Trouble 2.Bölüm

5.6K 268 30
                                    

(RUBY'NİN GÖZÜNDEN)

Gözlerimi açtığımda Justin'in göğsündeki haç dövmesiyle karşılaştım.Başımı yukarı çevirdiğimde uyuduğunu farkettim.

Hava kararmıştı.Odayı ufak bir lamba aydınlatıyordu.Justin'in karnımın üzerinde duran kolunu yavaşça kaldırdım.Bakışlarımı kaçırmadan uyanıp uyanmadığına bakıyordum.Kolunu bırakıp dirseklerim üzerinde doğruldum.Yataktan kalkıp parmak ucunda banyoya doğru ilerledim.

Dolabın içinden birkaç parça kıyafet aldıktan sonra banyoya girip kapıyı dikkatlice kapattım.Elimdeki kıyafetleri bıraktıktan sonra aynanın karşısına geçtim.Bakışlarımdaki donukluk dursada gözlerimin altındaki morluk azalmıştı.

Soğuk suyu açıp avuçlarımı musluğun altına yaklaştırdım.Su avcuma dolunca yüzüme çarptım.Aynı şeyi tekrarladıktan sonra musluğu kapattım.Damlalar şakaklarımdan çeneme doğru süzülürken havluyu alıp yüzümü kuruladım.

Sabah aldığım ilacın etkisi hafiflerken saçlarımı geriye doğru çektim.Nefesimi yavaşça verirken ilacın biraz daha uzun etki etmemiş olmasına lanet ettim.

Uzun süreli bir uyku istiyordum.Kabuslardan uzak herşeyi unutabileceğim bir süre.Aynadaki görüntümle göz göze gelince başımı hızla çevirdim.

Üzerimdeki kıyafetleri çıkarıp yenilerini giydim.Siyah dar pantolon bacaklarımı sararken kısa tişört karnımı açıkta bırakıyordu.Çekmeceden makyaj malzemelerini alıp dolabın üstüne döktüm.

Nefret etsemde elim kapatıcıya gitti.Gözlerimin altındaki morluğu kapatmaya başladım.Kimse ölmemi umursamazdı ama uykusuz bir sürücüyle başlarını belaya sokmak istemeyeceklerini biliyordum.

Kapatıcıyla işim bittikten sonra kirpiklerime biraz rimel sürdüm.Döktüklerimi tekrar çantanın içine doldurup çekmeceye kaldırdım.Yanlışlıkla çekmeceyi hızla kapattığımdan çıkan gürültüyle dişlerimi sıktım.Bir süre bekleyip içeriden ses gelmesini bekledim.Sessizlik devam ederken Justin'in uyanmadığını anladım.Tuttuğum nefesimi yavaşça verdim. 

Kabaran saçlarımı elimle düzelttikten sonra banyo kapısını yavaşça açtım.Aralıktan odanın içine bakıp Justin'in uyanmadığından emin olduktan sonra kapıyı tamamen açıp odaya girdim.Parmak uçlarımda odanın kapısına kadar ilerledim.Tahta kapının kolunu indirip kapıyı açtım.Çıkan gıcırtıdan dolayı kapıyı tamamen açamadan durdum.Dudaklarım arasından bir küfür çıkarken Justin'in uyanmaması için dua ettim.Hiçbir ses gelmeyince başımı çevirip ona baktım.

Yüzünde sert bir ifade vardı.Kaşları çatılmış,huzursuz görünüyordu ama uyanmamıştı.Nihayet odadan çıkıp kapıyı arkamdan kapattım.Karanlık koridoru,camdan giren ay ışığı aydınlatıyordu.Salona girdiğimde nefesimi verdim.

Kapının yanına gidip ayakkabıları ayağıma geçirdim.Anahtarlarıda aldıktan sonra çekmeceyi açmak için elimi uzattım ama perdelerin arkasında ilerleyen gölgeyi farkedince elim havada kaldı.

Hızla çekmeceyi açıp içinden silahımı aldım.Dışarıdaki adam kapıya doğru ilerlerken gözlerimi ayırmadan onu izledim.Perdelerin arkasındaki silüetini görebiliyordum ama kim olduğunu anlayamamıştım.

Kapının yanındaki camın önündende geçtikten sonra durdu.Silah  bir elimde dururken diğer elimle perdeyi tuttum.Derin bir nefes alıp perdeyi araladım.Adam başta ona baktığımı farketmedi.Ay ışığı omzunun arkasına vurduğu için yüzünü göremiyordum.Ardından bakışları bana doğru dönünce gergin omuzlarım gevşedi.

Kapıyı hızlıca açıp yumruğumu Adrian'ın suratına geçirdim.

'Sikeyim! Ne bok yiyorsun?'         Dudakları arasından bir inleme çıkarken çenesini oynattı.

Trouble (Crime-II)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin