contrarian omega and the prince alpha

39//Ordudaki Duruma Dair İlk İzlenim

Tünaydın👋🏻👋🏻👋🏻

Bu bölümü de çok sevemedim galiba artık kaos istiyorum rkxnkzmdkr kafamda sahneleri falan kuruyorum yazarken, sonra heyecanlanıyorum ve şimdi o sahneleri yazamayacağım için üzülüyorum :( kısacası bugünde karmakarışığız kdncksmrk

İyi okumalar dilerim~~

...............

    Jeongguk

    Bizim için yepyeni bir yer ve deneyim olan askeri ocakta geçirdiğimiz beşinci günde, etrafa epeyce alışmış bir haldeydik. İlk günler bizi, özellikle beni çok zorlayan Taehyung'un kıskançlık krizleri en sonunda son bulmuştu. Artık ilk gün ki gibi ortalığı birbirine katma korkusu yaşatacak kadar agresif değildi hareketleri. 

Onu ele geçiren kıskançlıktan benim yardımımla sıyrılmasından sonra işler hızla düzelmişti. Benim yardımım diyordum çünkü bir yandan ben, diğer yandan Viola onu sakinleştirmek ve kıskanacağı bir şey olmadığına inandırmak için kırk takla atmıştık. Alfası gerçekten çok kıskanç ve inatçıydı. İnadını ilk defa dolunay zamanında görmüş ve kırmayı zor da olsa başarmıştık ama bu seferki ondan bile daha zor olmuştu.

Taehyung'un alfasıyla arasının git gide daha iyi olduğunu anlamak için ona yalnızca bir kere bakmak bile yeterliydi. İlk tanıştığımız zamanlardaki o zayıf hallerinden eser kalmamıştı mesela. Yaptığımız antrenmanların buna etkisi ne kadardı ya da kendisi ne kadar farkındaydı bilmiyorum ama ilk günlerde benimle hemen hemen aynı cüssede olan bedeni gittikçe daha kalıplı bir hale geliyordu. 

Bana sarıldığında, nasıl olduğu fark etmeksizin kollarında küçücük kalıyor gibi hissediyordum. Diğer omegalara göre oldukça yapılı olduğum için birinin kollarında küçük kalmak garipti ama güzel hissettiriyordu. Rahatsız olmuyordum. 

Kurdunun ona getirdiği bir diğer şey de bedeniyle orantılı şekilde artan gücüydü. Birkaç gündür diğer askerlerle antrenman yaparken gözlerim hep üzerindeydi ve üstesinden gerçekten iyi geliyordu. Ondan daha iri olmalarına rağmen kılıcıyla onları karşılarken tereddüt etmiyor ve geri adım atmıyordu. Kısacası güçlüydü. 

Ondaki en büyük değişiklik ise, olması gerektiği gibi duygularına kurdunun hissettiklerinin de katık olmasıydı. Beni kendisi de kıskanıyordu ama kurdu da kıskandığı için işler yolundan çıkıyordu. Sahiplendiği bir gerçekti ve işin içine kurdu da girdiğinden, gerçekten duyguları beni şaşırtacak kadar yoğun oluyordu. Ya da en azından bana karşı böyleydi. 

Oluşan manzaraya geri çekilip baktığımızda, buraya bu kadar çabuk uyum sağlamasına sebep olan kişi de kurduydu. Taehyung'un daha önce hiç kendi türünden doğru düzgün arkadaşı olmamıştı anlattığına göre. Şimdi ilk başta onlarla birkaç defa çatışsa da iyi anlaşıyordu. Hata yalnız kaldığımız ilk an bana huysuz bir tavırla dudaklarını büzerek anlattığı, ona her fırsatta canının acıyacağı şekilde vuran Dae-ho, yalnızca iki günde en yakın olduğu kişi oluvermişti. 

Onu diğer alfalarla yakınlaşırken gördüğümde mutlu oluyordum. Çünkü o mutluydu. Ben çok bilmezdim bu işleri ama anlaşılan onun için kendi türünden arkadaşlara sahip olmak mükemmeldi. Zaten, tanıdığınızda sevmeyeceğiniz biri değildi ki benim alfam! Yalnızca bazen toplum içindeki diğer alfalara oranla fazlasıyla sevimli ve kırılgan olabiliyordu. Buradaki insanların onu sevmesine hiç şaşırmamıştım. 

Şimdi yaptığımız şey ise, onlarla biraz daha yakınlaşmaktı. Burada ne döndüğünü onlara sormadan önce bizi yanlış anlamamaları için bağlarımızı sıkılaştırmamız gerekiyordu ve bu yüzden akşam olduğunda çadırın içine kurulmuş, mum ışığı altında sohbet etmeye başlamıştık.