-7- Kütüphane

46.8K 4K 3.3K
                                    

Media- Yankı

Keyifli okumalar.

"İşte böyle..." Nilay peçeteyle Yankı'nın ağzını silince gözlerimi devirdim. Bir de gazını çıkar tam olsun anasını satayım.

"Teşekkür ederim." utanarak dudağına dokundu Yankı. Daha fazla dayanamayacağımı anlayıp kalktım sofradan.

"Nereye?" dedi Nilay, ebenin amına.

"İşe Nilay."

"Ya niye bu kadar aksisin?"

"Sabahın köründe kargalar bokunu yemeden kapıma dayandığın için olabilir?"

"Düzgün konuşsana çocuğun yanında."

"Çocuk dediğin koca herif." kaşlarını çatarak ayağa kalktı.

"Sen dümdüz, katıksız bir odunsun Ayaz!" omzuma çarparak çıktı mutfaktan.

"Ne dedik sanki kızım?"

"Keyfimden dayanmadım kapına, Yankı'ya sözüm var. Dışarı çıkacağız beraber."

"Olmaz." dedim hiç düşünmeden. Olmazdı çünkü.

"Niye olmasın?" çantasını omzuna asıp mutfağa geldi. "Yankı çok istiyor, öyle değil mi canım?"

"Evet." kaşlarımı havalandırarak Yankı'ya baktım. İyice dili açılmıştı bunun.

"Olmaz dediysem olmaz."

"Olmaması için bir neden göremiyorum." dedi diklenerek.

"Bu çocuk bana emanet."

"Sen  akşamdan akşama merhaba deyip eve kapat diye emanet edilmedi sana!"

"Nilay, benim asabımı bozma." dedim dişlerimin arasından. "Başına bir şey gelecek sorumlusu ben olacağım sonra."

"Of Ayaz!" Bana öfkeyle bakan gözleri Yankı'ya dönünce yumuşadı. "Özür dilerim Yankı, bu hödük izin vermiyor."

"Biz dikkatli olurduk..."

"Uzatma Yankı." morali ciddi ciddi bozulmuştu. Yankı'nın asılmış yüzünü gösterip 'beğendin mi yaptığını?' diye mırıldandı Nilay.

"Sen onun kusuruna bakma Yankı'cım. Eninde sonunda ikna edip dışarı çıkaracağım seni. Söz veriyorum."

"Önemli değil."

"Nilay, şu çocuğu gaza getirip durma."

"Bir gelsene."  İstemesem yerimden oynamazdım ama ne söyleyecekse söyleyip gitsin diye beni çekiştirmesine izin verdim.

"Ne var?"

"Kalbimi kırıyorsun artık Ayaz,  bana bile buz gibi davranıyorsun." anında gözleri dolmuştu. Ağlayacak ne vardı anlayamıyordum. "Benimle bile böyleysen bu çocuğa düzgün davranmanı istemem fayda etmez, yine de söyleyeceğim. Biraz sakin olman, ılımlı konuşman bir şey kaybettirmez tamam mı?" çenesi titremeye başlayınca elini yüzüne kapatıp kapıya koştu.

"Ya Nilay-" kapıyı açıp çıkarken sıkıntılı bir nefes verdim. Muhteşem hayatıma(!) bir sorun daha eklenmişti. Harika.

"Ayaz abi, Nilay gitti mi?"

"Gitti Yankı, gitti." sesim yüksek çıktığı için irkilip bastonuna sıkı sıkı tutundu. 

"Şey, ben... salona...yani şöyle, ımm...susmalıyım." ayağa kalkıp etrafı yoklayarak yanımdan geçti. Her zaman yattığı koltuğu bulup oturdu. Elimi enseme götürüp gözlerimi kapattım. Ben mi sürekli yanlış yapıyordum yoksa çevremdekiler mi beni anlamıyordu?

Karanlık • [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin