Epilog 1.3

2.4K 275 295
                                    

Evet, bu fi tarihinden kalan epiloğu yayınlıyorummm. Ancak netleştirmemiz gereken şeyler var. Hermione Tom'dan 1 yaş kadar büyük. Öyle de kalacak. Erkek hep kadından büyük olur gibi tümörleşmiş düşünceler ve toplum normları sizi ileri götürmez, geriye götürür. Bir ilişkide kadın kişisi de yaşça büyük olabilir. Bu gayet olağan bir şeydir :)

 * * * * * * * * * * * * * * *

özet:  Tom ve Hermione'nin 3 gün içerisinde Felix Felicis yapmaları gerekiyordur ancak tarife göre 6 ay kısık ateşte bırakılması gereken bu iksiri  üç gün içerisinde yapmaları (teorik olarak) imkansızdır. Ancak sihirli Aslanağzı Otu sayesinde ellerinde bir şans vardır. Ancak bu şans oldukça talihsiz bir yerdedir... Godric Gryffindor'un kalesi'nde.

* * * * * * * * * * * * * * * 

"Yerinin tam olarak nerede olduğunu öğrendin mi?"

"Helga'nın yanıtı az önce geldi. Buradan oldukça uzakta. Güneyde, Cornwall tarafında. Uzun yıllar Hogwarts'ta çalıştıktan sonra biraz deniz havasının iyi geleceğini düşündüğü yazıyor." dedi Tom Helga'dan gelen yeşil mürekkep ile adlarının yazılmış olduğu kahverengi-sarı kağıdı göstererek.

"Şimdi o da çok yaşlıdır değil mi?" Hermione düşünceyle çenesini kaşıdı gözlerini kısarak. Bulundukları yıldan çok da fazla olmayan bir süre sonra kurucular yaşama veda edecekti.

Tom sırıttı, "En az bir fosil kadar."

"Yine de... Bu inanılmaz. Demek istediğim, Helga Hufflepuff ile tanıştık! Slytherin'in kalesinde kalıyoruz. Ve de Godric-"

Tom onun cümlesini böldü " -Gryffindor'un kalesinden nadir bir ot çalacağız."

"Tom!"

"İhtiyar Slytherin'in bunu bilerek yaptığına yemin edebilirim."

Hermione derin bir nefes verip omuzlarını indirdi, "Al benden de o kadar. Helga'nın yanıtı neyse ki erken geldi. Neredeyse 2.5 günümüz kaldı, o da şayet uyumazsak. Şimdiden gitmemiz en iyisi olacak."

"Tamamdır. Ben hazırlanmaya başlıyorum."

 Her ikisi de aceleyle ihtiyaç duyabilecekleri her şeyi genişletme büyüsü uykuladıkları çantalarına koydular. Hermione Sihir Tarihi kitabını ihmal etmedi çünkü her an her şey olabilirdi. Bunun yanı sıra Tom ufak tefek iksir malzemeleri aldı. 

"Cornwall'a hiç gittin mi? Gitmediğimiz bir yere cisimlenmek zor olabilir. Ben hiç bulunmadım."

Tom omuz silkti, "Bir kere gitmiştim... Yetimhane gezisi." dedi kısık sesle. Ardından Hermione'ye bakmadan eşyalarını toparlamaya devam etti. Bu konu hala hassas karnıydı ve uzuncabir süre de öyle olmaya devam edecek gibiydi. Ama yine de zamanın iyileştiremediği şey yoktu. Lord Voldemort'u bile iyileştirmişti. Onu uçurumun ucundan çekip almıştı. Her şey durgunlaşmışken zaman o konuya da yardım edecekti elbet.

"Hazır mıyız?"

Tom adeta bir kavalye edasıyla ona kolunu uzattı. Şayet üzerinde kalın siyah bir cüppe olmasaydı, onunla birlikte bir partiye gidecekmiş gibi hissedebilirdi kendini.

Onun kolunu kavradığı an Tom asasını salladı ve çevrelerindeki oda dönerek yok olurken kendini ince bir tüpten geçiyormuş gibi hissetti. Cisimlenmek daima tuhaf olarak kalacaktı. Ardından bir anda ayakları çimenlere değdi ve sert zemine bastıktan sonra hafifçe sendeledi. Güç almak için Tom'a yaslandıktan sonra başını kaldırıp etrafa baktı. 

Cornwall'ın tuzlu deniz kokusu burnuna çarptığında aklına Bill ve Fleur'ün deniz kabuğu kulübesi geldi. Hüzün dolu anılar aklına doluşmadan önce Tom'un sesi zihnindeki fokurtuyu böldü, "İşte orada." dedi eliyle işaret ederek. Hermione onun işaret ettiği yöne baktı.

Tomione - Işıltı ve İhtirasWhere stories live. Discover now