42. Bölüm: Eş

4.1K 389 433
                                    

1 AY SONRA
Haziran sonu, 1950

Tom, Hogwarts'ı yaz tatillerinde hiç görmemişti. Okulda okuduğu seneler boyu yaz aylarını Hogwarts'ta geçirmeyi talep eden bir dilekçe vermesine karşın bu asla kabul edilmemişti. Her yaz vazgeçmeyip tekrar tekrar denemişti. Her mayıs ayı yeni bir dilekçe... Buna karşın şimdi boş koridorlarında adımlarının yankılandığı anki kadar boş görmemişti şatoyu.

Yuvasını.

Dumbledore ile boş olan Profesörlüklerden biri için görüşmeyi talep etmişti. Ne olursa... Şimdi ise Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dalındaki boşluğu doldurma umuduyla gidiyordu. Eski profesör emekliye ayrılmıştı.

Sihir Bakanlığı'ndaki işine ise devam ediyordu. Hogwarts'taki işi kesinleşmeden bırakmayacaktı. Bazılarına göre Esrar Dairesi'nde çalışmak muazzam bir olaydı fakat Tom için değil. Tom Riddle, Hogwarts şatosunun barındırdığı sırları, Esrar Dairesi'ndekilerden çok daha çekici buluyordu. Esrar Dairesi bir tip teselli ikramiyesi gibiydi. Ama Hogwarts...bambaşkaydı.

İhtiyaç Odası'nı keşfettiğinde son senesindeydi. Uzun süre ders çalıştıktan sonra zihnini boşaltıp rahatça resim çizebilmek için boş bir sınıf ararken bulmuştu orayı. Kara kalemler, kömür kalemleri, dev çizim defterleri, tuvaller ve şövaleler, yağlı boyalar, fırçalar ve diğer her türlü malzeme mevcuttu. Tom ilk başta burayı gizli bir resim atölyesi sanmıştı. Fakat ikinci ziyaretinde buranın tüm ihtiyaçlara yönelik  bir oda olduğunu anlamıştı. Keza mezuniyetinden sonra da Dippet'e öğretmenlik yapmak istediğini söylemesinde önemli bir etken olmuştu. Sırları Odası'nın yanı sıra bu bile müthiş bir sihirken kim bilir daha neler vardı...

Üzerindeki lacivert renkli pelerini düzeltti ve dev kartal heykelinin önünde durup "Akışkan karamel..." diye mırıldandı.

Heykel dönerek yukarı çıkan merdivenlere açıldığında Tom basamakları çıkarken derin bir soluk aldı. Dippet'in zamanında burada birkaç kez bulunmuştu. Okula Özel Hizmetler Ödülü de dahil olmak üzere ancak Dumbledore'un tavrı konusunda hala tereddütlüydü. Yaşlı adamın onunla görüşmeyi kabul etmesi bile başlı başına bir adımdı. Yine de ihtiyatlı olması gerekiyordu. Albus Dumbledore sevse de sevmese de manipüle edilebilecek bir büyücü değildi.

Dev tahta kapının önüne geldiğinde derin bir soluk alıp iki kez kapıyı vurdu.

"Girin!"

Kapıyı itip açtığında müdürün odası geçmişte hatırladığı gibiydi. Taş rengi duvarlarda asılı halde yüzlerce portre vardı. Her biri kendi döneminin sanat akımına göre resmedilmiş eski müdürler uyukluyordu. Yaldızlı, gümüş, ahşap, siyah gibi her türlü çerçeveden her türlü tablo... Tom, parlak siyah obsidyenden yapılmış bir çerçeveyi gördüğünde kesinlikle gelecekte böyle bir tablo istediğine karar verdi. Ancak içerisindeki zevk sahibi müdür başka bir tablosunu ziyarete gitmiş olacak ki içerisi boştu. Bunun dışında tavanda Dippet'in zamanında olmayan bir gezegen maketi vardı büyüyle havada süzülmesi sağlanan. Ayrıca Dumbledore'un meşhur kızıl renkli anka kuşu da tüm heybetiyle tüneğinde oturuyordu. Tom, yılanları ve basiliskleri anka kuşlarına tercih ederdi elbette ama buna rağmen kuşun güzelliğini asla yadsıyamazdı.

Dumbledore yarım ay biçimli gözlüklerinin üzerinden ona bakıp gülümsedi. "Hoş geldin, Tom."

"Merhaba, Profesör."

Tomione - Işıltı ve İhtirasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin