.

Hermione gözlerini kısarak ona döndü., "Tom söyledi." Riddle, barmenin ismini duyunca sanki etrafta rahatız edici bir sinek varmış gibi olduğu yerde doğruldu. Hermione devam etti, "Mektubuma yanıt vermedin." 

Tomione - Işıltı ve İhtirasWhere stories live. Discover now