Özel Bölüm//2

6.9K 812 490
                                    

Günaydın👋🏻👋🏻👋🏻

Buraları çok özlemek🤝🏻Ben

Sahiden çok özlemişim ama bebişlerimi, ağlamaklıydım yazarken hep🥺

Hasret gidermeden önce, şuraya bırakmak istediğim ufak bir dipnot var. Umarım bu açıklamamdan sonra bölüm boyunca sık sık geçecek olan 'anne' tabirini kullanış sebebimi yanlış anlamazsınız.

Sizden ufak bir şey istiyorum. En azından bu kurgu için kavramlara gerçek dünyada kullandığımız kavramlar olarak bakmayın. Pekala biz, tüm dünya boyunca kadınlar için anne, erkekler için baba tabirini kullanıyor olabiliriz ama bence bu omegaverse evreni için yeterli bir kapsama sahip değil. Jeongguk için önceki özel bölümümüzde de anne tabirini kullanmıştım ve birkaç kişi bunu saçma bulduğunu söylemişti. Bu açıklamayı bu yüzden yapıyorum.

Anne kavramı benim için çocuğunu dünyaya getiren, onu babadan farklı bir yakınlıkla sarıp sarmalayan kişiler için söylenir. Bizim dünyamızda anne kavramını kadınlar için kullanmamızın sebebi bence bu tanımı karşılama kapasitesine yalnızca onların sahip olması. Elbette istisnalar var, deniz atları gibi, ve biz buna rağmen bu kalıplaşmış yargıyı bozmuyoruz çünkü genel olarak annelik kavramını hep dişi birey karşılıyor. Omegaverse evreninde ise işler biraz daha farklı çünkü burada erkek bireylerin de çocuk sahibi olma gibi bir ayrıcalıkları var ve bu eğer o dünya üzerinden empati yaparsak oldukça normal bir şey.

Bu sebeple, eğer şu anki dünyamız yerine omegaverse evreninde yaşasaydık emin olun baba-baba ya da anne-anne kavramı değil de anne-baba kavramı olacaktı yine. Çünkü bence onlar için öncelikli olan cinsiyet değil tür özellikleri.

Dediğim gibi umarım en azından benim kurgum için böyle düşünür ve bölüm boyunca Jeongguk için kullanılan bu tabiri yadırgamazsınız. Çünkü ben bu tabiri kullanırken gerçekten kendi çapımda mantıksal düşünüyor ve başka bir şey amaçlamıyorum elxmlemx

Dipnotumuz bu kadardı. Şimdi bölüme geçebiliriz. Hepinize iyi okumalar dilerim~~~

................

    Kim Sürüsü sınırları içerisinde bulunan büyük sarayda, sıradan bir yaz akşamıydı. Etraf sessiz, hatta çoğunlukla ıssızdı. Koridorlarda ve bahçenin çoğu bölümünde nöbet tutan askerler dışında, uyanık çok az kişi vardı. Hizmetliler kendilerine tahsis edilen odalara çekilmiş, kraliyet ailesi çoktan uykuya dalmıştı. Yani, dalmış sayılırdı. Zira onlarla ilgilenen bakıcılarını atlatmış iki küçük çocuk, saray koridorlarında herhangi bir endişe taşımadan gezinirken hiç de uyuyormuş izlenimi bırakmıyorlardı. 

Kraliyet ailesinin en büyük varisi, Prenses Raina; elinde sıkı sıkıya tuttuğu bir önceki yaş gününde babası tarafından kendisine özel olarak hediye edilmiş kılıçla ezbere bildiği muhafızların açık bıraktığı boşluklardan sıyrılarak geçiyor, gecenin karanlığında üzerindeki siyah gecelikleriyle bir gölge gibi sessizce hareket ediyordu. Bir elinde kılıç tutmasının en büyük sebebi, o kılıcı günlük yaşantısında da yanından bir an bile ayırmamasıydı. Herhangi bir muhafıza yakalanma ihtimaline karşı kılıcıyla birilerini tehdit etmeye hazır gibi davranıyordu. 

Kılıç tutmadığı diğer elinde ise, kendisinden dört yaş daha küçük olan kardeşinin kendisi gibi küçük eli vardı. Ablasıyla yatak odaları yan yana olan Prens Leeroy, onları mumları söndürdükten sonra bırakıp giden bakıcılarından sonra, geceleri uyumakta zorluk çektiği için ablasının odasından çıkmasının sesine uyanmış, normalde yalnız takılan büyük olanın peşine takılmıştı. Elbette, beyaz gecelikleriyle ve  sessiz olmaktan ciddi manada uzak olan adım sesleriyle Raina'nın onu fark etmesi çok uzun sürmedi. Normalde geceyi saray sınırlarına yakın bir ağaçta geçirmeyi planlayan Raina, küçük kardeşinin peşine katık olmasıyla, gizli yerini açık etme korkusuyla onu anne babasının odasına götürmeye karar vermiş, bu sayede normalden daha çok muhafızdan kurtulmak zorunda kalmışlardı. 

contrarian omega and the prince alpha Où les histoires vivent. Découvrez maintenant