-41- Bebek

29.9K 2.3K 1.2K
                                    

Medya - Ayaz

"Dur sen." Yankı'nın elindeki çantayı hemen alıp bagaja kaldırdım. Yanımızda Volkan gibi biri varken ona bir şeyler taşıtmazdım. Gerçi Volkan olmasa da Yankı'ya bir şey taşıtmazdım. Onun yardımcı olmak için istekle bakan mavileri içime işlese de kıyamıyordum.

"Geç hadi ön koltuğa." belini kavrayıp yönlendireceğim sırada koluma tutununca yüzüne baktım. Bir şey söylemek istiyordu da kızmamdan korkuyordu sanki. "Söyle Yankı."

"Şey..." dudağını ısırarak omzuma yaslandı. "Ben arkada otursam...çok uykum var da."

"Gece uyumayıp ne yaptın acaba?" gece kesik kesik uyumuştum ve gözümü açtığım her an Yankı'nın masmavi gözleri karşılamıştı beni. Her soruşumda uykusunun gelmediğini, bir sorun olmadığını söylemişti.

"Uyudum biraz."

"Gel hadi." arka kapıyı açıp binmesine yardımcı olurken Volkan'da eşyalarını tamamen yerleştirmiş, ön tarafa geçmişti. "Kemerini açma."

Yankı'yı bırakıp sürücü koltuğuna geçtiğimde kısa süre içerisinde çalıştırmıştım arabayı. Volkan'da tüm gece orada burada takıldığı için uykusuzdu, iki de bir yanımda Yankı'nın oturduğunu sanıp ona bakıyor, sonra küfürler mırıldanarak, aynadan Yankı'yı kontrol ediyordum. Kemerini çıkarma dediğim için başını yaslamış, oldukça rahatsız bir pozisyonda uyumaya çalışıyordu.

Biraz daha ilerlediğimizde dayanamadım, eğer uyuyorsa korkutmamak için sakin bir sesle "Yankı." diye seslendim. Tahmin ettiğim gibi henüz uykuya dalamadığı için direkt aralamıştı gözlerini.

"Efendim."

"Yaklaş biraz." kaşlarını hafiften çatıp neden böyle bir şey istediğimi düşündükten sonra kemerini çıkartıp öne kaydırdı kendini. Bir gözüm yoldayken hızlıca arkamı dönüp Yankı'nın yumuşak dudaklarını öptüm.

"A-Ayaz..." gülmekle gülmemek arasında arkasına yaslanıp dudaklarına dokundu. "Önüne bakmalısın."

"Dayanamıyorum anasını satayım." sabırsızca bir Yankı'ya bir de Volkan'a baktım. "Volkan."

"Hım..."

"Uyan." dirseğimle koluna vurduğumda birtakım garip sesler çıkartarak bana doğru döndürdü başını.

"Uyuyorum abicim ya."

"Sen kullan arabayı." kullanmak isteyip istememesi umurumda bile değildi, çoktan sağa yaklaşmaya başlamıştım.

"Buradan öpüşemiyorsunuz tabii." söylene söylene doğrulurken arabayı durdurup kapımı açtım. Yankı'nın yanına oturduğumda gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmış, heyecanla yüzüme bakıyordu.

"Gel güzelim." ikiletmeden kollarını uzatarak bana yaklaştı Yankı. Göğsüme sarılıp bir süre bekledikten sonra belini kavrayıp kucağıma çektim. Sırtımı kapıya yaslayacak şekilde oturmuş, Yankı'yı da kucağıma alıp göğsüme yatırmıştım. Volkan'dan utandığını söylemeden, şikayetlenmeden uyumaya çalışması hoşuma gitmişti.

"Rahat mısın?"

Burnunu boynuma değdirip kısık sesle kıkırdadı. "Çok!"

"Sen yine de yapma öyle şeyler." dudaklarımı saçlarına bastırıp Yankı'nın mis kokusunu içime çektim. Araba ilerledikçe sarsıntının etkisiyle kolaylıkla uykuya dalmıştı. Bu hali bebekleri anımsattığı için keyifle gülümsedim.

Göğsümde duran yüzünü incelerken aklımdan onlarca düşünce geçiyordu. Bu gözleri görmeden, bu dudakları öpmeden ve bu kokuyu solumadan nasıl yaşadığım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Düşüncelerin arasında kaybolurken en son Yankı yokken yaşamadığıma kanaat getirip kendi içimdeki tartışmayı sonlandırdım.

Karanlık • [b×b]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin