25//Prens Taehyung ve Savaşçısının Namı

7.8K 1.1K 637
                                    

Tünaydın👋🏻👋🏻👋🏻

Bugün hava çok karamsar. Lütfen yağmur yağsın🙏🏻

Evet, on bölümde bir saraya dönüyoruz fark ettiyseniz dlxnksmd Bu bölümde Taehyung ve Jeongguk'un San şehrinde yaptıklarının etkilerini göreceğiz :3

Ah, bir de Ming Yu da var son kısımda👌🏻 Bu hikayenin tek belirgin kaosu onun varlığı galiba dkxnkxndm

İyi okumalar dilerim~~~

...........

İlahi Bakış Açısı

Görkemli taht odasında, büyük tahtında gösterişli kıyafetleriyle oturan Kral, önünde elinde tuttuğu parşömende yazılanları ona aktaran baş danışmanını dinliyordu. Sınırlarının dışındaki bir krallıktan gelen iletide yazılanlar, son birkaç haftadır yaşanan en ilginç şeylerdi.

Küçük oğlunun korkaklığı sebebiyle sarayı terk etmesinden sonra, Kral Jung-Shin öyle kayda değer yeni haberler almamıştı. Yaşının geçtiğinin de bilincinde bir şekilde, baş danışmanının ona büyük oğlunu tahta geçirmesi için tanrılardan izin getireceği günü bekliyordu. Baş danışman ise, hepimizin de bildiği gibi, kralı geciktirip duruyordu.

"Gaya Krallığına mensup Min sürüsünün lideri Min Yoongi yakın zamanda sizi ziyaret etmek istediğini yazmış mektubunda, efendim. Ne cevap gönderelim?" Kral tahtının kenarına yasladığı dirseğiyle çenesinin altına destek verdiği elini çekmiş, umursamazca sallamıştı. Yaşlı bir adam olması bir yana, artık krallık işleri onu sıkıyordu. Yirmi yaşından beri bu krallığı en iyi şekilde yönetmek için çabalamıştı, yerini devretmesi gereken zamanda ise bunu yapamıyordu.

"İstediği zaman gelebileceğini yaz. Kapımız onlara her zaman açık." Baş Danışman iki eliyle açtığı parşömende son bir kez göz gezdirip kağıdı yuvarlayarak kapatmaya başlarken başını salladı onaylayarak. O da farkındaydı, kralının artık bu işlerden haz etmediğini ama yapacak bir şey yoktu. Tanrılar ona beklemesini söylemişlerdi. O da bir işaret gelinceye değin onlara uyacaktı.

Baş Danışman, dudaklarını bir başka haberi bildirmek için yeniden araladığı sırada, taht odasına açılan iki büyük kapı bir nöbetçi tarafından aralanmış, başını yavaşça içeriye sokan asker krala hitaben, "Kralım, Park sürüsü lideri Park Chanyeol geldi. Sizinle görüşmek istediği önemli bir husus varmış. İçeri buyur edelim mi?" dedi. Kral oturduğu yerde yavaşça doğrulurken kaşlarını çattı.

Onun eski dostu olan eski Park sürüsü lideri çoktan rahmetli olmuştu. Arkadaşının oğlu sürünün başına geçtiğinden beri onunla pek sık görüştüğü söylenemezdi. Şimdi bir anda neden saraya geldiğini merak ediyordu.

"İçeri al. Derdi neymiş merak ettim." Asker başını onaylayarak sallayıp geri çekildiğinde ve kapıyı da arkasından kapattığında, Park Chanyeol gelene kadar kral yeniden Baş Danışmanına döndü gizlediği bir merakla. "Geçen yazdan beri Park Chanyeol ile görüşmemiştik. Bu ani ziyaretinin sebebi ne ola ki?" Baş Danışman neden geldiğini tahmin edebilse de, bunu şu anlık kralına açıklayamayacağı için, "Bilemiyorum Kralım." demekle yetindi dingin bir tonda.

Taht odasının sessizleştiği birkaç dakikanın ardından, odaya açılan iki büyük kapı askerler tarafından iki yana açıldı ve içeriye hoş kıyafetleri, arkada bağladığı kolları eşliğinde asil bir tavırla Park Chanyeol girdi. Üstündeki ipekten dikilme kıyafetin etekleri o yürürken arkasından tahta yol alan kırmızı halı zeminin üzerinde sürünüyordu.

Kralın tam önünde duran Baş Danışman, Park Sürüsü Liderini görünce kenara çekilerek ona yol verdi ve böylece yaşı henüz otuzları bulmamış genç lider, tahtında oturan yaşlı kralın tam önünde durdu.

contrarian omega and the prince alpha Where stories live. Discover now