7//Kurallara Karşı Koyan Garip Omega Jeongguk

10.3K 1.3K 1.1K
                                    

Şey... Bu bölüm dünkünden bile daha uzun. Aynı şeyi tekrarlayacağım şimdi ldnxlxmdldm

Umarım 4000 kelimelik bu upuzuuuun bölümü okurken sıkılmazsınız

İyi okumalar dilerim~~

 ..............

Jeongguk

   Evlilik hakkında bilmediğim çok fazla şey vardı. Eğer objektif bir şekilde oturup düşünürsem, şimdiye kadar eşlenme ve alfamıza iyi eş olabilme hakkında bize verilen derslerin hiçbirini doğru düzgün dinlememiştim çünkü asla bu duruma düşmeyeceğimden emindim. Kafamda eş olma kavramının karşılık geldiği yegane kelime iğrençlikti ve bunun hiçbir zaman değişmeyeceğini düşünüyordum. Ancak şimdi bulunduğum ortamdayken, bir alfayla eş olana kadar başıma daha neler geleceğini düşünmeye başlamıştım. 

Berbat bir durumdaydım. Çevrem bir sürü omega tarafından sarılmıştı ve hepsinin de gözleri benim üstümdeydi. Evimizin misafir ağırlamak için kullanılan geniş salonu sayıları yirmiye yaklaşan omegaların çeşit çeşit feramonları altında resmen meyve bahçesine dönmüştü ve sık sık bu kadar farklı kokuya aynı anda maruz kalmayan benim için işler gittikçe daha da berbat bir hal alıyordu. Eve dönüp akşam yemeğini annemin damadının ne kadar düzgün bir alfa olduğu hakkındaki övgülerini dinleyerek geçirdikten sonra, erkenden odama çekilmek üzere sofradan kalktığımda, annem omegaların bize geleceklerini söylemişti. 

Başta anlam verememiştim. Yani, ne alakaydı ki? Karanlık çoktan çökmüştü, sokaklarda nöbetçi alfalar dışında kimsecikler kalmamıştı ve herkes şu anda yatmaya hazırlanıyor falan olmalıydı. Neden kasabanın bütün yetişkin omegaları bizim evde toplanıyordu? Kafamda bağdaştıramadığım bu iki farklı düşünceye dayanarak anneme sebebini sorduğumda, bana dediği şey aynen buydu. "Ee yakında düğünümüz var ya! Tebrik etmek ve biraz da dedikodu yapmak için buraya gelecekler. Anlarsın ya." Son ifadesinde yüzü muzip bir hal alıp bir de tek gözünü kırptığında, yüz ifademin daha da karmaşaya sürüklendiğinden emindim.

Evleniyor muydum? Kimse bana fikrimi sormamıştı ki. Yalnızca alfa çöpçatana benim eşi olmak için uygun olduğumu söyledi diye neden bir anda gelin güvey olmuştu herkes? Tanrı aşkına bu kasabada kimse bana fikrimi sorma tenezzülünde bulunmayacak mıydı? Bu işler hep böyle mi yürüyordu çok merak ediyordum. 

Her neyse. Omegaların geleceğini öğrendikten sonra geceyi ormanda geçireceğim zamanı düşünerek toparlamaya çalıştığım moralim iyice dibe batmıştı. Viola sabahtan beri konuştuğu ona yetmemiş gibi sürekli nefret kusup duruyordu ve odamda geceliklerimi giymiş bağdaş kurarak otururken onun sesi yüzünden annemin beni çağırdığını bile kaçıncı seslenmesinden sonra duyabilmiştim. Anneme, saçma bir şekilde babama, görüşmeyi dinleyen haberciye, çöpçatana ve dünyadaki bütün omegalara küfürler savuruyordu Viola. 

Annemin çağırmasıyla odamdan çıkıp salona geldiğimde ve diğer omegalar tarafından oluşturulan çemberin en ortasına çekildiğimde bile bu nefret kusma faslından vazgeçmemişti. O bu gece çok konuştuğu ve epey de sinirli olduğundan daha baskın olduğu için göz rengim yavaş yavaş açık maviden koyu maviye doğru kayıyordu ki bu, bu gidişle Viola'nın gecenin sonunda benden izin almadan dönüşeceğine dair bir işaretti. 

Şu an bulunduğum ortamda, yüz yüze olduğum tam anlamıyla on iki omega vardı. Geri kalanlardan bazıları mutfakta bitki çayı hazırlamak ve atıştırmalık tatlılardan tabaklara koyabilmek için anneme yardım ediyorlardı. Diğerleri ise nefret ettiğim siyah uzun saçlarımı arkamda oturmuş süslü püslü bir örgüye çevirmekle uğraşıyorlardı. Yarım saatten beri süregelen tüm, "Ay senin alfan nasıl! Yakışıklı mı? Zengin mi? Kokusu güzel mi? Sana ne hediye getirecek? Yaşadığı yer nasılmış? Çok şanslısın!" sorularına ve hayranlık cümlelerine ustalıkla karşılık veriyordum. Üstelik, Viola'nın sesi yüzünden ne dediklerini duyamamam faktörünü de bu denkleme ekleyince, bence gerçekten büyük bir iş başarıyordum. 

contrarian omega and the prince alpha Where stories live. Discover now