Trouble 8.Bölüm

6.4K 217 21
                                    

Yerimden fırladığımda gözlerimi kırpıştırıp alnımı elime dayadım.Ter, saçlarımı şakaklarıma yapıştırmıştı.Kalbim, sessizliğin ortasında kulaklarımda gümbürdüyordu.Bir an göğsümü delip kucağıma düşeceğini sandım.

Başımı çevirip yanımdaki sıcaklığa bakınca Justin'in yorgun yüzüyle karşılaştım.Bir eli yastığının altına doğru kaymıştı.Sırtüstü yatıyordu.Yorgunluk gözlerinin altında kendini göstersede yüzündeki huzurlu ifadeyi görebiliyordum.Gördüğüm kabusun aklımdaki parçalarının yerini Justin'in yüzü alınca hafifçe gülümsedim.Kalbim yavaşladığında kollarım üzerinde durup gözlerimi kapattım.Tekrar yattığımda uyuyabileceğimden emin değildim.

Ayrıca yeni bir kabusla yerimden fırlamayı göze alamıyordum.Baş ucundaki komodinde duran dijital saatin kırmızı numaralarına baktığımda nefesimi verdim.Saat 05.38'di.Gece normale dönen uykularımı aklımdan geçirmiştim.Şimdiyse ironik bir şekilde uykum boka dönmüştü.

Bacaklarıma dolanan örtüyü yavaşça çekip Justin'in üstünü örttüm.Kolları gerilip yerinde hareketlenince birkaç küfür savurup onu uyandırmadığımı umdum.Yan dönüp bilinçsizce bana doğru uzandı.Ne yapacağımı bilemeden saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.Ardından yastığımı alıp kollarının arasına doğru yaklaştırdım.Elleri yumuşak yastığa sarılırken yüzünü gömdü.Ne olduğunu anlamadan öne doğru eğilip dudaklarımı alnının yanına doğru bastırdım.Saçlarının sıcak kokusu burnuma dolarken içim ısındı.

Ayaklarımı yataktan sarkıtıp soğuk zemine bastım.Kan ilaçlarını bıraktığımdan beri vücudumdaki soğukluk geri dönmüştü.Örtünün altında sıcacık olan ayaklarım yerin soğuğuyla eski haline dönüp buz kalıpları gibi hissizleşti.Çıplak kollarımdaki tüyler diken diken olsada aldırış etmedim.Ayın loş ışığı altında odanın kapısına doğru yürüdüm.Hafif adımlarım kapının önünde durunca nasıl açacağımı bilemedim.Tahta kapıların en sinir bozucu yanı gıcırtılarıydı.Bir süre yerimde kıpırdansamda sonunda kapı kolunu tutup yavaşça aşağı indirdim.Metalik sesle yüzümü buruşturup kilidin boşaldığı ana kadar indirdim.Tık sesi gelince kapıyı biraz açtım.Gıcırtılar çıkınca Justin'e baktım.Yerinde huzursuzca hareketlendi.Kapıyı ağır ağır açmanın yanlış olduğunu biliyordum.Aniden çektiğim zaman tek seferlik kısa bir gürültü olacaktı.En sonunda kapıyı hızla açıp duvara çarpmaması için tuttum.Justin'e baktığımda görevi başarıyla tamamladığımı anlayıp kendimi tebrik ettim.

Koridordaki gölgeler arasına dalıp omuzlarıma yayılan saçlarımı geriye doğru çektim.Çıplak adımlarım yerlerde sesler çıkartıyordu.Önümü net olarak göremediğimden,ışığı açma riskinide göze alamadığımdan duvarlara tutunarak ilerledim.Salona girince kenarda duran ceketimi almak için kapıya doğru yürüdüm.Askıda asılı duran ceketi alıp ceplerini karıştırmaya başladım.Elime gelen sigara paketini ve çakmağı çıkarıp ceketi yerine astım.Paketle çakmağı bir elimde tutarken duvar kenarında duran alçak dolabın kapağını açtım.İçinden fazla kullanmadığım kedi kafalı panduflarımı çıkardım.Ayaklarımı ısıtmaya yetmeyeceğini biliyordum ama soğuktan parmaklarımı kaybetmemede gerek yoktu.Sağ ayağımı kedinin içine yerleştirip arkasındaki kuyruğu çektim.Ardından diğer tekinide giyip ayaklarım üzerinde ileri geri salladım.

Sigara paketinin içinden bir dal alıp dudaklarım arasına yerleştirdikten sonra dikdörtgen düzende yerleştirilen koltukların ve ortada duran büyük sehpanın yanında geçip mutfağa doğru ilerledim.Kapıdan girince elimi duvara sürtüp düğmeyi buldum.Işığı açınca bir anda içerisi aydınlandı.Parlak ışık gözlerimi acıtınca tezgahların üzerindeki dolapların kenarına yerleştirilen sarı lambalardan birinin ipini çektim.İnce uzun ampul etrafına hafif bir ışık yayıyordu.Tavandaki abartılı ışığı kapatıp küçük lambanın altına doğru yürüdüm.Sigara paketini tezgahın üzerine atıp çakmağı yaktım.Birkaç kez denedikten sonra 'çat' sesiyle alevlendi.İki parmağımla dudaklarım arasındaki sigarayı tutarken çakmağı yaklaştırdım.Tütün tutuşunca ince bir duman çıktı.Derin bir nefes alıp dumanı üfledim.

Trouble (Crime-II)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin