40. Bölüm: Görüşme

4.7K 369 356
                                    

Herkese merhabaa, hikaye istatistiklerinde İsveç, Yunanistan, Fransa, Almanya, Bulgaristan, Azerbaycan ve ABD'den okur görünüyor. VPN mi, değil mi bilmiyorum ama bir el sallayın oralardaysanız :D İyi okumalar :)

!!! ÖNEMLİ: Birçok kişiye 39. Bölüm bildirimi gitmemiş, okuyup okumadığınızı kontrol ederseniz o bölümü çok iyi olur

* * * * * * * * * * * * * * * * * *

Hermione uyandığında gün doğuyordu. Yanındaki Tom elinde bir kitap- hayır hayır bir deftere notlar çiziktiriyordu. Hermione'nin uyandığını görünce kalemi defterin arasına sıkıştırıp bir kenara bıraktı. "Günaydın..." dedi gülümseyerek. Hermione ise gerindi, kollarını Tom'a dolayıp başını onun göğsüne yasladı.

"Biliyorum sıkıcı olacak ancak yapmamız gereken ufak tefek işler var. Hepzibah seni bekliyor olmalı."

Hermione gözleri kapalı olmasına rağmen onaylayarak başını salladı. Burayı terk etmek istemiyordu. Ama yapması gereken şeyler vardı. Ve de netleştirmesi gereken şeyler. Gelecek ne kadar değişmişti? Pelerini artık kullanması gerekiyordu. Diadem, Madalyon ve de Kupa onlardaydı. Geriye sadece Gryffindor'un kılıcı kalıyordu.

Pelerini kullanma yetisi dışında bu dört yadigarın nasıl güçleri olduğu belirsizdi. Tom'a döndü, "Hufflepuff'ın kupası...Hepzibah'ta."

Tom güldü, omuz silkti. "Şaşırdığımı söyleyemem, tahmin etmiştim.."

Hermine doğrulup ona baktı, "Bana hiç sormadın?"

Tüm gözlerini kırpıştırıp gülümsedi, "Bu bir centilmene yakışmazdı."

Hermione onun omzuna yüzünü gömdü ve sonra doğrulup yataktan kalktı. Üzerini değiştikten sonra hala uzanan Tom'a baktı. "Peki ya Gryffindor'un Kılıcı?"

"İşte fikrimin olmadığı tek şey o."

"Hogwarts'ta."

"Ne?"

"Beni duydun. Kılıç Hogwarts'ta."

"Nasıl?"

"Seçmen Şapka onun kını. Yalnızca gerçek bir Gryffindor'a kendisini göstermek üzere efsunlanmış."

Tom doğruldu, "Ne tarz bir efsun? Lanet mi? Büyü mü? Sen nasıl öğrendin?"

Hermione güldü, "Sakin ol. Unutma, ben bir Gryffindor'um, Tom. Gerçi artık kendimi Slytherin'e de uzak hissetmiyor değilim. Ama Gryffindor'un ilkeleriyle büyüdüm."

Riddle ona hak veren bir edayla "Adil" deyip başını salladı. Sonra üzerinden örtüleri atıp o da giyinmeye başladı.

"O halde..." dedi hafif bir hüzünle ona bakarak "...kılıcı ve kupayı da aldıktan sonra... geleceğe mi döneceksin?"

Hermione dudağını ısırıp yere baktı. "Öncelikli düşündüğüm şey buydu...yani eskiden. Ama şimdi her şey çok bulanık. Seni bırakmak istemiyorum, Tom. Ve de geleceğin nasıl değiştiğini bilmiyorum. Hala varlığımın silinmemiş olması bile bir mucize."

Tom gömleğinin düğmelerini iliklerken konuştu, "Esrar Dairesinde buna yönelik bazı araştırmalar olmalı. Senin hala burada olmanın birkaç sebebi olabilir. Yeni bir zaman çizgisi yaratmış olabiliriz. Demek istediğim eski zaman çizgimizi bir noktada kırıp yenisini çizmeye başladık. Bir başka seçenek ise seni buraya getiren motivasyon gelecekte halen geçerli. Ki bu canımı sıkan bir detay." dedi somurtarak. Sonra konuyu değiştirdi, "Pekala güzel şeylerden konuşalım. Pelerini birlikte kullanacak olursak ne zamana gitmek istersin?" dedi ona yaklaşıp yüzünün önüne düşmüş bir tutam bukleyi geriye atarak.

Tomione - Işıltı ve İhtirasWhere stories live. Discover now