Özel Bölüm//1

7.3K 914 558
                                    

İyi öğlenler😁😁

Aslında bölüm yazmam gereken öncelikli başka kurgularım var dı ama size bir sır vereyim mi? Ben buradaki çiftimi çok özlüyorum🥺🥺😭

Gece yarısı kafamda bu bölümün hayalini kurup durdum ve hazır yazılılarımın da yarısından çoğu bitmişken ısınma olsun diye yazmaya başladım. Neyse işte sonuç olarak buradayız🥺

Çok tatlılar bu özel bölümde, o yüzden lütfen onları çok sevin olur mu?

İyi okumalar dilerim~~

...............

   İlahi Bakış Açısı

   Güneşin masmavi bulutsuz gökyüzünde parıl parıl parlayıp tüm yeryüzünü ısıttığı bir günde, koridorları da, bahçesi de olabildiğince sessiz olan sarayda yalnızca tek bir beden ve onun muhafızlarının aceleci ayak sesleri duyuluyordu. Saray koridorlarında ilerleyen siyah hafif dalgalı saçları başının tepesinde topuz yapılmış bedenin yüz ifadesinden hafif bir endişe ve tedirginlik okunuyordu. 

Silla Kralı Kim Taehyung krallığın bir ucunda seferdeyken, eşi Kim Jeongguk bugüne bugün dört yıldır ona ev olmuş sarayda eşinin yokluğunda fazlasıyla huzursuzdu. Adımlarının hedefi ve artık ezbere bildiği koridorlarda yaptığı sapmaların yolu aklıyla birdi. Amacı, son birkaç haftadır içini kurt gibi kemiren her şeyi saray hekimine dönmek ve gelişi yaklaşan eşini bu karmaşık hislerle karşılamamaktı. 

Önceki kraliçenin aksine, Kim Jeongguk'un üzerinde alışıldık kıyafetler yoktu. Arkasında beta hizmetçileriyle gezmiyor, gününün çoğunluğunu haremde geçirmiyordu. O, onu tanıdıkça herkesin fikirlerini boşa çıkartan garip bir omegaydı. Kral Taehyung ile seferlere çıkmışlığı vardı ve onu bir omega olmasına rağmen kahramanca savunduğu hikayeler krallıkta dört dönüyordu. 

Eşi sarayda olmadığı zamanlarda gecelerini antrenman sahasında geçirirdi. Nöbetçilerden başka kimsenin ayakta olmadığı saatlerde ay gökyüzünde parlarken antrenman kıyafetleriyle nefes nefese kalırdı ve sürülerinin ordusundaki her bir askeri tanıyordu. Üstelik, onlarda kendisini tanıyorlardı ve aralarında epey seviliyordu. Kim Taehyung tahta geçtiğinden ve eşi olarak onu mühürlediğinden beri krallıklarında pek çok şey değişmişti. 

Artık yalnızca alfalar ve betalar değil, omegalar da orduya katılma hakkına sahipti ve Jeongguk'un geçmişinde olduğu gibi kasabasında yabancılaşan omegalar o hayatı yaşamak yerine orduya katılıp kendilerini bir yön çizebiliyorlardı. Silla krallığının kalıplaşmış düşünceleri böylesine ani hamlelerle yıkması, diğer krallıklar tarafından garipseniyordu ancak kötü bir şey değildi. Güney Asya krallıkları Silla krallığıyla birlikte ağır bir değişim sürecine adım atmışlardı ve bu çoğu kişiyi memnun ediyordu. 

Eşiyle birlikte başardıklarından Jeongguk da memnundu. Bazen antrenman sahasının kenarına oturup alfalarla birlikte antrenman yapan minyon omegaları izleyerek gülümsediği oluyordu. Eğer içindeki bu amansız sıkıntı var olmasaydı, büyük ihtimalle şu anda bulunduğu yer de saray hekiminin odasının önü değil, antrenman sahası olacaktı. 

Kim Jeongguk, sonunda önüne geldiği kapıyla adımlarını durdurup derin bir nefes alırken gözlerini yumdu. İşte yine oluyordu. Midesinde amansız bir yanma kol geziyor, kurdu kulaklarının çınlamasına sebep olan acı bir iniltiyle eşini istiyordu. Eşi daha bir ay boyunca seferde olacaktı. Tıpkı önceki iki ayda olduğu gibi ve Jeongguk'un tek dileği, onu seferinde rahatsız edebilecek her şeyi kendisinden uzakta tutmaktı. 

Taehyung'u tanıyordu. Onun huzursuzluğunu hissedip dikkatinin dağılacağını biliyordu. Bu yüzden inadını kırıp hekime gelmeyi ve başında nasıl bir bela olduğunu öğrenmeyi kabul etmişti. Eğer hekim ne olduğunu bulabilirse, ona şifalı otlardan bir karışım verir, en azından eşi geri gelene kadar onu bu histen kurtarırdı. 

contrarian omega and the prince alpha Onde histórias criam vida. Descubra agora