9//Küçük Prens'i Kurtarmak

9.3K 1.3K 825
                                    

Yazabildimm💅💅💅

Günaydın herkese bu arada👋👋

Çok sevemedim bu bölümü daha iyi olabilirdi ama yine de taekook çok tatlı olduğu için akışı değiştirmeye gönlüm el vermiyor....

İyi okumalar dilerim~~

............

     Jeongguk

 "Jeon sürü toprakları içindesiniz! Öylece topraklarıma girip bir de katliam yapmaya cüret edemezsiniz!" 

Dakikalar önce bir ağacın arkasına saklanarak izlemeye koyulduğum dört alfanın da bakışları, attığım oktan sonra söylediklerimle bana döndüğünde, bir anda üzerime yönelen öfkeli feramonlarla gözlerimi kırpıştırmış, nefesimi tutmuştum. Açık bir ölüm tehdidini üstüme yollayan kişi saniyeler önce okum tarafından yaralanan Prensten başkası değildi. Omzundan vurduğum, konuşmalardan anladığım kadarıyla Prens Ming Yu, alev saçan kırmızı gözlerini direkt olarak mavi gözlerime dikmişti. O kadar kötü bakıyordu ki, yalnızca kısa bir anlığına acaba bu işe hiç bulaşmasaydım mı diye düşünmüştüm. 

Ancak hayır! Birinin haksız yere öldürülmesine göz yumabilecek biri değildim ben. Gecenin bir yarısı ormanın ücra bir köşesinde dönen tüm bu oyunu belki de eksik biliyordum ama doğru olduğundan emin olduğum tek bir şey vardı. Oku attığım anda abisinin altından kurtulup onlardan uzaklaşmak adına arkasını dönen Krallığın Küçük Prensi Kim Taehyung, tüm bu dönen dümenler arasındaki en masum kişiydi.

Abisine eğer isterse tahtı ona bırakacağını söylediğini duymuştum, ayrıca hakkında abisinin saçmaladıklarına inanmadığını, bunun için öldürülmek istemediğini söylediğini de duymuştum ve sırf onun bu tavrı yüzünden müdahale etmeye karar vermiştim. Özünde, babamın ve kasaba alfalarının beni aramaya çıkma ihtimalleri sebebiyle sürümden bir süreliğine uzaklaşmam söz konusuydu ve Kim sürüsü sınırlarına kadar da bu yüzden gelmiştim. Yalnızca birkaç hafta Kraliyet sürüsünün içinde ve başkentte dolaşacak, artık özgür oluşumun tadına varacaktım. Patikada dudaklarımda keyifli bir ıslık tutturmuş yürüyorken planlarımın tamamen değişmesine sebep olan şey gördüğüm bu manzaraydı. 

Bu kişi üyesi olduğum krallığın yüksek ihtimal gelecekteki Kralı olsa bile, kimsenin bir başkasını keyfi için öldürmesine göz yumamazdım. Bu yüzden bir süre onları dinleyip olayları tamamen anlamaya çalışmış, sonra ise gerdiğim yayıma yerleştirdiğim oku atarken tereddüt bile etmemiştim. 

Karşı karşıya olduğum öldürücü bakışlar ve baskıcı feramonlar bedenimin korkuyla titremesine sebep olabilirdi ancak yaptığım şeyden pişman olmama asla sebep olamazdı. 

"Bir başka oku daha kalbine yemek istemiyorsan, adamlarını da alıp sürümden defolup gitsen iyi edersin!" Sesimin titremesine mahal vermeden çattığım kaşlarımla ona bakarken konuştuğumda, Prens Ming Yu'nun genzinden kopan derin bir hırlama karanlık çöktüğü için sessizleşen ormanda yankılandı. Ondan en az beş adım önde olan Prens Taehyung ise perişan haline rağmen öne doğru yalpalayan bir adımı daha atıp bana daha çok yaklaştı. 

İkisi hakkında çok şey duymuştum. Prens Ming Yu'nun savaş meydanlarındaki mertliğini, gücünü ve dövüş becerilerini çok iyi biliyordum. Ben henüz küçük bir çocukken bile krallıkta onun gelecekte çok büyük bir kral olacağına dair konuşmalar ve övgü dolu sözler dolaşırdı. Kraliyet ordusunun Kim sürüsünden oluşan bölüğünde, okçulukta ustalaşmış tek kişi oydu. Geri kalan askerlerini de bu yönde eğitmek için çaba sarf ediyordu. Benim için de kral olması gereken yegane kişiydi ama bu geceden sonra anlaşılan fikrim değişecekti. Ortada doğru dürüst bir sebep yokken kardeşini öldürmeye kalkan öfkesinden gözü kör olmuş birine artık ne kadar saygı duyabilirdim emin değildim. 

contrarian omega and the prince alpha Where stories live. Discover now