-14- Hayal

42.5K 3.4K 1.4K
                                    

Nilay benim en yakınımdı. Hiç kimsem kalmadığımda yanımdan ayrılmayan, bana her zaman güvenen tek kişiydi. Yalnız yaşamaya başladığımda her gün usanmadan gelip yemeklerimi yapmıştı. Evin her şeyiyle o ilgilenmişti. Ta ki ben kendime gelip ev sorumluluğuyla ilgili her şeyi öğrenene kadar.

Yankı geldiğinden beri eskisi gibi yaklaşamıyordum ona. O kardeşim dediğim kız gitmiş, yerine beni geri plana atmaya meyilli biri gelmişti sanki. Böyle aptalca şeyler düşündüğümde kendime bir ton küfür sayıyordum ama bazen bu siktiğimin beynine laf anlatamıyordum işte. Nerde boş, salak bir düşünce var ona yapışıyordu.

Yankı'nın kolunu sıkı sıkıya tutmuş, aldıkları kıyafeti uzatıyordu bana. Elinden alırken gözlerine bile bakmadım. Yankı'yla çok yakın olduğu için değildi bu tavrım. Ben kimseyi kıskanmazdım zaten. Nilay'ı mı kıskanacaktım? 

Kasaya koyup cüzdandan kartımı çıkartırken Yankı'nın çocuksu sesi doldu kulaklarıma.

"Ayaz abi..."

"Hım." onunla da konuşasım yoktu, ne kadar inkar edersem edeyim bana değil Nilay'a güvendiği için kırgındım ona. 

"Eve döner dönmez her şeyin parasını ödeyeceğim, söz veriyorum." 

Kasiyerin uzattığı poşetleri alıp çıkışa ilerledim. "Saçmalama Yankı." geceleri mal teslim işine girdiğimde iyi para kazanıyordum, böyle bir şeye ihtiyacım yoktu.

"Şimdi benim kuaföre falan uğramam lazım, siz iki yakışıklı evinize dönün." Yankı'ya sarılıp yanaklarından öpünce gözlerimi kaçırdım. Çok yakındı lan bunlar, rahatsız edici şekilde yakındı.

"Görüşürüz Ayaz'ım." kollarını bana uzatınca kabaca sarılıp ayrıldım. O gider gitmez Yankı'nın da yüzü asılmıştı. Bir de ağla istersen Yankı.

"Nereye gideceğiz Ayaz abi?" kolundan tutup arabaya yaklaştırdım. Ön kapıyı açtığımda kendiliğinden bindi.

"Nereye istersiniz Yankı Bey(!)" kendi yerime geçtiğimde yüzü gülüyordu, oysaki alayla söylemiştim.

"Benim bildiğim çok iyi bir dondurmacı var, orası olur mu?" 

"Neredeymiş o?" dedim bıkkınlık kokan sesimle, gerçekten bıktım çünkü.

"Sahil yolunda, Büyük marketin tam yanında."  Arabayı çalıştırınca heyecanlı gülümsemesi büyüdü.

"Sen nereden biliyorsun orayı?"

"Çocukken hep oradan alırdık, şimdi de ne zaman istesem oradan alırlar dondurmayı. Gerçi tadı biraz değişti ama..."

Daha fazla konuşmadan dediği yere sürdüm arabayı. Ben bahsettiği yerde bir dondurmacı görmemiştim hiç, belki de bu civarda fazla takılmadığım için hatırlamıyordum.

Bahsettiği yere gelince arabayı yavaşlattım. Büyük marketin tam önündeydik ama yanında küçük bir büfe vardı.

"Marketin önündeyiz şuan Yankı." tepkisini ölçmek adına dikkatle yüzüne baktım. 

"Onun yanında işte...tabelası rengarenk olmalı." biraz eğilip görmeye çalıştım. Eski püskü renkli bir tabelada büfenin adı yazıyordu.

"Büfe olmuş burası, dondurmacı falan yok." 

"Yaa..." gülümsemesi yavaş yavaş solarken dişlerimi sıktım. "Ama daha geçenlerde almıştık..." Ailesi kapandığını söylememiş olmalıydı.

"Yeni kapandı demek ki." diye bir yalan söyledim, dudağını büzüp geriye yaslandı. Hayallerini yıkmıştım sanki, öyle bir hüzün çökmüştü yüzüne.

Karanlık • [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin