-34- Kontrol

34K 2.7K 1K
                                    

Saçlarımı havluyla kurulayarak merdivenleri inip, mutfakta kendi kendine uğraşan Yankı'nın yanına ilerledim. Benim seslerimi duyduğu için direkt kapıya dönmüş, dikkatle bakıyordu. Masmavi gözleri gözlerimle birleşince zorlukla yutkundum. İçim gidiyordu bu çocuğa.

"Ayaz, çıktın mı banyodan?"

"Geldim güzelim." yanına kadar gidip belini kavradım.

"Şey, Sarp geldi."

"Ne?" telaş içinde etrafıma bakındım. "Sen kapıyı mı açtın?" 

Sorumu es geçip "Şu an bahçede." dedi. Yankı'ya çocuk muamelesi yapmak, kendini kötü hissettirmek gibi bir amacım yoktu ama bu yaptığı tehlikeliydi. Muhtemelen babası bana kinliydi, peşime adamlarını takmış olabilirdi ya da sadece sıradan ve yabancı biri olabilirdi.

"Yanında ben yokken kapıyı açmayacaksın Yankı. Tanımadığın birisi olsa ne yapacaktın?" belini bırakıp mutfaktan bahçeye açılan kapıya ilerledim.

"Sesini tanıdığım için açtım." onu incitmek ve kırıcı sözler söylemek istemiyordum. Asılmış yüzü içime dokunsa da sinirimi geçirmek için uzaklaşmalıydım. Öylece bırakıp bahçeye çıktım. Beni görür görmez oturduğu koltuktan kalktı Sarp. 

"Ayaz." mahcup bir ses tonu vardı. O davet gecesinden beri ilk kez görüyordum. "Nasılsın?"

"Hayırdır, neden geldin?"

"İşe gelmiyorsun, ne yaptığını merak ettim." elimle oturmasını işaret edip karşısındaki koltuğa oturdum. "Başka iş mi buldun?"

"Kütüphaneden sıkıldım." 

"Sen kitapları sevdiğin için orada çalışıyordun Ayaz." 

Gözlerimi kısarak başımı iki yana salladım. "Neyi sorguluyorsun?" parası daha makul işlerim olduğu için gitmeyi kesmiştim işte. 

"Yeni iş mi arıyorsun?" 

"Daha aramaya başlamadım." parmaklarımla koltuğun kenarında ritim tutuyordum. "Sen niye geldin?"

"Söyledim ya, merak ettim sizi." öne doğru eğilip ellerini birleştirdi. "Bir de, haberin var mı bilmiyorum. Nilay'la denemeye çalıştık, olmadı."  davetteki bakışmalarından anlamıştım zaten.

"Barıştırmamı falan mı istiyorsun?"

"Hayır hayır." yavaşça yutkundu. "O gün, sen dayanamamakta haklıydın aslında. Ama ben Nilay'ın yanında olmalıydım...boş yere aramız gerildi. Artık konuşmak istedim ben de."

Mantıken düşününce haklı sayılırdı. Yankı biriyle tartışsa ve suçlu dahi olsa onu savunur, onun yanında olurdum. "Sorun yok, geçti gitti." dedim soğuk bir sesle. 

"Eğer kütüphaneye dönmek istersen senin için konuşurum."

"Şimdilik gerek yok." başını salladı ve muhtemelen ayaklanmaya hazırlanırken Yankı çıktı bahçeye. Bastonuyla etrafı yoklayarak yanıma kadar geldi. Hala sinirliydim ona. Sarp yerine başka birisi olsa zarar görebilirdi.

"Şşh." dizime vurdu Sarp. "Siz ne iş?" bakışları Yankı'yla benim aramda gidip gelirken omuz silktim.

"Ayaz." bastonunu masaya yaslayıp koltuğun kenarında duran elimi tuttu Yankı. Ben herhangi bir tepki vermeyince yavaşça  kucağıma oturup kollarını boynuma sardı. Başını omzuma gömdüğünde düşmemesi için belini tuttum. Sarp şok olmuş bir şekilde Yankı'yı izliyordu. "Özür dilerim." diye mırıldandı.

"Tamam Yankı." onu indirmeye çalışsam da kollarını açmadı. Kucağıma iyice yerleşip sıkıca sarılmaya devam etti.

Tekrar "Özür dilerim." dediğinde ağlamak üzere olduğunu anladım. Başını omzumdan kaldırdığımda iteceğimi sanıp korkmuştu. Yanağını kavrayıp baş parmağımla okşarken şok içinde bizi izleyen Sarp'a baktım.

Karanlık • [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin