Trouble 32.Bölüm

2.2K 147 28
                                    

Su yağmur gibi üstümüze yağmaya devam ederken Ruby bacaklarını iki yanıma atarak kucağıma oturmuş yanağını omzuma doğru yaslamıştı. Gözyaşlarının sıcaklığını hissedebiliyordum. O da benimkilerin farkındaydı. Birbirimize sarılmış sakinleşmeyi bekliyorduk.

Bebeğin ölmesine üzülüyordum ama bunun olması kaçınılmaz gibiydi. Bazen elimden geleni yapmam yeterli olmuyordu. Ruby'i 9 ay boyunca bir yere kilitleyemeyeceğime göre serbest bırakmam yanlış değildi. İçinde bulunduğumuz hayat kaçınılmaz sonu erken getirmişti. Elimizden bir şey gelmezdi ya da ben sadece kendimi avutmak için ufak yalanlar uyduruyordum. Belki de daha dikkatli olmam mümkündü. Ruby'i başka bir yere taşınmaya ikna etmeliydim.

"Kanıyor." Çatlayan acı dolu sesi duyunca kendime geldim. Omuzlarından tutup göğsümden uzaklaştırdım ve karnına baktım. Tişörtü üzerine yapışmış ufak kırmızı bir leke yayılmaya başlamıştı.

"Ayaklarını belime sar." Dediğimi yapıp sarıldı ve kollarını gevşek şekilde boynuma doladı. Yanağı tekrar omzuma düştüğünde onu kalçalarından kaldırıp ayaklandım. Suyu kapatıp küvetten çıktıktan sonra kapının arkasında asılı duran havluyu omuzlarını sarıp lavabonun yanındaki boş mermere oturttum.

Birbirimizden ayrıldığımız anda omuzları çöktü ve başını eğdi. Saçlarından damlayan sular etrafı ıslatırken yeni bandaj yapmak için gerekli olan malzemeleri çıkarttım. Yanına yaklaşıp tişörtünün eteklerini çektim. Kollarını havaya kaldırıp tişörtü çıkarmama izin verdi. Karnına sarılı bandajı çözüp havluyla kurulanmasına yardım ettim. Sütyenini çıkardıktan sonra havluyu karnını açıkta bırakacak şekilde göğsüne örttüm. Yaranın üzerindeki fazla kanı temizlerken çenem gerildi ve öfke içime yayıldı. Her geçen gün yeni bir yara izi daha vücuduna ekleniyordu. Hiçbir zaman bunu çirkin bulup rahatsız olmamıştım. Benimde yara izlerim vardı. Asıl problem izlerin bize hatırlattıklarıydı.Her ölümden dönüşümüz için bir yeni işaret.

Sargıyı ince karnının etrafına sarıp yarayı kapattım. Sırtını duvara yaslayıp üzerimdeki ıslak kıyafetlerden kurtulmamı bekledi. Her şeyi çıkardıktan sonra belime bir havlu sarıp Ruby'i tezgahtan yavaşça indirdim. Havluyu göğsünde tutmaya devam ederken pantolonunun düğmesini çözdü. Üzerindeki son parçalarıda çıkarıp havluya sarınmasına yardım ettim. Yavaş adımlarla odaya doğru yürürken benimle birlikte geldi.

Eli sıkıca elime tutunmuş yanımdan ayrılmadan titriyordu. Onu giydirmeme izin verdi. Ben giyinirken bekledi ama yanımdan ayrılmadı.

Onun olduğu tarafa döndüğüm anda bir adım öne ilerleyip başını göğsüme yasladı. Tişörtümü sıkıca tutmuş hiçbir şey söylemeden bekliyordu. Kollarımı etrafına sarıp sakinleşmesine izin verdim.

"Şşş, sakin ol." Birbirimize tutunuyor, güç bulmaya çalışıyorduk ama pek işe yarıyor gibi gelmiyordu.

"Yanımdan ayrılma, lütfen." Saçlarını okşayıp dudaklarımı alnına bastırdım. Bir yere gitmek istediğim yoktu. Hatta hayatımın geri kalanında onunla birlikte bu evde kalabilirdim. Ben yalnız kalmayı, çevreden uzak olmayı düşünürken telefonum çalmaya başladı. Ruby birkaç saniye geri çekilmesede zil sesi odanın içinde çalmaya devam edince ellerini iki yanına düşürüp uzaklaştı. Yatağın yanına gidip oturduğunda komodinden telefonumu aldım.

"Ne var?" Kim olduğuna bakmamıştım ama şuan kim olduğu önemli değildi.

"Evden çıkın hemen." Gabriel'ın sesi telaşlı geliyordu. Ne olduğunu sorarken odadan çıkıp salona doğru ilerledim.

"Sen neyden söz ediyorsun?" Kapıya doğru yaklaşırken camın önünden geçen silüeti gördüm ve olduğum yerde durdum.

"Dışarıda birileri var. Chris'in evindeyken gelenlerden birkaçıda aralarında. Ruby'i evden çıkar." Kapının yanına gidip zinciri taktım ve kenarda duran ufak dolabı arkasına ittim. Dışarıdan duyuluyor bile olsa yapacak bir şey yoktu. Telefonu indirip odaya koştum Ruby yatağın kenarından kalkmış cama bakıyordu. Kim olduğunu anlayamasamda perdenin gerisinde kalan vücudu seçebiliyordum. Elindeki dev saksıyı cama doğru fırlattığında büyük bir gürültü oldu. Cam parçaları etrafa saçılırken Ruby'i çekip bodruma doğru koşmaya başladım. Eli benimkini sıkıca kavramış, onu yönlerdirmeme izin vermişti.

Trouble (Crime-II)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin