Trouble 12.Bölüm

4.8K 190 49
                                    

(RUBY'NİN GÖZÜNDEN)

Justin'in beni kilitlediği odanın içinde gezinirken içimden küfürler ediyordum.Sırf işi bensiz halletmek için otel odası tutması anlamsızdı.Chris'in evinde bekleyebilirdim.Bana sorulsa asla beklemezdim ama kafamın arkasına yediğim darbe kararın bana ait olmamasına neden olmuştu.Başımdaki ağrı hız kesmeden yayılıyordu.Kafama vuran kişiye ve bunu yapmasına izin verdiği için Justin'e koca bir dayak borçluydum.Kendimi biraz daha kaptırsam çığlık atarak ayaklarımı yere vuracaktım.Geride kalmayı yada korunmayı istemiyordum.Belki biraz yardım iyi olabilirdi ama işin hepsinin üzerimden alınmasına gerek yoktu.Bu kendimi zayıf hissetmeme neden oluyordu.

'Senin kafanı koparacağım.Lanet olsun Justin!'               Geniş salonda volta atarken tırnağımı kemiriyordum.Pek adetim olan birşey değildi ama elimi indirince yumruk yapıyordum.Birkaç saniye sonra elim tekrar yukarı gidiyordu.

Odanın içerisi sıcaktı.En azından üşümüyordum.Odadan çıkıp Justin'i aramaya başlamata bir seçenekti.Ben onu bulana kadar Chris'ten kurtulmuş olacağından emindim.Eğer eve gidersem diğerleri beni eve kapatırdı.Yüzüncü kez aynı kısa mesafeyi yürürken gözüm masanın üzerinde duran servise takıldı.

Masada benim için ısmarlanmış yemekler duruyordu.Yemeğe değil içkiye ihtiyacım olduğu ortadaydı ama ilaç kullandığım için Justin'in buna izin vermediği belliydi.İşin iyi yanı izin istemiyordum.

Odanın içinde dolanmaya başladım.Bütün ışıklar yanıyordu.Küçük buzdolabında hiçbir şey yoktu.Biraz biranın ya da vodkanın hayaliyle koşturarak telefonu aramaya başladım.Nihayet televizyonun yanında duran telefonu görünce resepsiyonu aradım.Genç bir erkek sesi duyunca nazik konuşmalarını ağzına tıkıp içki istedim.

'Üzgünüm efendim.Odanıza içki servisi yapmamam için kesin emir aldım.'                Ağzım söylemediğim küfürlerle doldu.Onları bastırıp öfkemi kontrol altına aldım.Bu emiri kimin verdiği belliydi.

'Bu emiri kimin verdiğini öğrenebilir miyim?'             Hattın diğer ucundan gürültüler geliyordu.Bir süre konuşan olmadı.Beni umursamadıklarını düşünürken cevap geldi.

'Justin Bieber.Otel kaydını yaptırırken---'                Küfürlerin bir kısmı filtrelenmiş halde ağzımdan çıktı.Görevlinin bir suçu olmadığını biliyordum ama şuanda içkimle aramda duran herkes başına bela almıştı.

'O küçük pisliğin derisini yüzeceğim.Lanet olsun!'               Ben küfürler etmeye devam edince karşıdaki adamın telefonu kulağından uzakta tuttuğunu tahmin ettim.Sesimi resepsiyonda bekleyen müşteriler yada yan odada gürültüyle sevişen çift bile duyabilirdi.Nihayet söyleyecek birşeyim kalmadığında sesimi normal bir seviyeye indirdim.              'Adın neydi?'

'Peter.'                 Kız yanımı kullanıp biraz flörtleşmekten zarar gelmezdi.Sesimi inceltip kelimeleri uzatarak söylemeye başladım.Tam olarak nasıl yapmam gerektiğini bilmiyordum ama kafası boş bir kız gibi davranmalıydım.

'Neden bana biraz içki getirmiyorsun tatlım? Bu kesinlikle aramızda kalacak.Söz veriyorum.'             İşe yaramış olmasını umuyordum ama bu konuda biraz hamladığımı farkettim.Erkeklerle oynaştığım olmuştu.Asla yatak odasına ilerlememiştik ama birilerini kandırmak için ufak numaralar çekmem gerekmişti.

'Boğazınızda bir sorun mu var? Otel doktoruna sizin için haber verebilirim.'               Çığlık atıp telefonu kapattım.Otel doktorunu isteyen kimdi? Ben sadece siktiğimin bir duble içki istiyordum.Düşünceli sevgilim aklıma gelince somurttum.

Korumacı tarafına lanet olsun!

---

(JUSTIN'İN GÖZÜNDEN)

Trouble (Crime-II)Where stories live. Discover now