30//Günaydın Öpücüğü

8.8K 1.1K 672
                                    

Günaydın👐🏻👐🏻

Çok soft bir bölüm oldu. Gerçi dur, başları soft sonlara doğru birazcık aşırıya kaçmış olabilirim rkxmkzmdk

Şu kiss işini hallettikten sonra işlerin çığrından çıktığını assla reddetmiyorum. Dakika başı öpüşüyorlar yahu🤦🏻‍♀️

Neyse, iyi okumalar dilerim~~~

.............

    Taehyung

    Geceden beri gözlerimi bir an bile kırpmadığım yatakta, dirseğimi yastığa, yanağımı ise elime yaslamışken hala uyuyan Jeongguk'u izliyordum. Aslında, artık ona ismiyle seslenmek zorunda değildim. İstediğim her şeyi, her şekilde zihnimde onun yerine koyabilirdim. 

Saçları yastığa dağılmış ve kokusu burnuma vuracak kadar yoğun ve güzel olduğu için güzelim diyebilirdim. Kulağındaki ona kelimelerle anlatamayacağım kadar yakışmış küpe ikimizin de neslinde bir nişan hediyesi olduğu için nişanlım diyebilirdim. Birbirimizi yalnızca eşlerin yaptığı şekilde öptüğümüz için ona eşim diyebilirdim.

Her şeyden daha da ötesi, kalbimi sabahın ilk ışıklarında bile ağır bir mesaiye başlatacak, atışlarını çığırından çıkartacak bir şekilde onu tasvip edeceğim her kelimenin sonuna aitlik eki ekleyebilirdim. 

Mühürlenmemize gerek yoktu bunun için çünkü ikimiz de zaten birbirimize aittik artık. Parmak uçlarımı uyandırmaktan endişe eder gibi yanaklarına sürttüğüm ve okşadığım bu beden bana aitti. Dün akşam öptüğü dudaklar ve tepkilerinin seyrini tek bir bakışıyla değiştirebildiği bu beden ise ona. 

Onu kollarımda uyuttuktan sonra güneşin ilk ışıkları pencereden sızıp yatağımıza vurana kadar düşünebildiğim tek şey buydu. Bazen o kadar yoğunlaşıyordu ki duygularım, gözlerim artık alıştığım bir şekilde kırmızıya dönüyor, az az da olsa alabildiğim feromonlarım odayı doldurup taşırıyordu.  

"Taehyung." İşte yine aynı şeyi yapıyordu! Birlikte uyuduğumuz günlerde ondan önce uyandığım ve onu izlemekten asla sıkılmadığım sabahlarda istisnasız her gün yapıyordu bunu. İsmimi mırıldanıyor, yattığı yerde yanıma yanaşıyordu. Bu sabah, hareketleri ayrı bir güzel geliyordu. 

Yanağındaki elimi uyku ve uyanıklık arasında gittiği bu saniyelerde onu yanlış tarafa çekmemek için teninden uzaklaştırdım. Soğuk yanağındaki sıcak dokunuşum ayrıldığından olsa gerek uykusunda hafifçe kaşlarını çatmış, dudaklarını büzmüştü. Tanrım...

Yattığı yerden çoktandır doğrulmuş olan bana doğru başını yaklaştırıp yeniden ismimi mırıldandı. Ancak bu sefer farklı olarak, mırıldandıktan sonra hafifçe gülümsemiş ve boşta duran ellerini olabilecek en sevimli şekilde göğsüne doğru çekmişti. Artık dayanamadığımı fark ettiğim anda o ana denk geliyordu. 

Hareketleri, tavırları, farkında olmadan yaptığı tüm o şeyler direkt olarak kalbime geliyordu. Sanki tanıştığımız gece abime attığı oklardan birini de kalbime atmış gibiydi. Aşk gerçekte böyle bir şey miydi diye düşünüyordum son zamanlarda. Sonsuza dek hissedeceğim ve değişmeyeceğine emin olduğum yegane his ona karşı hissettiklerimdi çünkü. 

Başımı üstümüze örtülü yorganın çıkarttığı ani hışırtılar eşliğinde yanağına doğru eğdim ve kendimi engelleyemeden yanağına sertçe dudaklarımı bastırdım. Başını yastığın üstüne birkaç saniye sürttü ve kaşlarını çatarak mızıldandı. Göğsüne çektiği ellerinden biride geri çekilmemi engelleyecek şekilde üstüne eğildiğim bedenime tutundu. Parmakları arasına aldığı kıyafetimin kumaşını buruşturarak elini küçük bir yumruk haline getirdi. 

contrarian omega and the prince alpha Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin