Trouble 16.Bölüm

3.5K 175 68
                                    

(RUBY'NİN GÖZÜNDEN)

Gözlerimi açtığımda yerimden fırladım.Örtüyü üzerimden atıp banyoya koştum.Midemdekiler son dakikada yetiştiğim klozete boşalırken boğazım acıyordu.Bu birkaç gün içinde 5.kez olmuştu ve ben şüphelenmeye başlıyordum.Tam kesildiğini düşünürken tekrar öğürmeye başladım.Daha yeni uyandığımdan midem boştu.Kustuğum safra tahriş olan boğazımı yaktı.

Midemdeki çalkalanma durunca yere oturup yüzüme yapışan saçları çektim.İnce bir ter tabakası cildimi kaplamıştı.Lavabonun kenarına tutunup yerden kalktım ve sifonu çektim.Justin içeride uyumaya devam ediyordu.Uyanmamış olmasına sevinmiştim çünkü beni bir doktora sürüklemesini istemiyordum.

Üzerimdeki nemli tişörtü çıkarıp kirli sepetine attıktan sonra duşun suyunu ılığa ayarladım.Su omuzlarıma ve göğsüme çarpıp akmaya başladı.Eğer şanslıysam Justin'e belli etmeden evden çıkabilirdim.Yüzümdeki beyazlığı ve gözaltlarımdaki hafif koyuluğu silmek içinde makyaj yapmam gerekecekti.

Ilık su bedenimi rahatlatırken beynim kafamın içinde hareket ediyor gibiydi.Sanki bütün düşüncelerimi de kusacak gibi hissediyordum.İhtimal vermek istemediğim seçenek kafamda yankılanırken inkar etmek için bahaneler aradım ama bütün cevaplarım beni yüzüstü bıraktı.

Biz korunmamıştık.

Hastalığım gecikmişti.

Son zamanlarda ömrümün geri kalanında yemediğim kadar çok şey yiyordum.

Elim inilti kaçmak üzere olan ağzımı kapattı.İmkanı yoktu.Olamazdı.Karnımda bir bebeğin olduğu gerçeğini kabul etmek istemiyordum.Bütün gerçeklere rağmen kendimi kandırmaya çalıştım.Korunmamış olmamız hamile olduğum anlamına gelmiyordu.Hastalığım normal olarak gecikmiş olabilirdi.Kusmalarım bu kadar çok ve karmaşık beslendiğimden kaynaklanıyor olmalıydı.

Suyu kapatıp duşakabinden çıktım.Havluyla bedenimi sarıp su damlalarını sildikten sonra banyodan çıkmak için kapıya yürüdüm.Aynanın önünden geçerken adımlarım yavaşladı.Yansımama dönüp havluyu üzerimden çektim.

Kilo almış mıydım?

'Bebeğim,'             Kapı açılınca havluyu hızlıca bedenime sardım.Justin kaşları çatık halde yanıma yaklaştı.Nefesim ciğerlerime takıldı.Kalbim şiddetle göğsümü döverken ellerim titredi.Justin'in farketmemesi için havluyu sıktım.         'Hasta mısın? Yüzün çok solgun görünüyor.'

'B-Ben iyiyim.'           Justin yanağımı okşayıp su damlalarını dağıttı.

'Doktora gitmek ister misin? Bir sorun olup olmadığını anlarız.'             Yanından kaçıp odaya gittim.Yüzüne bakmaktan kaçınıyordum.Giyinmek için dolabı karıştırmaya başladım.

'Doktora gerek yok.Bugün bir işim var.Eğer daha kötü olursam gideriz.'           Justin'in kaşları çatıktı.Bana inanıyor gibi durmuyordu ama üstelemedi.

'Sen bilirsin.Ben duşa giriyorum.'             Başımı sallayıp gitmesini bekledim.Kapıyı kapattıktan sonra hızlıca giyindim.Ayağımada spor ayakkabıları geçirdikten sonra odadan çıktım.Arabamın anahtarlarını alıp evden ayrıldım.Garajın kapısını açıp içeri girdim.Arabaya bindikten sonra anahtarı kontağa yerleştirdim.Arabanın  gürültüsü duyulunca gaza basıp araba yolunda ilerledim.Evden uzaklaştığımda parmaklarım direksiyonu sıkıyordu.Bir eczaneden test alabilirdim ama düşükte olsa yanlış çıkma ihtimalinden korkuyordum.

Direksiyonu kırıp hastaneye doğru sürmeye başladım.Yollar bu saatte boştu.Güneş dünün aksine ortalıkta yoktu.Bulutlar bütün gökyüzünü kaplamıştı.Kısacık yolun bitmesine kalmadan yağmur yağmaya başladı.Ruh halim tamda böyleydi.Bende ağlamak istiyordum.

Trouble (Crime-II)Where stories live. Discover now