31//"Bir gün, bedeninin her bir yanını öpeceğim, Jeongguk."

9K 1.1K 488
                                    

Tünaydın👋🏻👋🏻

Yine bitirmeye kıyamadığım için uzattığım ve geciktirdiğim bir bölüm daha ekmxkxmdk

İlk diyalog içeren başlığımızın içeriğinin 31. Bölüme gelmesi bir işaret falan mı dermişim kdnxkmxkdnd

Neyse bölümü yazarken dışarıda hep kar yağdı çok mutluyum bu yüzden espri yapıyorum azıcık kusura bakmayın berbat esprilerim için👉🏻👈🏻

İyi okumalar dilerim~~

..............

   Jeongguk

   "Jeongguk, bir şey sorabilir miyim?" Art arda savurduğum her kılıç darbesini büyük bir özveriyle karşılamaya uğraştığı için nefes nefese kalmış beden geri çekilip benden uzaklaşırken konuştuğunda, iki elimle tuttuğum kılıçla tam karşısında durup başımı salladım onaylayarak. 

"Neden, neden bu kadar agresifsin bugün? Nefes nefese kaldım resmen." Ben ona karşı ani bir başka adımı atmadan önce, elini artık neredeyse tokadan kurtulmuş saçlarına attı ve yüzüne düşen tutamları geriye doğru yatırdı. Dediği şeye karşı cevap vermeden önce kılıçlarımızın bir kez daha havada buluşacağı şekilde yaptım hamlemi. 

Sonra ise aramızdaki tek engel kılıçlarken yüzüne doğru yaklaşıp, "Bir şey yapmıyorum. Yoksa zayıfladın mı? Eski gücünden eser yok sanki." gözlerimi gözlerinden çekip dalga geçer bir ifadeyle kılıcımı yan yatırdığı kılıcıyla karşılarken hafifçe titreyen eline indirdiğimde, onu hırslandırmış olmalıyım ki kaşlarını çatmıştı. Tüm gücüyle birbirine yaslı kılıçlarımızdan güç alarak onu geriye ittiren bedenime karşılık verdi ve geriye doğru bir adım attığımda, "Hiçte bile!" dedi isyankar bir tonda.

Kılıcımı elimde bir tur çevirdikten sonra omuz silkip kirpiklerimin altından birkaç adım ötemdeki bedenine baktım. "Bana pek öyle gelmedi ama neyse. Hadi! Devam ediyoruz!" Yeniden ona doğru bir adım atıp hamle yaptığımda, öncekinden çok daha büyük bir hırsla beni karşılamış, geçtiğim dalganın işe yaradığını anlamama sebep olmuştu. 

Aslında, agresif bir antrenman değildi şu an yaptığımız. Eğer gelecekte karşısındaki bir düşmanla çarpışacaksa, hızlı tepkiler vermeyi ve reflekslerini doğru kullanmayı öğrenmek zorundaydı. Önceden, ona bilerek yavaş hamleler yapar, karşılamak konusunda ustalaşması için fırsat tanırdım. Şimdi ise hızlı ve art arda karşılıklar vererek direncini arttırıyordum. 

İşe de yarıyordu üstelik. Çünkü yalnızca iki saat boyunca bu taktiği uygulamış olmama rağmen, bir andan sonra ona adım attığım anda bedenimin duruşunu incelemeyi ve ne hamle yapması gerektiğini düşünmeyi bırakmış, iç güdülerine göre hareket etmeye başlamıştı. 

Karşıladığı son hamlemden sonra dikkatini dağıtmak ve onu şaşırtmak için gözünün önünden çekilip arkasına geçtim hızlıca. Daha sonra ise onu yaralamak ve daha da kötüsü canını almak isteyecek biri gibi kılıcımı kaldırıp sırtına doğru savurdum. 

Kılıcın sivri metali sırtına doğru yaklaşırken kendimi yavaşlatmak ya da onu yaralayacağım endişesi duymamıştım. Çünkü arkasını dönüp beni karşılayacağını biliyordum. Nitekim, öyle de yapmıştı. Ani bir hamleyle arkasını dönüp sağ elinde tuttuğu kılıcı kaldırmış, benim kılıcımı yarı yolda karşılamıştı. 

Gerçek bir saldırıda yalnızca sağ eliyle tutmasının yeterli gelmeyeceğini göstermek için kılıcına doğru biraz daha baskı yaptım. Böylece tam da istediğim gibi sol elini kaldırıp kılıcının yüzeyine yasladı ve kendisine destek oluşturdu. Gözlerim hızlı bir taramayla bedeninin duruşunda gezindi. Eğer yanlış duruyorsa onu uyaracaktım ama neyse ki böyle bir durum söz konusu değildi. 

contrarian omega and the prince alpha Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz